Son günlerde Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden birçok hesap yapılıyor. Olağan Kurultay`ını yapan CHP, yeni yönetimini seçti. Bu Kurultay diğer Kurultaylar gibi olmadı, olmasıda beklenemezdi.
Kurultay`ı organize edenler ve yönetimin bazı hatalarını anlatmak zorundayım. Öncelikler delegeler, Belediye Başkanları ve Parti yönetiminin oturma düzeni tamamen yanlıştı. Parti yönetimi, Beldiye Başkanları ve Millet Vekilleri ön sıralarda, delegeler ise arka sıralar oturtuldu. Neden?
Madem ki, siz Sosyal Demokratlar`da düzenin alışkanlıklarına uydunuz, o zaman size şu soruyu sormak zorundayım:
CHP`de dört dönem Millet Vekilliği, bir dönem Grup başkan Vekili ve Cumhurbaşkanı adayı yapılan Muharrem İnce`yi, neden arkada sıralarda tuvaletin yanına oturtunuz?
Kurultayı organize eden yönetim değilmi, Cumhurbaşkanı seçimi akşamı Muharrem İnce ile birlikte halkın karşısına çıkıp, seçimi nasıl kayıp ettiğini açıklamıyan? Evet, aynen öyle ve delegeler Tuncay Özkan`ı boşuna dışarıda bırakmadı.
Ben yeniden seçilen CHP yönetiminden büyük bir başarı beklemiyorum. Mahalli Seçimlerde ki başarı ne Kemal Kılıçdaroğlu ve nede parti yönetiminin. Mahalli seçimlerin başarısı adayların ve il örgütlerinin fedakar üylerininindir.
Eğer, İstanbul seçimini Genel Merkez yönetmiş olsaydı, seçim akşamı saat 21:00 gibi elektirikleri söndürür giderlerdi. Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu`nun özgüvenleri ve dirençli nedeniyle İstanbul kazanıldı.
Son günlerde Muharrem İnce`nin CHP“den ayrılarak, yeni parti kuracağı söylenmekte. Muharrem İnce bu ortamda parti kurarsa, bu ülkeye en büyük ihaneti yapar.
CHP yönetimi Muharrem İnce ile birlikte yürümenin yollarını aramaz ve Cumhurbaşkanı adayını sıradan bir vatandaş gibi, kapı önünde tutarsa, bu ülkeye aynı ihanetti yapmış olur.
Bakın aslan Sosyal Demokratlar, bu Cumhuriyet ve Cumhuriyeti kuran parti sizin babanızın malı değil. Eğer bugün Cumhuriyeti yıkma aşamasına gelmişler ve Atatürk`e lanet okuyorlarsa, bunun en büyük sorumlusu sosyal demokratlardır, neden?
Eğer, 1989 seçimlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere CHP, DSP ve SHP ayrı ayrı aday çıkartmasalardı, bugün Recep Tayyıp Erdoğan Cumhurbaşkanı ve bu ülkenin tek adamı olmayacaktı.
Bu ülkeye en büyük ihanetti AKP veya RTE yapmadı, bu ülkeye en büyük ihaneti, o günün Genel Başkanları Ecevit, İnönü ve Baykal yapmıştır. Bu üç partinin İstanbul`da ki oyları yaklaşık %40 iken, seçimi %23 ile RTE kazanmıştır.
İkinci hatayı bu ülkeye yine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve o günkü yönetimi yapmıştır. Bir Cumhuriyet düşmanı olan Ekmelettin İnsanoğlu`nu çatı adayı olarak göstererek, seçimi AKP adayına kaptırmışlardır.
Almanya`da Hitler`i iktidara faşistler değil, bilakis Sosyal Demokrat Parti ve Alman Komünist Partisi yönetimi getirmiştir. Eğer onlar, o günün koşullarında hükümeti kurabilselerdi, Hitler iktidar olmayacaktı.
Burada uyarıyorum, sakın ola ki köprüyü geçerken atı değiştirmeyesiniz. Kim ki, önümüzde yapılacak seçime, CHP`yi dağıtarak gider, bilmeli ki Cumhuriyet`in yerle yeksan edilir ve Atatürk büstleri sokaklarda sürüklenirse, CHP yönetimi ve CHP`yi dağıtanlar tarihe hain olarak geçeceklerdir.
Cumhuriyet Halk Partisi ne Kemal Kılıçdaroğlu ve nede Muharrem İnce`nin babalarının malıdır. Herkes aklını başına alsın ve sidik yarışı yapmasın.
Son günlerde iktidarın yandaş besleme basını Muharrem İnce`ye övgüler yağdırıyorsa, Muharrem İnce bilmeli ki, bu kendisine ve CHP`ye kurulmuş bir tuzaktır. Cumhurbaşkanı seçiminde kendisine destek olmayan basın, acaba şimdi Muharrem İnce`yi neden destekliyor?
Hiç zaman geçirmeden CHP yönetimi Muharrem İnce ile bir araya gelip, kendisi ile konuşmalıdır. Eğer bunu yapmazlarsa, bilmeliler ki, ilk seçimde hiçbiri sokağa çıkamıyacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi ile Muharrem İnce`nin iki seçeneği var, bunlardan
birincisi güç birliği yapmak,
ikincisi bir birine rakip olmak.
Bekleyip görelim, hangisini seçecekler!