Geçen hafta Makedonyalı Türklerin davetlisi olarak; Çalıklı Köyü’nde düzenlenen Hıdırellez Şenliklerine katılmak için Makedonya’daydım. Batı Makedonya’yı daha önce görmüştüm ama Doğu Makedonya’yı görmemiştim. Bu sefer, bu şansı yakaladım. Doğu ile Batı arasındaki en önemli fark; Batı’da gördüğünüz her Müslüman Türk değil, Arnavutlar da var ama Doğu’da her gördüğünüz Müslüman Türk!
Hıdırellez Şenliklerine katılmaktan başka, fırsattan istifade ile bölgedeki Türk köylerini gezdim, köylülerle kahvelerinde ve evlerinde sohbet ettim ve Türk okullarını ziyaret ettim. Gerçekten görülmeye ve ders alınmaya değer. Hele Yörük köylerini görmek, bir ömre değer. Kıyafetleri aynen Toros Dağları’nda yaşayan Yörüklerinki gibi! Hepsi tertemiz, arı bir Türkçe ile konuşuyorlar.
Atatürk’ü Gördüm!
Okullarında Yörük çocuklarını tanıdım. Beni İstiklal Marşımızı söyleyerek karşıladılar. “Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa” türküsünü dans ederek söylediler. Çoğunlukla açık tenli ve sarışın, kızıyla ve erkeği ile çok güzel çocuklar. Genelde fakirlik vardı ama gözleri ışıldıyor ve etrafa mutluluk saçıyorlardı. Sanki aralarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün küçüklüğünü gördüm. Bu normaldi, çünkü Atatürk de Makedonyalıydı, Güney Makedonya bölgesinde bulunan Selanik’te doğmuştu. Babası Ali Rıza Efendi ise Yörük köyü olan Kocacıklı idi! Bu arada, ziyarete gittiğimiz okulların da Makedonya Devletine ait okullar olduğunu bilmenizi isteriz!
Makedonya, adeta Türklüğün kalesi gibi! Her köşesinde ve her taşında bunu görebilmek, izlerin silinmeye çalışılmasına rağmen hala mümkün. Makedonya’daki Türklüğün tarihi; Ön Türkleri saymazsanız, Anadolu’daki Türklüğün tarihinden daha eski. Türkler, Makedonya’ya ilk defa Hunlar ile 4. yüzyılda gelmiş ve yerleşmişler. Daha sonra 5. yüzyıldan itibaren Avarlar, henüz Türk boyu olan Bulgarlar, Vardarlar, Peçenek, Uz ve Kıpçak Türkleri, kitleler halinde bu bölgeye yerleşmişler.
Makedonya’nın Türklüğü
1299’da kurulan Osmanlı bile, İstanbul’u fethetmeden tam olarak 61 yıl önce 1392’de Makedonya’ya gelmiş ve Üsküp’ü almıştı! Osmanlı’nın Makedonya’da süratle yayılmasının bir nedeni de bu bölgeye daha önce gelmiş olan Türklerdi! Osmanlılar bölgeyi fethedince, Anadolu’dan Yörükleri ve Karaman Türklerini bölgeye yerleştirerek Makedonya’yı çoğunluk olarak Türkleştirdiler.
Osmanlı’nın çöküşü ve yıkılması ile birlikte, tüm Balkanlarda olduğu gibi Makedonya’da da Türklere ve Müslümanlara karşı etnik arındırma ve katliamlar yapıldı. Makedonya’dan Türkiye’ye yönelik ilk göç hareketi 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, ikincisi 1912-1913 Balkan Savaşı sırasında, üçüncüsü 1923’te Cumhuriyet kurulduktan sonra, sonuncu ve dördüncüsü ise 1952-1967 döneminde yaşandı. Bugün Makedonya’da, küçük grupları saymazsanız Makedonlar, Arnavutlar ve Türkler var! Etnik arındırmaya yönelik göçler yaşanmasaydı, bugün Makedonya ağırlıklı olarak Türk’tü!
Makedonya’da Kazandırıyor, Bizde İse Yok Edildi!
Geçmişte ve özellikle Yugoslavya döneminde, Türkler ve Müslümanlar çok zor günler yaşamış, aşağılanmış ve göçe zorlanmış. Ama bugünkü Makedonya Devleti için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Günümüzde Türkiye’ye düşen; farklı etnik ve dinsel gruplardan oluşan Makedonya’nın iç barışını bozmadan, beraberce barış içinde yaşamalarını teşvik ederek Türkleri desteklemektir.
Makedonya’ya, beni geçtiğimiz Şubat’ta İsveç’in Malmö kentinde verdiğim bir konferansta tanıyan Abdullah ve Mustafa Tayip kardeşler davet etti ve Radoviç yakınlarındaki Konçe köyünde bulunan evlerinde ağırladılar. Bu kadar güzel ve temiz bir köy olabilir mi? Bu kadar çalışkan köylüler? Ve bu kadar büyük bir konukseverlik? Demek ki oluyormuş! Ana geçim kaynakları tütün. Kilosunu 4,5 Euro’ya satıyorlar. Zengin olmayan Makedonya Devleti, kilo başına 1 Euro da destek veriyor. Oldu mu sana kilo başına 5,5 Euro! Türkiye’de ise tütün, halen ülkemiz ekonomisini iflas ettirmekte olan iktidar tarafından bitirildi!
Yaklaşık 100 Yıl Sonra Ben Gelmişim
Konçe köyündeki evinde beni konuk eden Abdullah Bey, şöyle diyor; “Admiral Türker Ertürk, Doğu Makedonya’da yaşayan Türkleri ve Türk okullarını ziyaret etti. 1912-1913 Balkan Savaşları zamanında İştip Ordu Evinden çıkan Kara Said Paşa, Ovçebol üzerinden Kumanova Cephesinde savaşa katılmış ama bir daha da geri İştip Garnizonuna dönme fırsatını Allah nasip eylememiş. Balkan Savaşlarından tam 106-107 yıl sonra Admiral Türker Ertürk Doğu Makedonya’yı ziyarette bulundu. Bu ziyareti ben böyle gördüm ve böyle değer verdim. Admiral Türker Ertürk, Doğu Makedonya Radoviş Ala Dağları üzerinde hala yaşamlarını sürdüren Yürük Türklerini ziyarette bulundu. Bu ziyaret, Türk ve Makedon halkının gelecekte kardeşçe yaşamaları için bir umut oldu. Allah devamını versin.”
Hıdırellez Şenlikleri, gerçekten izlenmeye değerdi. Folklor gösterilerinde; Sancak’tan Kırcaali’ye, Kosova’dan, Gümülcine’ye, Prizren’den, Saraybosna’ya kadar, Balkanlar’daki her yer temsil ediliyordu. Ayrıca; bir Türk geleneği olan yağlı güreşlerde Türk’ü, Arnavut’u ve Makedon’u er meydanında seyretmek de ayrı bir keyifti!
Sanırım Büyükelçi’nin Önemli İşleri Vardı!
Uluslararası statüsü bulunan ve UNESCO koruması altına alınan Çalıklı’daki bu Hıdırellez Şenliklerine Makedonya Başbakanı ve Kültür Bakanı geldi, konuşma yaptılar ve sonuna kadar izlediler ama Türk Büyükelçisi yoktu! Sanırım çok önemli işleri vardı!
Konuştuğum köylülerden edindiğim izlenim; Türkiye’deki iktidarın Makedonya’da Türklük üzerinden birleştirici olmak yerine, dincilik üzerinden ayrımcılık yaptığı ve bu bölgenin iç barışını dinamitlediği şeklindedir. İktidar, aynı şeyi Bulgaristan’da da yaptı ve dincilik virüsünü bu ülkeye soktu. Türkler seçimi kaybetti, yerine Türk ve Müslüman düşmanı olan ATAKA partisi geldi. Yine dincilik üzerinden, yani dini siyasetin kirli bir aracı haline getirerek; Almanya’da yaşayan Türkleri böldü, parçaladı ve birbirine düşman etti! Aynı şeyi 16 yıllık iktidarında Türkiye’de de yaptı ve ülkemizi kabak gibi ortadan ikiye ayırdı. Şimdi, aynısını Makedonya’da yapmaya çalışıyor.
Atatürk’e Düşmanlık Ediliyor
Atatürk’ün memleketinde, Atatürk’e düşmanlık yapılıyor! Bunun arkasında Türkiye’deki iktidar var! Makedonya’daki camilere gönderilen hocalar iyi seçilmeli! Ya da belki de seçerek gönderiyorlar, kim bilir! Evine konuk olduğumuz bir Türk; “Balkanlarda Sırp papaz Sırp milliyetçisidir, Yunan papaz Yunan Milliyetçisidir, Makedon papaz Makedon milliyetçisidir. Ama bizim Türkiye’den gelen hocalarımız genellikle Arabist, Türk ve Atatürk düşmanı” diyor ve nedenini bana soruyor.
Bu iddiaların arkası dolu da! Konçe köyünün imamı, Kur’an kursuna gelen bir öğrenciye üzerinde Atatürk resimli tişört var diye “Üzerindekinin kim olduğunu bilmiyor musun? O pis şahısla bir daha karşıma çıkma” diyor. Yine bir Kur’an kursunda Atatürk’ü çok seviyorum diyen öğrencinin üstüne ayakkabısını fırlatıyor. Yine ülkemizi Makedonya’da temsil eden bu hoca, kadın olan Makedon okul müdürünün elini sıkmıyor.
Bu İktidar İle Gitmez!
Makedonya Türkleri neler anlatmadılar ki? Emin olun, kitap olur! Geçtiğimiz referandumda (16 Nisan 2017), Üsküp Büyükelçiliği girişinde “Evet” oyu verdirmeye yönelik karşılamalar, para teklif etmeler ve daha ne rezaletler… Umarım, 24 Haziran’da da aynı şeylerin tekrar olmaması için Sayın Büyükelçi gerekli tertip ve tedbirleri alır!
Görülen o ki; halen ülkemizi gayri hukuki ve gayri anayasal olarak yöneten iktidar iradesinden kurtulmadan esenliğe, huzura ve iç barışa ulaşmamız imkansızdır. Bu iktidar; yalnız ülkemizi değil, tüm Türk ve Müslüman dünyasını da birbirine düşürmektedir.