Ukrayna savaşı ile ABD’nin eline, iki baş düşmandan biri olan Rusya’yı çökertmek için büyük bir olanak geçti.
Şimdi tersten bakalım: Biden Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğini görüyor ve biliyordu, kaç kez de açıkladı. Zaten savaştan önce Putin ile iki önemli görüşme yaptılar. Sonuç sıfır, Biden bu işgali önlemek ve Avrupa’ya kesin bir güvenlik getirmek için hiçbir öneride bulunmadı.
Ukrayna’yı NATO’ya alarak, baş düşman olarak nitelendirdiğin Rusya’nın dibine girmeyi, nasıl kendi güvenliğini sağlamlaştırmak için çok önemli politika olarak benimsiyorsan… Ve bundan vazgeçmiyorsan…
Rusya’nın da düşmanının dibine kadar dayanmasına karşı çıkması ve kendi güvenliği için taleplerde bulunması, senin politikan kadar haklıdır. Bunu söylerken, Ukrayna’daki vahşete onay verdiğim anlaşılmasın.
NATO SEKRETERİ NE İŞ YAPAR?
Eğer bir vahşetten bahsedeceksek, bunun kışkırtıcısının ve baş ortağının ABD ve NATO olduğunu söylemek zorundayız. Biden/NATO, Rusya’nın işgali başlatabileceğini gördükleri halde, bu işgali önlemek için neden Ukrayna yönetimini de yanlarına alıp Rusya ile “karşılıklı güven koşullarını” sağlamak için ciddi ve samimi bir görüşme yapmaya yanaşmadılar?
NATO genel sekreteri ve Avrupalı üyeleri, Avrupa’nın göbeğindeki bu savaşı durdurabilirlerdi, ama hepsi ABD’nin emperyalist ve savaş politikasının esiri olmayı tercih ettiler. NATO genel sekreteri de savaş kışkırtıcılığından sorumludur.
ABD/NATO’nun tek yaptığı işgali seyretmek oldu.
İşgalden önce, Ukrayna’nın yanında Rusya’ya karşı asla savaşmayacaklarını, böyle bir karar asla almayacaklarını bile bile!
MADEM SAVAŞMAYACAKTINIZ, NİYE?
O zaman, madem Ukrayna’nın arkasından bugün ağlıyorsunuz, niye Ukrayna’yı ateşe attınız? Bu ağlamalarınız bir timsah gözyaşıdır.
Niye kapsamlı bir Avrupa (Rusya dahil) güvenliği için büyük bir konferans düzenlemeye gitmediniz?
Söyleyeyim, birincisi, Avrupa’da bunu yapacak bir tane bile siyasi lider yok.
İkincisi NATO sekreteri Stoltenberg, ABD’nin savaş sekreterliğini üstlenmişti… Derdi barış olmadı.
Üçüncüsü, Ukrayna’da da ufukta görünen büyük işgal tehlikesine karşı, böyle bir güvenlik için önceden harekete geçecek, ülkesinin iki düşman arasında kırılmasını önleyecek lider, beyin, yarını görme diye bir şey yoktu. Ülkeyi Avrupa/ABD veya Rusya yanlılığı ikileminden kurtaracak, tarafsızlığını ve bağımsızlığını vurgulayan ülke birlikteliğini sağlayacak kimse yoktu. Hepsi suçludur.
Siyaset, Ukrayna’nı savunmasız ve yalnız bıraktı. Zelenski, bunun bugün baş sorumlusudur, ülkesini işgal ettiren bir “sahte kahraman” pozisyonundadır.
ADAMIN BARIŞ DERDİ OLMADI Kİ
Dördüncüsü, ABD’nin, Biden’in barış diye bir derdi olmadı. 2014’ten beri Ukrayna’yı savaşa hazırladı. Barışa değil. 2014, Kırım’ın Rusya’ya ilhak tarihidir. Donbas bölgesi için de sahada ve pratikte bir anlaşma olmamıştır.
Ama Ukrayna konusu 2000- 2005’lerdeki olaylara uzanır. ABD/ Avrupa Ukrayna’yı (Tabii ki Gürcistan’ı da!) Batı’ya “ilhak” etme ve Rusya sınırına dayanma projesini yürürlüğe koymasından itibaren, Rusya için “güvenlik” birinci öncelik oldu. Rusya’nın karşı hamleleri Gürcistan, Kırım vb. oldu.
ABD EN KAZANÇLI MI?
Bu dördüncü şıkta duralım biraz daha, çünkü sorunun bam teline geldik:
Ukrayna’yı ateşe atan ABD, savaştan en kazançlı çıkacak devlet gibi duruyor. 3- 5 milyar dolar ve silah vermiş bu ülkeye, zerre önemi yok kendisi için; sadaka bile değil, dolar matbaasını çalıştırır!
Ama, baş düşman Rusya’yı “perişan etme” olanağını ele geçirdiğini düşünüyor.
Öncelikle, askeri bakımdan zayıflatıyor, Rus güçlerini yıpratıyor ve büyük bir masraf kapısı açtırıyor.
Sonra, Rus imajını tabii öncelikle Batı’da ve ABD’de yerle bir ediyor.
Daha sonra, Rusya’yı savaş ekonomisi zayıflığına düşürüyor.
Son olarak da uyguladığı ekonomik ambargolarla, Rusya’yı tam çökertme politikasını yürürlüğe koyuyor.
Tüm bu kazançları da Ukrayna’nın mahvolması pahasına elde ediyor.
Peki Ukrayna siyasi eliti, Avrupa’nın lidercikleri ve halkı, ülkemizdeki tırışkadan nağmeleri savuranlar, bunları görmeyecek, ama sadece sahadaki insanı dramları görecek ve savaş öncesi büyük planı açıklamayacak kadar aptal mı?
Evet mi hayır mı.. Bilmiyorum…