ABD için Rusya tehdit değil, öncelikli tehdit Ortadoğu’daki radikal dinci terör gruplarıdır.
Ancak Ortadoğu’da İslam kisvesine bürünmüş bu terör gurupları sayesinde ABD-Rusya işbirliği yapmakta ve sözde terörle mücadele adına ittifak kurmaktadırlar. Yani bu grupların varlığı ABD ve Rusya’ya küresel manevra imkanı vermektedir. Dolayısıyla IŞİD adı altında toplanan bu grupların varlığına son vermek yerine işi sürüncemede bırakıp uzatmak, Ortadoğu’da savaş isteyen bu küresel güçlerin de işine gelmektedir.
Bu noktada şu soru sorulmalıdır;
fiili durumda Irak parçalanmıştır ve yine fiili durumda Suriye de parçalanmıştır. Gerçek bu iken ve bu fiili durumlara göre bir çözüm aramak var iken, terörle mücadele adına sonuna kadar bu savaşı sürdürdürmek istemelerinin ardında yatan esas sebep nedir?
Anlaşılan o ki Irak-Suriye hattında Irak ve Suriye artık hedef olmaktan çıkmış, asıl hedef olan Türkiye’nin ise bir şekilde bu savaşın içine çekilmesi gündeme alınmıştır.
Bu yolla Türk Ordusu İçeride ve dışarıda savaştırılacak, yıpratılıp güçsüzleştirilecektir. Beri taraftan içerideki Kürt ayaklanması desteklenmeye devam edilirken, öte yandan mülteci akınıyla ülkemize yerleştirilen ve halen uyuyan IŞİD militanları ve bunlara katılacak yerli şeriatçı güçler silahlandırılıp harekete geçirilecektir.
Bunların öncelikli hedeflerinin Alevi vatandaşlarımıza ve laik Cumhuriyetçi insanlarımıza yönelik olacağı, daha sonra da tüm mutedil müslüman vatandaşlarımıza karşı olacağı çok açıktır.
Zaten Ege denizinde 16 Adası Yunanistan’a hediye edilmiş,
Kıbrıs’da ise teslimiyetçi politikaların sonuna gelinmişken,
işte bu şekilde uygulanacak stratejilerle ve içerdeki İşbirlikçileriyle birlikte Ülkemizi paramparça yapacaklar…
Planları bu..