SANMAYIN Kİ!
Sanmayın ki, Amerika`da ki gelişmeler yalnız George Floyd`un öldürülmesi ile başladı. Hayır, George Floyd olayı aslında patlamaya hazır bir bombanın bir kıvılcım ile havaya uçurulmasıdır.
Bütün dünyaya kendisinden büyük olmadığını, istediğini yok edebileceğini, parasının dünya parası olduğunu anlatan Amerika, kendi halkına büyük ayrıcalıklar getirmiştir. Aslında, Amerika kıtasını işgal edip, yerli halkı katlederek, bütün zenginliklerini gasp etmiş olanlar beyazlardır. Madenleri ve yeraltı zenginliklerini ucuz emek ile elde etmek isteyen amerikalı soyguncular, iş gücü olarak satın aldıkları „Siyahi Afrikalıları“ ülkeye taşımışlardır. Taşınan kölelerin milyonlarcası gemilerde ölmüştür.
Siyahi vatandaşlar, hiçbir zaman beyazlar tarafından eşit halk olarak kabul görmemişlerdir. İş yerinde, kamu taşımacılığında veya restoranlarda Afro Amerikali devamlı ikinci sınıf olarak değerlendirilmiştir.
Afro Amerikalılar eğitimde eşitsizlik yaşıyorlar, parası olan okuyor, fakat olmayan okuyamıyor.
Afro Amerikalılar Sosyal Güvenlik`den faydalanamıyorlar, çünkü sağlık sistemi özel sektörün elinde, yani parayı veren düdüğü çalıyor.
Afro Amerikalı iş piyasasında, eğer çok zeki birisi değilse ve beyazlar tarafından asimile edilmemişse, devletin önemli kurumlarında yer bulamıyor.
Amerika kurulalı yaklaşık 300 sene olduğu halde, halen beyaz ile siyah eşit değilse, o ülke medeni bir devlet değil, aslında „Yamyamlar“ ülkesidir. Bir siyahi hata yaptığında en ağır şekilde rencide ediliyor veya öldürülüyor. Bu adaletsizlik son bulmadığı sürece, Amerika dünkü Amerika olarak yaşamını sürdüremiyecektir.
Gelelim Türkiye`ye, soruyorum Türkiye`de durum Amerika`dan farklımı?
Hiçde farklı değil, çünkü insanlar ne eğitimde, ne sosyal yaşamda ve nede sağlıkda eşit değiller.
Eğitimi devletin elinden alarak, özel sektöre verenler, mantar gibi özel okul veya üniversite açtıranlar, Türkiye`de laik ve çağdaş eğitimi yok ettiler. Avrupa`da ikinci bir devlet gösterebilirmisiniz, Türkiye`de ki kadar özel ilk Okul, Orta Okul ve Lise olsun. Yoktur, çünkü devlet eğitimi kendi elinde tutarak, herkese eşit eğitim hakkı tanıyor. Örnek mi, benim iki çocuğumda Millet Vekili, Profösör veya İşveren birisinin çocuğu ile aynı kreşe, aynı yuvaya, aynı ilk okula veya aynı üniversiteye gittiler. Neden, çünkü eğitim eşitliği var ve devlet eğitime önem veriyor.
Sosyal yaşamda ve iş hayatında eşitlik varmı, yoktur. Eğer torpilin varsa veya kayınbaban Başbakan veya Cumhurbaşkanı ise, bakanda olursun, fabrikatörde olursun. Eğer üniversite bitirmiş gençlerin üçte biri işsiz ve genç işsizlik %30 larda ise, bu ülkede eşitlikden söz etmek mümkünmü? Antakya Ticaret Odası, tarım işcilerine günlük 52 TL ücreti uygun görmüş. Eğer ki, ülkenin %99`u müslüman ve Allah`dan korkuyorsa, bu vicdansızlıktır. Bir işci sabah 7 akşam 19 çalışacak ve eline 52 TL vereceksiniz. Varmı burada bir eşitlik? Bu tarım işcilerinin %80 Doğu ve Güney Doğu bölgelerinden, yani „Kürt“ vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Benim gençlığimde, yani 1970`li yıllarda çapa işcisi gündelik 5 TL alıyordu, 2020 de ise 52 TL alıyor, hanı çok zengin ülkeydik, ne değişmiş.
Her şeyi özelleştirerek, kendi zenginini yaratan AKP ve onun Lideri Erdoğan, sağlık kurumlarınıda özelleştirmiştir. Devlet Hastanelerini kapatarak, insanın içerisinde kendini kayıp edeceği büyük hastaneler yaptılar. Oto Yol`a yolcu garantisi, hastaneye hasta garantisi, hava Limanına yolcu garantisi verilerek, bizlerin verdiği vergiler ile kendi zenginlerini besliyorlar.
Eğer bir topluma her geçen gün daha fazla baskı, hukuksuzluk ve adaletsizlik yaparsan, birgün, bir Floyd yüzünden ülke yönetilemez duruma gelir.
Ülkeyi yönetenler, yani Amerika, Türkiye veya başka ülkeler acilen insanların eşit eğitim, sağlık, iş, basın özgürlüğü, tarafsız yargı ve insan onurunu güvence altına almak zorundadırlar. Basını özgür olmayan ülkeleri bir süre idare edebilirsiniz, fakat zaman gelir, o basın dahi sizin baskınızdan bunalır ve baş kaldırır.
Ne oldu Amerika`da, Trump Twitter, CNN veya SNAPCHAZ ile ters düştü. Adamlar Trump`ı göstermeme kararı aldılar. Türkiye Basını`da biran önce yeniden rayına oturmalı ve tarafsız yayın yapmalıdır. Eğer bir ülkede Cumhurbaşkanı`nın her konuştuğu canlı yayınlanıyorsa ve korktuğu için bunu yapıyorsa, o ülkenin basını en çok ihaneti Cumhurbaşkanı`na yapıyor demektir.
Rahmetle andığımız büyük Şair Nazım Hikmet ne diyor?
YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR
VE BİR ORMAN GİBİ KARDEŞCESİNE
BU HASRET BİZİM DOSTLAR.
Nazım diyor ki, yaşamın her alanında tek yumruk gibi eşit olmalıyız.
