NEDEN 24 TEMMUZ?
24 Temmuz 1923 Lozan Anlaşması`nın imzalandığı gün. 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti, Lozan`da kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını, gerçek vatan olarak kabul etmiştir.
2003 seçimleri sonrasında kurulan AKP hükümetleri, başta ağdaş Eğitim olmak üzere, Atatürk ve arkadaşları tarafından alınan devrim kararlarını bir bir yürürlükden kaldırmış ve kaldırmaya da devam etmektedir.
Danıştay tarafından alınan karar, pardon aldırılan karar ile Ayasofya yerleşlesinin tamamı cami statüsüne geçmiştir. Gerçekten öyle olacakmı, onu zamanla göreceğiz. Dışarıdan gelen baskılar sonucu, Kilise içerisinde ki Freksler namaz esnasında karartılacakmış. Bunun anlamı şu, yani Ayasofya kararı ile tabanına mesaj veren Erdoğan, aslında kendisi ile çelişmektedir.
Şimdi anlıyormusunuz, neden 24 Temmuz 2020 günü Cuma namazı Ayasofya yerleşkesinde kılınacaktır. 24 Temmuz Lozan Anlaşması`nın kabul edildiği gündür. Yani Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının resmen kabul ve onay günüdür. Lozan Anlaşması`nı devamlı eleştiren Erdoğan, 24 Temmuz 2020 günü Ayasofya`da Cuma namazı kılarak, Atatürk Cumhuriyeti`ni kabul etmediğinı bir daha göstermek istemektedir.
Bu kararı alanlara diyorum ki, Sizler bir Kilise`yi cami yapacağınıza, ülkenin yaklaşık %30 nüfusunu oluşturan ALEVİ inancına sahip olanların ibadet yeri CEM EVİ`ni resmen ibadet hane olarak kabul etesdiniz daha iyi olurdu. Sunni mezhebine mensup idareciler, asalakca başda aleviler olmak üzere diğer inançlara mensup veya inanmıyanların vergileri ile, lüks hayat yaşamaktan hiç utanmıyorlar.
Eğer halen Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti ise, Alevi, yani İmam-i Caferi mezhebine inanan insanların vergilerini, Sunni çoğunluğun yemesi Allah`ın adaleti ile bağdaşıyormu?
Başında sarık, sırtında cübbe ile gezmekten zevk alan Ali Erbaş, alevilerin veya diğer inançdan olanların verdikleri vergilerden yaklaşık 13 Milyar Lira almaktadır. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bu parayı yalnız Sunni mezhebine hizmet eden yaklaşık yüzbin cami ve oradaki imamlar için harcamasının İslam Adaleti ile bağdaşdığına inanıyormu?
24 Temmuz 2020 tarihinde Ayasofya`da Cuma namazı kılacaksınız. Eğer adaletli davranmak isteseydiniz, aynı gün Cem Evleri`ni resmi ibadet yeri olarak ilan ederdiniz. Bunu yaparlarmıydı, hayır.
Hem 24 Temmuz 2020 günü kılınacak Cuma namazı için yapılacak harcamalarda ki ve hemde bundan sonraki Diyanet için ayrılan bütceden maaş alanlara hakkımı hem bu dünyada ve hemde öbür dünyada haram ediyorum. Kur`an ayetinde ne diyor, ey müslümanım diyenler KUL HAKKI YİYEREK HUZURUMA GELMEYİN!
Bu nasıl bir inanç olmalı ki, hakim sınıf İslam Dinini yalnız sunni mezhebi için var sayıyor. O zaman soruyorum Hz. Muhammed ve Ehl-i Beyti`i ne Sunni ve nede Aleviydi, onlar yalnız „Müslümanlardı“. Bunun için Ali Erbaş acaba ne düşünüyor?
Tekrar ediyorum, Alevi vatandaşların verdiği vergi ile beslenen sunni kesimin başında olanlara ve senede 13 milyar ve vakıflardan gelen gelirleri yiyenlere hakkımı haram ediyorum. Hiçbir müslümanın günahları kiliseden dönme bir camide kılınacak Cuma namazı ile af edilmiyecektir. Hatta, kul hakkı yiyenlerin Allah katında lanetleneceğini de Kur`an söylemektedir.
Müslümanlar ya Kur`an`a inanacak veya Kur`an`a inanır gibi yapıp Muaviye ve Yezid`in yalanları ile saltanatlarını sürdüreceklerdir. Alevi vatandaşlara eşit haklar tanınmadığı sürece, sunnilerin kıldıkları namaz ve yaptırdıkları camiler kendilerine hiçbir fayda sağlamıyacaktır.
Ne diyor Kur`an ayeti?
EY KULUM, KUL HAKKI YİYEREK HUZURUMA GELME!
