25.2 C
Hamburg
Çarşamba, Mayıs 15, 2024

ARSA VE KONUT RANTI

Dünya nüfusu gün geçtikçe çoğalıyor. Çoğalan nüfus doğduğu yerde veya ülkede kalmıyarak, genel olarak metropollara veya gelişmiş ülkelere göç ediyor.

Sanayileşme ile insanlar tarımdan ve hayvancılıkdan uzaklaşarak, daha kolay para kazanma yollarını seçmekteler. Köylü, kendisi gibi tarlalarda veya hayvanların peşinde çocuklarının ezilmesini istemediği için okutmakta.

Anadolu insanları köylerinden, kasabalarından metropol şehirler İstanbul, İzmir, Ankara veya sahil bölgelerine akın akın göç etmekteler. Gün geçtikçe nüfusu artan İstanbul, İzmir veya sahil şehirlerinde arsa ve konut fiyatları hergün artmakta veya artırılmakta. Örneğin, İstanbul`da yaklaşık 70 m² dairenin fiyatı nerdeyse bir ile iki milyon TL arasında değiştiği söylenmekte..

Pandami dolayısıyla sahil bölgelerine akın eden vatandaşlar, arsa ve konut fiyatlarını bir senede ikiye katladı. Örneğin Aydın`ın Didim ilçesinde arsa fiyatları neredeyse İstanbul`u geçmiş durumda. Örneğin 2020 senesinin Ekim ayında 250 m² arsanın fiyatı 75 000 EURO iken, aynı arsa Haziran 2021`de 130 000 EURO`ya alıcı bulmuştur. Bu nasıl bir rant, anlamak oldukca zor. Neredeyse Türk Lirası ile Türkiye`de satış yapılmıyor. Herşey Dolar ve EURO`ya endekslenmiş durumda.

O zaman rantın önüne geçmek için ne yapmak gerekir?

Bir, toplum Türk Lirası`na güven duymalı ve dövize irabet etmemeli.

İki, belediyeler imara açılacak yerleri istimlak ederek, parselasyonunu kendi yapmalı. Fiyatını kendi belirleyerek, satılan arsaların üç sene içerisinde yapılandırılması şartı konmalı. Bireysel konutların başka birine satışı beş sene mümkün olmamalı.

Üç, inşaat şirketlerine berlirli kota ayrılmalı, o şirketlerde belirlenen birim fiyatlarının üzerinde satış yapamamalı. Tabi ki, inşaat malzemelerinin fiyatları korunmalı, dövize endeksli fiatlar artırılmamalı.

Dört, istimlak edilen yerler imara açılınca, açılan arsaların belirli bölümüne belediye şirketleri inşaat yapmalı ve dar gelirli vatandaşlara uygun fiyatlarla satmalı veya kiralamalı, yani sosyal konutlar inşaa etmeliler.

Beş, kat karşılığı yapılan inşaatlerin kalitesi düşük olduğundan, kat karşılığı inşaat yapmak yasaklasnmalı.

Altı, inşaat şirketlerine verilen arsaların belirli bölümüne sosyal konut yapma şartı getirilmeli.

Tabi ki, bu gibi önlemlerin alınabilmesi için, önce Türk Lirası güçlendirilmeli. Döviz karşısında güçlenen Türk Lirası fiyat artışlarını firenliyecektir.

Arsa, konut ve inşaat şirketleri için gerekli önlemler alınmadığı sürece, bu alandaki rant cazibesini koruyacaktır. Yüksek faiz ile alınan krediler geri ödenemiyecek, gün gelecek bankalar konut zengini olacak ve Türkiye ekonomisi çökecektir. Almanya`da konut kredileri %1-2 iken, Türkiye`de %18-20 arasında değişiyor. Bu kadar yüksek faizi dar gelirli insanlar nasıl ödeyecekler, onu soran hiç yoktur.

Kat karşılığı inşaat yapan sözde müthaitler, inşaati ucuza mal etmek için malzemeden çalacak, işcinin emeğinden çalacak ki, yaptığı inşaatden kar edebilsin. Dünyanın neresinde var, 300 m² üzerinde 16 daire yapacaksın, bununda enaz 8`ini arsa sahibine vereceksin. Devletin görevi, bu gibi ranta geçit vermemesi olmalıdır.

Eğer hükümet ve belediyeler kordineli inşaat çalışıp rantını  frenleyemezlerse, gün gelir inşaat sektörü Türk ekonomisi iflasa götürür.

İktidar ve belediyeler rantın önüne geçebilirler mi, geçemezler. Geçemezler, çünkü kendileride inşaat rantı ile ayakda durabiliyorlar.

