17.6 C
Hamburg
Salı, Haziran 4, 2024

Siyasette çözüm bekleyen sert problemler – 1

orhan-bursaliKürt Siyasi Hareketi, bir yeni liderlik ve politik mimarlık bekliyor. Sorunlar silahla değil, ülkede demokratik olgunluğu genişleterek, demokrasiyi yaygınlaştırarak, geniş bir uzlaşı sağlanarak çözülebilir. Tatlı dil ve birlik. HDP’nin, bugünkü konumuyla ufku dardır, Kürt meselesine odaklılığı aşamamaktadır. Temel varlık nedeni, hükümet ile PKK arasında arabuluculuk yapmaktır. PKK HDP’ye bu görevi yükledi ve onu bu görevle sınırlı tutmak istiyor: PKK’nin yasal siyasi oluşumu… Arabuluculuk için ise HDP’ye gerek yok. İktidarlar isterlerse, tıpkı Oslo’da olduğu gibi, doğrudan PKK ile görüşebilirler.
HDP, Selahattin Demirtaş’ı veya başka bir Kürt siyasi liderini bekliyor. Kendi sivil siyasi politikaları olan, terörle çözüme asla varılamayacağını gören…
PKK ve HDP, Kürt milliyetçi hareketinin yapılarıdır. Bu hareketlerin Kürt milliyetçiliği niteliklerini kaçınılmaz olarak doğuran, tarihsel olarak, Kürt ulusçuluğu ve Kürt devleti yönelişleridir. PKK, ülkeden tam kopuşun silahlı örgütüdür.

Kürt devletçikleri tarihsel yazgı mı?
Ortadoğu’da Kürtlerin dağınık olarak 4 ülkede yaşıyor olmaları, hepsinin bir tek veya ayrı ayrı “Kürt devletçiklerine” dönüşmesini gerektiren bir tarihi zorunluluk değildir. Böyle bir şey yok. Türkler de bir sürü ülkede azınlık olarak yaşıyor. Mesela “Osmanlı artıkları” olarak Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Suriye’de… Bulundukları ülkelerden Türkiye’ye kopup geldiler!
Irak’ta hemen hemen bir Kürt Devleti oluşumu gerçekleşmiş durumdadır. Buna “tarihsel kaçınılmazlık” gözüyle bakılabilir. Diğer ülkelerdeki Kürtlerin de “ayrı ayrı Kürt devletçikleri” olarak ortaya çıkmaları veya Irak’la bütünleşmeleri, tarihsel gereklilik değildir.
Irak’taki oluşum, PKK’den çok önce başladı. PKK ile Barzani arasında Kürtlerin liderliği konusunda büyük bir rekabet oluştu. PKK şimdi Suriye Kürt bölgesinde tutunarak Türkiye’yi de kapsayan daha geniş bir coğrafya ve nüfusa hükmetme peşinde koşuyor. Suriye’nin emperyalist saldırı ile parçalanması, Kürtlerin orada bir özerk yapı oluşturmasına yol açmaktadır.

Türkiye ancak savaşla parçalanırsa
Türkiye’de bu şimdilik imkânsıza yakındır. Türkiye’nin tam bir iç savaşa sürüklenmesini ve parçalanmasını gerektirir.
PKK bunu başaramaz. Ne kadar silahlı saldırılarını arttırsa da… Türkiye için çok daha büyük emperyalist saldırılar gerekir. IŞİD bir kullanışlı araç olabilirdi. İktidarın en büyük suçu, Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına bulaştırması ve bataklığın içimize doğru yayılmasına bizzat yardımcı olmasıdır.
RTE/Davutoğlu’nun asla görmedikleri, bu örgütün de bir parçalama aracı olarak kullanıldığıdır. “Besle kargayı oysun gözünü” deyişini de mi bilmezler.
PKK de sadece Türkiye’yi bir süre daha karşılıklı öldürülenlerin ülkesi yapmakla kalır. PKK öldürerek, yakarak, yıkarak, bezdirerek çözüm istiyor. Ortaya çıkan tek gerçek, öldürmek konusunda PKK ile iktidar arasında bir yarış olduğudur.
PKK’nin adeta hedefi, Türkiye’de demokrasinin rafa kaldırılması, siyasetin askeri ve polisiye bir devleti yönetmeye dönüşmesidir. Milliyetçiliği uç noktalara körüklemektir. PKK’nin savaş-öldürme politikası, sıradan büyük seçmenhalk çoğunluğunda sadece savunma, lanetleme, milliyetçiliğin her türlüsüne sığınma refleksleri yaratır. Etki-tepki-sonuç. PKK, ülkeyi büyük bir otoriterlikle yönetmek isteyenlere, bu amaçları için uygun ortam sağlıyor.
Türkiye’de nasıl bir iktidarın oluşacağı, nasıl bir kamuoyu duygusunun, düşüncesinin ağırlık kazanacağı, PKK’nin umuru olmaktan çoktan çıktı. Sosyal medyadaki paylaşımlarda PKK’liler “umurumuzda değil, biz zaten kaybeden tarafız, bize ne sizlerden…” demektedir.
PKK’de “ortak ülke” kavramı tam kayıp gibidir. Birlikte yaşamak yoktur. Öldürme politikası tamamen yokluğa, hiçliğe, parçalanmaya, düşmanlığa yardımcı olur. PKK ortada bağ-mağ hiçbir şey bırakmayacak yabancılığın adına; ayakları Türkiye’de ama bir Ortadoğu terör örgütüne dönüşüyor.

***

PKK’de sağlıklı bir “gelecek projeksiyonu” yapacak liderliğin olmaması bir şanssızlıktır. Ama bugüne kadarki politikaları, PKK’nin yazgısını da belirlemiş gibidir. Bu açmazdan çıkamayabilir. Hedeflerinin kurbanı olabilir. Verdiği ise sadece zarar olacak.
Ama HDP, değişen koşullara uyum sağlayarak, yeni bir anlayışın- siyasetin mimarı olabilir.
Bu anlamda bu mimarlığı yapacak liderini bekliyor Kürt hareketi… PKK ile kavga çıkması pahasına..

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Siyasette çözüm bekleyen sert problemler – 1

orhan-bursaliKürt Siyasi Hareketi, bir yeni liderlik ve politik mimarlık bekliyor. Sorunlar silahla değil, ülkede demokratik olgunluğu genişleterek, demokrasiyi yaygınlaştırarak, geniş bir uzlaşı sağlanarak çözülebilir. Tatlı dil ve birlik. HDP’nin, bugünkü konumuyla ufku dardır, Kürt meselesine odaklılığı aşamamaktadır. Temel varlık nedeni, hükümet ile PKK arasında arabuluculuk yapmaktır. PKK HDP’ye bu görevi yükledi ve onu bu görevle sınırlı tutmak istiyor: PKK’nin yasal siyasi oluşumu… Arabuluculuk için ise HDP’ye gerek yok. İktidarlar isterlerse, tıpkı Oslo’da olduğu gibi, doğrudan PKK ile görüşebilirler.
HDP, Selahattin Demirtaş’ı veya başka bir Kürt siyasi liderini bekliyor. Kendi sivil siyasi politikaları olan, terörle çözüme asla varılamayacağını gören…
PKK ve HDP, Kürt milliyetçi hareketinin yapılarıdır. Bu hareketlerin Kürt milliyetçiliği niteliklerini kaçınılmaz olarak doğuran, tarihsel olarak, Kürt ulusçuluğu ve Kürt devleti yönelişleridir. PKK, ülkeden tam kopuşun silahlı örgütüdür.

