Hamburg Türk Toplumu 30. Kuruluş yılını kutladı. Çok yoğun olaylar nedeniyle konuya yönelik değerlendirmeler yapılamadı. Toplantıya katılamamamın elde olmayan nedenlerden kaynaklanmış olduğunun belirtilerek, bu yazıyla, geciken iletimi, TGH yönelik umutvar görüşlerimi kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Hamburg Türk Toplumu doğru temeller ve ilkeler üzerine kurulmuş bir örgüttür. Erekleri sürekli varolmasına ve etkin olmasına kaynaklık eden toplumsal işleyiş dinamiğinin yansımasıdır. Yaşamın her alanında eşit koşullarda varlığını sürdürecek etkinlikler göstermesi ana ereği olan TGH, en temel varlık nedenleri olan güvenlik konusu yanında , anadili temelli kültürünü geliştirerek yaşatmak, geldiği anayurduyla yaşadığı yurdu arasındaki bağları güçlü kılmak, barış içinde özgürce toplumsal, ekonomik, kültürel katkılarıyla Almanya Türk Toplumu-TGD´de bütünsellik sağlamak için nice 30.lu yılları kutlayacaktır.
Artık hiç kimsenin ve kurumun kuşku duymayacağı netlikte görülmüştür ki, TGH/TGD örgütlenme biçiminin ilkeleri ve erekleri doğrultusunda insanlarımız biraraya gelebilirlerse, mezhepçi/tarikatçi, etnik milliyetçi aşırılıklardan uzak kalınabilir ve özgürlükçü demokratik hukuk devleti koşulları hem amaç ve hem de araç olarak yaşam biçimine dönüşür. Ne F tipi örgütlenmeler, ne de diğer benzer sorunlu örgütlenmeler toplumsal gelişmeye olumlu katkılar sağlayabilirler, Eninde sonunda yanlış temelde kurulan örgütler olumsuzluklar üretmeye, kendileriyle birlikte geniş toplum kesimlerine zarar vermeye programlanmışlardır. Yarım yüzyıllık toplumsal pratiğimiz bunun kanıtıdır. Almanyada yaşayan Türk insanları, Almanyalı Türkler ve diğerleri 15 Temmuz sonrası bunun bilincinde olmalı , ayrımına varmalı, diğer moda değışle Farkındalık yaratmalıdırlar. Herkes yanlış yapabilir, yanlıştan dönmek hem bir erdem ve hem de yaşamsal bir öngerektir..
Beyimlerimiz en değerli uzvumuzdur, onu iyi geliştirmek, çalıştırmak, satmamak ve kiraya vermemek, özgür düşünmenin, doğru yapmanın, demokratik yaşamanın olmazsa olmazıdır. Kişiler için bu kadar önemli olan özgür demokratik yaşam felsefesi; örgütler, dernekler, kuruluşlar için zorunluluk düzeyindedir. Özgür demokratik düşünce ve devlet düzeni laiklik temelinde yaşam bulabilir. Laiklikse egemenliğin kayıtsız kaşulsuz ulusta olduğu hukuk düzenin adı olarak somutlanması demektir. Her kişinin hukukun üstünlüğünü içselleştirmesi, her kuruluşun bu temelde var olması ve bunu bir erek olarak kabul edip uygulaması demokratik düzenin önkoşludur.
Hamburg Türk Toplumu ve Almanya Türk Toplumu tüm örgütleriyle ve bireyleriyle böyle bir dünyagörüşü ve felsefenin ürünü , ilkeler, erekler temelinde örgütlenmiş, doğru işler yapan örgütler olarak toplumda yer alırlar. Bu kuruluşların yöneticilerinin böyle kritik, kaotik süreçlerde çok daha etkin olmaları, söylemleri ve eylemleriyle toplumu sürekli yönlendirmeleri gerekir. Etkin olunmazsa yetkin olunmaz. Türk insanına doğru yolu göstermenin,“ bir müsibetin bin nasihatten daha iyidir“ ortamlarında daha kolay ve anlaşılır, olacağı bir gerçektir.
Dünyada ve Almanya´da türk olarak yaşamanın zor olduğunu hep biliyoruz, söylüyoruz. Ancak bu zorluklar aşılamaz değildir; bunları kolaycı örgütlerle, söylemlerle kestirmeden çözemeyiz. Kolay çözümlere herkes ulaşabilir, önemli olan zoru başarmaktır. Zoru başarmak üzere kurulan örgütün adıdır Hamburg Türk Toplumu-TGH.
Yanlışlarını düzelterek eksikliklerini gidererek kendisini sürekli yenileyerek, geliştirerek Türk toplumu için başarılara imza atacak nice 30´lu yıllara TGH…
Nihat Ercan –TGH Onursal Başkanı