22.9 C
Hamburg
Çarşamba, Mayıs 15, 2024

Dostluğa gölge düşmesin…

halit-celikbudakAlmanya ile Türkiye arasında bir gerilim yaşanıyor. Sebep : Türkiye’nin, Alman vekillerin İncirlik Üssü’ne girişine izin vermemesi… Hem Alman Meclis Başkanı hem de Yeşiller Partisi lideri Cem Özdemir “Bu durum kabul edilemez” diyorlar. “Eğer Türkiye’de bu mümkün değilse askerler Almanya’ya geri dönmeli” diye ekliyorlar.

Bunlar bence kısa vadeli politikalar… Bilmiyorum… Belki (!) de belli çevrelere mesaj vermeler… Halbuki bu sorun bir başka şekilde, kapalı kapılar ardında çözülebilir… Almanya -Türkiye ilişkilerinin o kadar köklü bir geçmişi varki… Bunlar böyle gelip geçici gerilimlerle iki ülke arasındaki dostluğa gölge düşürmemeli diye düşünüyorum.

Daha 1830’larda Sultan 2. Mahmut zamanında von Moltke başkanlığında bir Prusyalı askeri heyet gelir. Von Moltke o zamanki imparatorluğu ‘’Türkiye’den Mektuplar” ında etraflıca anlatır. 1882’de önce Alman Kaehler başkanlığında bir heyet, daha sonra von der Goltz Paşa gelir. Von Goltz Paşa bu görevde olanların en tanınmışıdır. Mezarı İstanbul’dadır.

Özetliyorum… Bağdat Demiryolu projesi… Daha 1914-16-17 yıllarında Almanya’ya 300 çırak, 733 öğrenci, 500 işçi, tekniker gönderilir. 1913’de General Otto Liman von Sanders başkanlığındaki Alman askeri heyeti gelir. Birinci Dünya Savaşı’nda birlikte savaşılır… 1933’de Nazi Almanyası’ndan kaçan Alman bilim adamları Türkiye’ye gelir…
İstanbul, Ankara Üniversiteleri’nin, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin, Devlet Opera ve Balesi’nin kuruluşunda görev yaparlar. Bugün Ankara. İstanbul’daki pek çok binanın mimarı Alman’dır. O dönemlerde İstanbul ve İzmir’de binlerce Alman yaşar.

Bugün Türkiye’de 3 bini aşkın Alman firması faaliyette… Türkiye’nin ihracat ve ithalatında en büyük paya sahip ülke Almanya… Özellikle Alanya’da binlerce Alman emekli yaşıyor… Almanya’da 3 milyonu aşkın Türk veya Türk kökenli yaşıyor. Türkiye’de 10 milyonu aşkın kişinin şu veya bu şekilde Almanya ile ilişkisi var…

Dostlar arasında eleştiri olmalı tabii… Ama iki ülke halkı arasındaki dostluğu zedelememeli… Sanıyorum Şansölye Angela Merkel de böyle düşünüyorki soruna bir çözüm çabası içinde olduğu anlaşılıyor…

Foto:
Büyükdere’de Sükun Dolu Hayat
Feldmareşal Helmuth Karl Bernhard von Moltke’nin “Türkiye Mektupları” 6 – Büyükdere’de Sükun Dolu Hayat, Büyükdere, 13 Haziran 1837

“İşte yine Büyükdere’nin insanı dinlendiren sakin limanından içeri girmiş bulunuyorum: Birkaç haftamı Boğaz’ın kıyısında bulunan bir köşkte geçireceğim. Sayısız pencerelerin hangisinden dışarı baksam ya ufka doğru açılan muhteşem bir deniz tablosu, ya dağların çevrelediği eşsiz bir arazi, ya da etrafı duvarlarla çevrili ve içi çiçek açmış güllerle ve zakkumlarla dolu bahçecikler görüyorum. Küçük çimen parterlerin etrafı çiçek saksılarıyla çevrilmiş, gezinti yolları ustaca bir plân içinde midye ve istiridye kabuklarıyla döşenmiş… Güzel bir yasemin kokusu penceremin parmaklıklarından içeri doluyor. Güneş, Asya yakasının dağları üzerinden yükseliyor. Bütün yaz boyunca esen poyraz, havayı o derece serinletiyor ki; insan evde rahat oturabiliyor. Denizin pırıl pırıl parlayan yüzünü yalayıp geçen bu rüzgâr, dalgaların doğmasına sebep oluyor. Dalgalar bütün gece boyunca sahili dövmekte…”

Faydalı kaynaklar :
– Böerg, Ingeborg v.d; Türken in Berlin 1871 – 1945, de Gruyter, 2002
– Moltke, Helmuth; Unter dem Halbmond, Erlebnisse in der alten Türkei 1835 1839
– Ortaylı, İlber; Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu, 2005

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Dostluğa gölge düşmesin…

halit-celikbudakAlmanya ile Türkiye arasında bir gerilim yaşanıyor. Sebep : Türkiye’nin, Alman vekillerin İncirlik Üssü’ne girişine izin vermemesi… Hem Alman Meclis Başkanı hem de Yeşiller Partisi lideri Cem Özdemir “Bu durum kabul edilemez” diyorlar. “Eğer Türkiye’de bu mümkün değilse askerler Almanya’ya geri dönmeli” diye ekliyorlar.