Kürt devletçikleri tarihsel yazgı mı?
Ortadoğu’da Kürtlerin dağınık olarak 4 ülkede yaşıyor olmaları, hepsinin bir tek veya ayrı ayrı “Kürt devletçiklerine” dönüşmesini gerektiren bir tarihi zorunluluk değildir. Böyle bir şey yok. Türkler de bir sürü ülkede azınlık olarak yaşıyor. Mesela “Osmanlı artıkları” olarak Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Suriye’de… Bulundukları ülkelerden Türkiye’ye kopup geldiler!
Irak’ta hemen hemen bir Kürt Devleti oluşumu gerçekleşmiş durumdadır. Buna “tarihsel kaçınılmazlık” gözüyle bakılabilir. Diğer ülkelerdeki Kürtlerin de “ayrı ayrı Kürt devletçikleri” olarak ortaya çıkmaları veya Irak’la bütünleşmeleri, tarihsel gereklilik değildir.
Irak’taki oluşum, PKK’den çok önce başladı. PKK ile Barzani arasında Kürtlerin liderliği konusunda büyük bir rekabet oluştu. PKK şimdi Suriye Kürt bölgesinde tutunarak Türkiye’yi de kapsayan daha geniş bir coğrafya ve nüfusa hükmetme peşinde koşuyor. Suriye’nin emperyalist saldırı ile parçalanması, Kürtlerin orada bir özerk yapı oluşturmasına yol açmaktadır.

Türkiye ancak savaşla parçalanırsa
Türkiye’de bu şimdilik imkânsıza yakındır. Türkiye’nin tam bir iç savaşa sürüklenmesini ve parçalanmasını gerektirir.
PKK bunu başaramaz. Ne kadar silahlı saldırılarını arttırsa da… Türkiye için çok daha büyük emperyalist saldırılar gerekir. IŞİD bir kullanışlı araç olabilirdi. İktidarın en büyük suçu, Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına bulaştırması ve bataklığın içimize doğru yayılmasına bizzat yardımcı olmasıdır.
RTE/Davutoğlu’nun asla görmedikleri, bu örgütün de bir parçalama aracı olarak kullanıldığıdır. “Besle kargayı oysun gözünü” deyişini de mi bilmezler.
PKK de sadece Türkiye’yi bir süre daha karşılıklı öldürülenlerin ülkesi yapmakla kalır. PKK öldürerek, yakarak, yıkarak, bezdirerek çözüm istiyor. Ortaya çıkan tek gerçek, öldürmek konusunda PKK ile iktidar arasında bir yarış olduğudur.
PKK’nin adeta hedefi, Türkiye’de demokrasinin rafa kaldırılması, siyasetin askeri ve polisiye bir devleti yönetmeye dönüşmesidir. Milliyetçiliği uç noktalara körüklemektir. PKK’nin savaş-öldürme politikası, sıradan büyük seçmenhalk çoğunluğunda sadece savunma, lanetleme, milliyetçiliğin her türlüsüne sığınma refleksleri yaratır. Etki-tepki-sonuç. PKK, ülkeyi büyük bir otoriterlikle yönetmek isteyenlere, bu amaçları için uygun ortam sağlıyor.
Türkiye’de nasıl bir iktidarın oluşacağı, nasıl bir kamuoyu duygusunun, düşüncesinin ağırlık kazanacağı, PKK’nin umuru olmaktan çoktan çıktı. Sosyal medyadaki paylaşımlarda PKK’liler “umurumuzda değil, biz zaten kaybeden tarafız, bize ne sizlerden…” demektedir.
PKK’de “ortak ülke” kavramı tam kayıp gibidir. Birlikte yaşamak yoktur. Öldürme politikası tamamen yokluğa, hiçliğe, parçalanmaya, düşmanlığa yardımcı olur. PKK ortada bağ-mağ hiçbir şey bırakmayacak yabancılığın adına; ayakları Türkiye’de ama bir Ortadoğu terör örgütüne dönüşüyor.

***

PKK’de sağlıklı bir “gelecek projeksiyonu” yapacak liderliğin olmaması bir şanssızlıktır. Ama bugüne kadarki politikaları, PKK’nin yazgısını da belirlemiş gibidir. Bu açmazdan çıkamayabilir. Hedeflerinin kurbanı olabilir. Verdiği ise sadece zarar olacak.
Ama HDP, değişen koşullara uyum sağlayarak, yeni bir anlayışın- siyasetin mimarı olabilir.
Bu anlamda bu mimarlığı yapacak liderini bekliyor Kürt hareketi… PKK ile kavga çıkması pahasına..

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER