Halen inadım inat dersen, ülkeyi öyle bir uçurumdan yuvarlarsın ki, onun altında ilk kalan sen olursun.
Adam konuşuyor, Dolar/EURO fırlıyor, Türk Lirası dibe vuruyor. Birgün konuşuyor „Biz Ekonominin Kitabını Yazdık“ diyor, diğer gün konuşuyor „Ekonomik Kurtuluş Savaşı“ veriyoruz diyor. Hangisi doğru, onu bir bilsek iyi olur.
Evet, bir Kurtuluş Savaşı yasamak istiyorsun, fakat o Kurtuluş Savaşı`nı birisi şerefi ve onuru ile verdi. Onun adı Mustafa Kemal Atatürk. Bu Millete bir daha Kurtuluş Savaşı yaşamak istemiyor.
Bu ülkeye en büyük kötülüğü üç Sosyal Demokrat Parti, yani CHP, SHP ve DSP yapmıştır. Eğer onlar İstanbul`da üç aday çıkartmasalardı, bugün Türk Milleti bu felaketi yaşamıyacaktı. Beklemediği bir seçimi kazanmasıyla, kendisini dev aynasında gören, fakat hiçbir devlet tecrübesi olmayan insan ülkeyi felaketin eşiğine getirmiştir.
Evet, ülkeyi felaketin eşiğine getirmiştir, nasıl?
Bir, ziyankar evlet gibi Cumhuriyet hükümetlerinin bütün kurumlarını, fabrikalarını, madenlerini, şirketlerini yandaşlarına yok pahasına satarak yaklaşık 60 milyar Dolar elde etmiştir. Bu parayı yandaşlarına peşkeş çekerek, kendi zenginini yaratmıştır. Satılan fabrikaların yerine bir fabrika açmamıştır.
İki, özelleştirmeden elde ettiği paralar ile har vurup harman savurmuş, milletin gözünde başarılı devlet adamı edasını vermiştir.
Üç, ülkede yaratmış olduğu suni zenginlik ile, dışarıda itibar sağlamış ve herkes kendisini demokrat olarak tahmin etmiştir. Avrupa Birliği ile geliştirdiği iyi ilişkiler ve yapmış olduğu reforumlar ile güven vermiş ve para bulmakda zorlanmamıştır.
Dört, bir kuruş cebimizden çıkmıyor gibi gerçek dışı beyanları ile halkı inandırmış, yap işlet devret modeli ile, hem halkı ve hemde hazineyi büyük rizkler altına sokmuştur. Dolar garentisi vererek yaptırdığı yolları, tunelleri, köprüleri veya hastaneleri Londra Finans Merkezi Bankerlerine hypotehk vermiştir.
Şimdi ise çeşmenin suyu kurumuş, Hazine ve Merkez Bankası tam takır. Dövizi durduramıyor, çünkü akıl dışı açıklamalar ile, örneğin „Faiz sebep, Enfilasyon netiycedir“ gibi hiç kimsenin kabul edemediği bir model uyguluyor.
Üç defa ekonomik savaş veriyuz demiş ve her ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz dediğinde döviz fırlamıştır.
Erdoğan, 16 Ekim 2018 tarihinde “ekonomik kurtuluş savaşı” veriyoruz dediğinde Dolar 5,78 TL seviyesindeydi.
Erdoğan, 31 Ekim 2020 tarihinde yine „ekonomik kurtuluş savaşı“ veriyoruz dediğinde Dolar 8,30 TL seviyesindeydi.
Erdoğan, 22 Kasım 2021 tarihinde yine “ekonomik kurtuluş savaşı” veriyoruz dediğinde Dolar 11,24 TL sevyesindeydi.
Erdoğan konuştu, faiz indirilmeli, „faiz sebep, enfilasyon netiycedir“ dedi, Dolar 13,50, EURO 15,20 TL`yi gördü.
Kardeşim Türk Milleti bir defa Kurtuluş Savaş verdi, ikinci Kurtuluş Savaşı`na gereksinimi yoktur. Türk Milleti ne zaman ki sizin bilinçsiz devlet yönetiminizden kurtulur, bilin ki, o gün Kurtuluş Savaşı`nı zaferle taçlandırmış olacaktır.
Hangi Kurtuluş Savaşı kardeşim? Biz Kurtuluş Savaşı vereli 100 sene oldu.