Bunlar bence kısa vadeli politikalar… Bilmiyorum… Belki (!) de belli çevrelere mesaj vermeler… Halbuki bu sorun bir başka şekilde, kapalı kapılar ardında çözülebilir… Almanya -Türkiye ilişkilerinin o kadar köklü bir geçmişi varki… Bunlar böyle gelip geçici gerilimlerle iki ülke arasındaki dostluğa gölge düşürmemeli diye düşünüyorum.

Daha 1830’larda Sultan 2. Mahmut zamanında von Moltke başkanlığında bir Prusyalı askeri heyet gelir. Von Moltke o zamanki imparatorluğu ‘’Türkiye’den Mektuplar” ında etraflıca anlatır. 1882’de önce Alman Kaehler başkanlığında bir heyet, daha sonra von der Goltz Paşa gelir. Von Goltz Paşa bu görevde olanların en tanınmışıdır. Mezarı İstanbul’dadır.

Özetliyorum… Bağdat Demiryolu projesi… Daha 1914-16-17 yıllarında Almanya’ya 300 çırak, 733 öğrenci, 500 işçi, tekniker gönderilir. 1913’de General Otto Liman von Sanders başkanlığındaki Alman askeri heyeti gelir. Birinci Dünya Savaşı’nda birlikte savaşılır… 1933’de Nazi Almanyası’ndan kaçan Alman bilim adamları Türkiye’ye gelir…
İstanbul, Ankara Üniversiteleri’nin, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin, Devlet Opera ve Balesi’nin kuruluşunda görev yaparlar. Bugün Ankara. İstanbul’daki pek çok binanın mimarı Alman’dır. O dönemlerde İstanbul ve İzmir’de binlerce Alman yaşar.

Bugün Türkiye’de 3 bini aşkın Alman firması faaliyette… Türkiye’nin ihracat ve ithalatında en büyük paya sahip ülke Almanya… Özellikle Alanya’da binlerce Alman emekli yaşıyor… Almanya’da 3 milyonu aşkın Türk veya Türk kökenli yaşıyor. Türkiye’de 10 milyonu aşkın kişinin şu veya bu şekilde Almanya ile ilişkisi var…

Dostlar arasında eleştiri olmalı tabii… Ama iki ülke halkı arasındaki dostluğu zedelememeli… Sanıyorum Şansölye Angela Merkel de böyle düşünüyorki soruna bir çözüm çabası içinde olduğu anlaşılıyor…

Foto:
Büyükdere’de Sükun Dolu Hayat
Feldmareşal Helmuth Karl Bernhard von Moltke’nin “Türkiye Mektupları” 6 – Büyükdere’de Sükun Dolu Hayat, Büyükdere, 13 Haziran 1837

“İşte yine Büyükdere’nin insanı dinlendiren sakin limanından içeri girmiş bulunuyorum: Birkaç haftamı Boğaz’ın kıyısında bulunan bir köşkte geçireceğim. Sayısız pencerelerin hangisinden dışarı baksam ya ufka doğru açılan muhteşem bir deniz tablosu, ya dağların çevrelediği eşsiz bir arazi, ya da etrafı duvarlarla çevrili ve içi çiçek açmış güllerle ve zakkumlarla dolu bahçecikler görüyorum. Küçük çimen parterlerin etrafı çiçek saksılarıyla çevrilmiş, gezinti yolları ustaca bir plân içinde midye ve istiridye kabuklarıyla döşenmiş… Güzel bir yasemin kokusu penceremin parmaklıklarından içeri doluyor. Güneş, Asya yakasının dağları üzerinden yükseliyor. Bütün yaz boyunca esen poyraz, havayı o derece serinletiyor ki; insan evde rahat oturabiliyor. Denizin pırıl pırıl parlayan yüzünü yalayıp geçen bu rüzgâr, dalgaların doğmasına sebep oluyor. Dalgalar bütün gece boyunca sahili dövmekte…”

Faydalı kaynaklar :
– Böerg, Ingeborg v.d; Türken in Berlin 1871 – 1945, de Gruyter, 2002
– Moltke, Helmuth; Unter dem Halbmond, Erlebnisse in der alten Türkei 1835 1839
– Ortaylı, İlber; Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu, 2005

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER