İki harika Türkün dünyada birbiriyle yarışan koronavirüse karşı aşı üretiminde büyük bir etkililik değeriyle öne çıkmasını yazacağım tabii ki.. Şunu belirteyim: Prof. Uğur Şahin ve eşi Prof. Özlem Türeci’nin, ta Cumhuriyet Bilim Teknoloji döneminden beri harika çalışmalarını tanıtıyorduk. Ve daha sonra Herkese Bilim Teknoloji’de sık sık kapak da oldular. Şimdi yepyeni bir aşı üretme teknolojisi ile bugünkü bilgiler ışığında en etkili aşıyı geliştirerek birden öne çıktılar. Ne büyük bir sevinç hepimiz için!
Ama iki Türke dönmeden önce, izin verin de bazı söyleyeceklerim var..
‘Bizde sadece ara eleman yetişir’
Anımsar mısınız, yine bu hükümet döneminde bir bakanın ne dediğini: Bizim ülkemizde sadece ara eleman tipinde insanlar yetişebiliyor…
Ülkemizin yaşadığı en büyük aşağılamalardan biriydi bu yargı. Türkiye’de yaşayan herkesi! Dahası bu sözleri “Türkiye’de yaşayan bu millet ırk olarak zekâ olarak büyük bir gerilik içindedir, Türkler aptaldır” biçiminde de yorumlayabilirsiniz. Duyduğumda tüylerim diken diken olmuştu!
O bakan, tamam yetersizdi, kapsamlı düşünmekten kaçınmış veya bunu öğrenmemiş olabilirdi.
Belki de soru sormasını hiç denememişti, bilmiyordu hayatında: Acaba biz iktidar olarak neyi beceremiyoruz da ülkemizde evrensel düzeyde beyinleri ve yaptıkları büyük işleri göremiyoruz, acaba biz nerede hata yapıyoruz?
Ama bilirsiniz iktidarda olanlar her zaman en iyi işleri yaptıklarını düşünürler, oturdukları koltukla birlikte kendilerinin de zirvedeki büyük beyinler olduklarını sanırlar.
O bakan bey aslında gözünü Türkiye’nin dışına çevirseydi, buradan göçmüş beyinlerimizin yarattıkları olağanüstü işleri görebilirdi. Onları burada bir bir sayıp dökebilirim. Daha sonra Aziz Sancar Nobel’e uzanınca, büyük değerlerimizi daha işin başında elimizden kaçırdıkları ve onlara “Burada size iş yok kardeşim, çekin gidin ABD’ye, Avrupa’ya, Japonya’ya” dedikleri somut olarak görüldü.
Biz yetiştiriyor, ele kaptırıyoruz
Sonra peşlerine düştüler! Ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti, bunun bilincinde hiçbir zaman olmadılar.
Biz onları Cumhuriyetin bilim ışığının parladığı okullarda eğittik, yabancı ülkeler de onların yaratıcılıklarının kaymağını yediler ve yiyorlar.
Farkında olmadılar, önem vermediler veya bırakın gitsinler diye davrandılar, bir yaratıcı beynin burada evrensel değerler üretmesinin koşullarını oluşturmanın, kendi ideolojilerine, inançlarına, konseptlerine ne kadar ters geleceğini gördüler.
Özgür üniversite ortamı yaratacaksın… Bunun için üniversitelerin başlarına her şeyi bilim ve liyakatin gerektirdiğini yapacak ve üniversitesini tamamen buna uygun yönetecek rektörler, dekanlar, bölüm başkanları atayacaksın… Daha ilkokuldan itibaren öğrencileri yaratıcı ve özgür düşünmeye teşvik eden sistemler getireceksin…
Ve kaynaklar ayıracaksın..
Olur mu böyle şey? Olmaz. O halde evrensel değerler bunu gördüğünde de kendini gerçekleştirebileceği ülkelere kanat açacak.
Hayır, hey Türkiye’de kimse yok mu, anlamı çıkarılmasın. Var. Ama liyakat yok, yönetim yok, ortam yok, üniversiteler üzerinde muazzam baskı var, endişe var, korku var ve muazzam bir suskunluk var.
Bu zinciri kırmak için, Atatürk’ün üniversitelere, bilime yaklaştığı gibi yaklaşacak yürekli politikacılara ne çok ihtiyacı var ülkenin!
Nobel rozetini taktım
Dünyanın çaresiz kaldığı, ekonomi mi yoksa insan hayatı mı, insanları kapatsak üretim nasıl olacak, aş-iş nasıl yaratılacak açmazı içinde kapana kısıldığı bir zamanda Türeci ve Şahin, başardıkları ile birden büyük kurtarıcılar olarak öne çıktı. Koronavirüse karşı yüzlerce aşı adayı arasında yüzde 90’lık başarı oranı, onları tüm dünyanın manşetlerine taşıdı. İkisi de Anadolu toprağının insanları olarak, Türkiye’yi onurlandırdılar… Tıpkı Aziz Sancar gibi..
Şüphesiz aşının alacağı daha yol var. Bunlar ilk sonuçlar. 65 yaş üstündeki ve çocuklardaki etkileri ne bilinmiyor. Kaç aşı yapılacak, ne süre etkili olacak bilinmiyor.
Ama ilk sonuçlar harika! Bir aşının 10 aylık gibi bir süre içinde üstelik yeni bir teknoloji ile yüzde 90 etkililikle gerçekleştirilebileceğine olasılık az veriliyordu. Aşıda devrim yarattılar!
Ama çok zor bir işi başardı iki Anadolulu beyin.
Çok sakinler… Çok ağırbaşlılar… Zerre böbürlenme yok..
Ben yakalarına Noel Tıp Madalyası’nı taktım bile..
Haydi hayırlısı!
Onlar bir şeyi daha kanıtladılar: Ara eleman niteliğinde olanlar, büyük işler ortamını yaratamayan politikacılar!