AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, dünkü grup toplantısının neredeyse tamamını CHP ve onun Genel Başkanı`nı eleştirmeye ayırmıştı. Sayın Erdoğan o kadar ileri gitti ki, neredeyse CHP`lilerin saraylarda yaşadığını ve kendilerininde mütevazı bir yaşam sürdüklerini anlattı.CHP`nin halkın gerçek sorunlarından haberdar olmadıklarını söyledi.
Demokratik ve hukuk devleti olan hiçbir ülkede iktidarlar, başta Ana Muhalefet Partisi olmak üzere diğer partiları hergün eleştirmez.
Aynı şekilde Cumhurbaşkanı veya Başbakan`nın her toplantıda yaptığı konuşmasını, ülkenin ulusal televizyonları proğramlarını keserek canlı olarak yayınlanmaz.
Burada Fransa, İngiltere, Almanya, Avusturya, Danimarka, Hollanda veya Belçika`da yaşıyan vatandaşlarımıza soruyorum.
Yaşadığınız ülkede devleti yönetenler, Sayın Erdoğan gibi hergün her yerde konuşuyor ve konuşmaları televizyonlardan canlı yayınlanıyormu?
Yaşadığınız ülkeleri yönetenler hergün ve her ortamda, başta Ana Muhalefet Partısi lideri olmak üzere, diğer muhaliflere her türlü suçlama ve hakaretleri yapıyorlarmı?
Türkiye`de iki gündür bir „Militan“ suçlaması tartışılıyor. CHP eski İstanbul İl Başkanı, Millet Vekili ve sanatcı Berhan Şimşek, bir televizyonda ki konuşmasında şöyle demiş:
„Vali Militan, Kaymakam Militan, Hakim Militan, bu kötü bir genelleme. AYM kararını tanımayan yerel mahkemenin hakimi Yargıtay üyeliğine getiriliyor. Hukuku garabet haline getirmek, askeri garabet haline getirmek doğru bir durum değildir“.
İşte Berhan Şimşek`in bu sözü kamuoyunda büyük tartışma yarattı. Berhan Şimşek haklımı, yoksa haddini aşmışmı, onu tartışmak için, önce Türk Dil Kurumu`nun „Millitan“ tarifini okuyalım.
Militan aslında fransızca bir terimdir (militant).
Bir düşüncenin, bir görüşün başarı kazanması için savaşan, mücadele eden kimse.
Bir siyasal örgütün etkin üyesi.
Aslında militan kelimesi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan ve Sayın Soylu`nun anladığı gibi, kötü bir anlam taşımamaktadır. Örneğin, militan bir terörist veya anarşist değildir. Bazı sol örgüt üyelerine militan densede, onlar militan değil anarşist veya terörist olarak adlandırılır.
Madem ki militan kötü bir anlam taşımıyor, o zaman bu kadar yaygara neden?
TDK sözlüğüne göre militan olumlu anlamda tarif ediliyorsa, neden Cumhurbaşkanı veya İçişleri Bakanı vali veya kaymakamlara dava açmalarını öneriyorlar.
Evet valiler ve kaymakamlar devleti temsil ederler. Makam araçlarında Türk bayrağı taşıyan üç makamdan biriside valilerdir. O zaman sormamız gerekmezmi, valiler ve kaymakamlar bugün gerçekten Türkiye Cumhuriyeti`ni tarafsız şekilde temsil ediyorlarmı?
Sayın Erdoğan, örneğin Sivas AKP İl Kongresine gittiğinde, vali onu karşılıyormu, karşılıyor. İşte sorun burada, AKP il kongresine gelen AKP Genel Başkanı Erdoğan`ı valinin karşılaması tarafsızlığına gölge düşürür. Ne zaman ki, Sayın Erdoğan bir ile Cumhurbaşkanı olarak gelir, o zaman vali veya kaymakam onu karşılamak zorundadır ve doğrusu budur.
Başka bir soru, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir ili ziyaret ettiğinde veya il kongresine katıldığında, o ilin valisi Kilıçdaroğlu`nu da karşılarmı? Karşılamaz, doğrusuda budur.
Seçim zamanlarında valiler, kaymakamlar veya diğer devlet kurumları harıl harıl AKP ve Erdoğan için oy istiyorlarmı, istiyorlar. O zaman, o valiler AKP`nin sempatizanı, yani AKP`nin kazanması için mücadele eden mensupları, yani militanları olmuyorlarmı?
Başka bir soru, 81 ilin valileri içinde birtek „alevi“ vali varmı?
Başka bir soru, üniversite rektörleri içinde birtek alevi rektör varmı?
Başka bir soru, 81 ilin emniyet müdürü içinde birtek alevi varmı?
Başka bir soru, Diyanet İşleri Başkanlığı`nda birtek alevi varmı?
Başka bir soru, 81 ilin valisi içerisinde birtek CHP veya İYİ Parti sempatizanı varmı?
Başka bir soru, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ve Anayasa Mahkemesi başkanlarından birtek sol görüşlü veya alevi birisi varmı?
Madem ki valiler, kaymakamlar, rektörler, Diyanet İşleri, Emniyet Müdürleri, yüksek mahkemelerin başkanlarının neredeyse hepisi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor, demek ki bunların neredeyse hepisi, bu partinın sempatizanları. Yani AKP`nin kazanması için çalışan ve mücadele eden militanlarıdır. Bunda gocunacak ne var ki, valiler veya kaymakamlar militan diyenleri mahkemeye versinler ki?
Örneğin ben, Türk Dil Kurumu`nun tarifine göre Türkiye Cumhuriyeti ve Almanya Federal Cumhuriyeti`nin bir militanıyım. Türkiye ve Almanya halklarının huzur, refah ve barış içinde yaşamasını istiyor ve onun için mücadele ediyorum.