Önceki İçerikMEVLANA ÜZERİNE..
Sonraki İçerikKÖPEK VE KADIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

ARSA VE KONUT RANTI

Dünya nüfusu gün geçtikçe çoğalıyor. Çoğalan nüfus doğduğu yerde veya ülkede kalmıyarak, genel olarak metropollara veya gelişmiş ülkelere göç ediyor.

Sanayileşme ile insanlar tarımdan ve hayvancılıkdan uzaklaşarak, daha kolay para kazanma yollarını seçmekteler. Köylü, kendisi gibi tarlalarda veya hayvanların peşinde çocuklarının ezilmesini istemediği için okutmakta.

Anadolu insanları köylerinden, kasabalarından metropol şehirler İstanbul, İzmir, Ankara veya sahil bölgelerine akın akın göç etmekteler. Gün geçtikçe nüfusu artan İstanbul, İzmir veya sahil şehirlerinde arsa ve konut fiyatları hergün artmakta veya artırılmakta. Örneğin, İstanbul`da yaklaşık 70 m² dairenin fiyatı nerdeyse bir ile iki milyon TL arasında değiştiği söylenmekte..

Pandami dolayısıyla sahil bölgelerine akın eden vatandaşlar, arsa ve konut fiyatlarını bir senede ikiye katladı. Örneğin Aydın`ın Didim ilçesinde arsa fiyatları neredeyse İstanbul`u geçmiş durumda. Örneğin 2020 senesinin Ekim ayında 250 m² arsanın fiyatı 75 000 EURO iken, aynı arsa Haziran 2021`de 130 000 EURO`ya alıcı bulmuştur. Bu nasıl bir rant, anlamak oldukca zor. Neredeyse Türk Lirası ile Türkiye`de satış yapılmıyor. Herşey Dolar ve EURO`ya endekslenmiş durumda.

O zaman rantın önüne geçmek için ne yapmak gerekir?

Bir, toplum Türk Lirası`na güven duymalı ve dövize irabet etmemeli.

İki, belediyeler imara açılacak yerleri istimlak ederek, parselasyonunu kendi yapmalı. Fiyatını kendi belirleyerek, satılan arsaların üç sene içerisinde yapılandırılması şartı konmalı. Bireysel konutların başka birine satışı beş sene mümkün olmamalı.

Üç, inşaat şirketlerine berlirli kota ayrılmalı, o şirketlerde belirlenen birim fiyatlarının üzerinde satış yapamamalı. Tabi ki, inşaat malzemelerinin fiyatları korunmalı, dövize endeksli fiatlar artırılmamalı.

Dört, istimlak edilen yerler imara açılınca, açılan arsaların belirli bölümüne belediye şirketleri inşaat yapmalı ve dar gelirli vatandaşlara uygun fiyatlarla satmalı veya kiralamalı, yani sosyal konutlar inşaa etmeliler.

Beş, kat karşılığı yapılan inşaatlerin kalitesi düşük olduğundan, kat karşılığı inşaat yapmak yasaklasnmalı.

Altı, inşaat şirketlerine verilen arsaların belirli bölümüne sosyal konut yapma şartı getirilmeli.

Tabi ki, bu gibi önlemlerin alınabilmesi için, önce Türk Lirası güçlendirilmeli. Döviz karşısında güçlenen Türk Lirası fiyat artışlarını firenliyecektir.

Arsa, konut ve inşaat şirketleri için gerekli önlemler alınmadığı sürece, bu alandaki rant cazibesini koruyacaktır. Yüksek faiz ile alınan krediler geri ödenemiyecek, gün gelecek bankalar konut zengini olacak ve Türkiye ekonomisi çökecektir. Almanya`da konut kredileri %1-2 iken, Türkiye`de %18-20 arasında değişiyor. Bu kadar yüksek faizi dar gelirli insanlar nasıl ödeyecekler, onu soran hiç yoktur.

Kat karşılığı inşaat yapan sözde müthaitler, inşaati ucuza mal etmek için malzemeden çalacak, işcinin emeğinden çalacak ki, yaptığı inşaatden kar edebilsin. Dünyanın neresinde var, 300 m² üzerinde 16 daire yapacaksın, bununda enaz 8`ini arsa sahibine vereceksin. Devletin görevi, bu gibi ranta geçit vermemesi olmalıdır.

Eğer hükümet ve belediyeler kordineli inşaat çalışıp rantını  frenleyemezlerse, gün gelir inşaat sektörü Türk ekonomisi iflasa götürür.

İktidar ve belediyeler rantın önüne geçebilirler mi, geçemezler. Geçemezler, çünkü kendileride inşaat rantı ile ayakda durabiliyorlar.

Önceki İçerikMEVLANA ÜZERİNE..
Sonraki İçerikKÖPEK VE KADIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER