İnsan sevgisi ağır basan kişi kendini kalem kağıtla birleştirir. Duygu ve düşüncelerin şekillenip vücuda dönüştüğü yerdir kalemle kağıdın dansı, kelimeler cümleleşirken sayfa bir dantel tazeliğine dönüşür. Yazılanlar topluma, kişiye ve nihayet dünyaya mal olur fikir ve düşünce ürer, şiir, roman, masal,hikaye, makale, haber, senaryo olur bütünleşir insanla. İnsana dair ne varsa yazının içinde insanladır.
İnsan sevgisi ağır basıp, kendini yazıya adayan büyük edebiyatçı Faik Baysal’ı (1922-2002) ve onun insan sevgisini, hayvan sevgisiyle perçinleyen kızı sinema ve televizyon oyuncusu Elif Baysal’ı yazmak istedim sizlere.
Eserlerinde, toplumumuzdaki yoksulluk, işsizlik gibi temaları ustalıkla işlemiş olan Faik Baysal’ı birebir tanıma fırsatını ne yazık ki yakalayamadım. Lakin eserleri adeta başucu rehberim oldular. İnsan dokusunu her türlü yönüyle eserlerinde yansıtan edebiyatçımız annesiz büyümüş, babaannesini çok sevmiş, uzun süreli yatılı eğitiminde hep bir özlemle yaşamış, yalnızlık duygusunu evlatlarını ve ailesini çok severek gidermiş. Tüm bu olumsuz kader olayları çok sağlam bir kalem sahibi olmasını sağlamış zaman içinde. Sarduvan ve Rezil Dünya romanlarında kuvvetli kalemini adeta doruğa erdirmiştir. O dorukta özellikle bu iki eseri pırıl pırıl parlamaktadır.
Televizyon dizisi ‘Kavanozdaki Adam’ı hatırlarsınız ilk bilim-kurgu romanı olma özelliğini taşır ve Faik Baysal’ın kalemidir. Son romanı ‘Ateşi Yakanlar’ ise tadına doyulmaz bir Kurtuluş Savaşı Belgeselidir.
Dili temiz bir Türkçe ile bezeli şiir kitapları ”Ay’ın Ucunda” ve ” Gül Sancısı”ndan söz etmezsek, olmaz. Çünkü şiir, Faik Baysal için; güzellik, barış ve sevgidir.
SUCA
Bayılıyorum şu güllere karanfillere,
Hiç kavga etmiyorlar
Birlikteliğin güzelliğini,
Cumhuriyet’i yaşıyorlar kardeşçe,
Bando mızıka savaşa gitmiyorlar.
Ne yapsam Tanrım, ne yapsam,
İçimdeki şu çöplükten,
Şu top tüfekten nasıl kurtulsam?
Çiçekler Cumhuriyeti’nde ben de bir gül,
Bir karanfil olsam.
Faik Baysal (Gül Sancısı)
Dopdolu bir edebiyat insanı Faik Baysal’ın iki evladı var, sevgili Dr. Emre Baysal ve meslekdaşım Elif Baysal.
Elif Baysal’la Kunt Stüdyolarında mikrofon başında 70’li yıllarda başlayan dostluğumuz ilerleyen zamanla kardeşliğe dönüştü. En zor dönemde yanı başımda olan Emre ve Elif Baysal kardeşler tam da babalarına layık iki değerli büyüğümdür. İnsanlık hamuru yoğun, bu insanların yardım eli, her zaman insana açıktır.
Hırçın Menekşe dizisinin Hasret’i, Melekler Adası’nın Döne’si, Mavi Rüya’nın Sahire’si,Karadayı’nın Lale’si, Aşk ve Günah’ın Meryem’i rollerinde televizyon’da izlediğiniz Elif Baysal’ın en önemli özelliği sokak hayvanlarını koruyup gözetmektir.
Elif’in bu duygusu o kadar gelişmiştir ki kendini adeta sahipsiz canların can simidi yapmıştır. Bulunduğu her yerde de bu özelliğini sürdürür.
O gerçek bir hayvan severdir o kadar ki kendi yemez içmez hayvanlar için evinde kazanlarla kemikler kaynatır, hayvanların bulundukları yerlere taşır onları doyurur, veterinere götürür, gerekli ne varsa yapar hem de canı gönülden, kendine vazife edinerek, ne sanatçılığının verdiği kendini beğenmişliği ne de ulaşılmazlığı vardır.
Kapısının zili her sahipsiz kedi veya köpek için çalınır ve Elif anne yardım elini minicik bir kedi için ya da yaşlı bir köpek için uzatır. Onlar için yıllardır savaş verir zira çoğu insan hayvanları istemez Elif’i şikayet eder, mahkemeler açar, uğraşırlar yine de yıldıramazlar. Elif Baysal o canlara can olmaya devam eder.
İşte tam da mesele buradadır, toplumun acılarını ustalıkla kaleme dökmüş olan bir babanın evladından beklenen de budur. Hayvan sevgisi, insan sevgisini gerektirir. Hayvan sevmeyen insanı sevemez ki.. Faik Baysal’ın engin insan sevgisi evlatlarına yol olmuştur. Doktor Emre Baysal insanları, sanatçı Elif Baysal hayvanları iyileştirmektedir.
Onca canlının içinde biri vardı ki Elif Baysal’ın can damarı gibiydi. Bereket adını verdiği kedisi, can yoldaşı..
Elif Baysal,anne ve babasının vefatından sonra kedisi Bereket’e çok bağlanmiştı öyle ki kendisine 7 ay ömür biçilip, akciğer kanseri teşhisi konduğunda bile, hayata dört elle sarılan Elif Baysal, kedisi Bereketin ölümüyle sarsıldığı kadar hayatta hiç sarsılmamıştır.
Bereket’in kaybı Elif’i durgunlaştırmış, gözlerinin ferini azaltmış, boşlukta çırpınan kuş misali şu dizelerle duygularını dile getirmiştir;
”Sevenlerime duyuru; Hayat defterimin en beyaz sayfası koptu. Evimin Bereket’ini, göz bebeğimi, yol arkadaşımı kaybettim…Bereket’im melek oldu.”
Elif Baysal
Bir insanın bir kediye köpeğe sevgisi inanın insana duyulan sevgi kadar gerçektir. Geçenlerde İstanbul’da Elif’le görüştüm dilinde yüreğinde kedisi Bereket’e olan derin sevgisi gözlerinde eski pırıltısı vardı çünkü uzun zamandır birbirimizi görmemiştik lakin sevgimiz bakiydi ve bu sevgiyi onun gözlerinde gördüm.
Çok yaşa Elif Baysal, ruhun şad olsun Faik Baysal canlı eserlerinle daima yaşıyorsun. Melek Bereket’e gelince adı üstünde ‘melek’…
Elif annenin hayat defteri diğer canlılara rehberlik etmesini sağlayacak sabır ve kuvvetle sürsün.
İçinde insan sevgisi barındıran herkes Elif Baysal’ı anlayabilir, hayvanlar da insanlar kadar yaşama hakkına sahiptir, onları korumak biz insanlara düşer.
Sevgilerimle