Türkiye çok garip bir ülke oldu, neden mi anlatayım.
Birincisi Cumhurbaşkanı veya Parlemento seçimi olacakmı?
İkincisi, seçimler yapılacaksa, seçim güvenliği nasıl sağlanacak?
„Dün AKP genel başkanı ve partilı Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin, “Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin, kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz” dedi.
Bu sözler ne anlama geliyor, yani muhalefet partiları ülke yönetimine talip olurlarsa veya seçimi kazanırlarsa, güç kullanarak, kazanılan seçimi ve muhaleifleri yokmu sayacak?
Veya, seçim ve ülkeyi yönetmekten vaz geçmezlerse, muhaliflerin geleceği için ne düşünüyor?
Benim görüşüm, Erdoğan ve yamağı her ne koşulda olursa olsun, iktidarı teslim etmiyecekler. Kendileride biliyorlar ki, demokratik ve hukuka uygun yapılacak seçimleri muhalifler, yani Millet İtifakı kazanacaktır. Bu kadar yolsuzluk yapmış, ülkenin hazinesini yandaşlara peşkeş çekmiş ve ülkenin kılcal damarlarını dahi tahrip etmiş Erdoğan ve Bahçeli, nasıl olurda iktidarı muhaliflerine teslim eder.
Diyelim ki seçim yapıldı ve halk oyunu kullandı.
Doğu ve Güney Doğu seçmenlerinin oyu ne kadar güvencede?
Belirtilen bölgelerdeki seçmenlerin ve seçim sandıklarının güvencesi varmı?
İBB`ye ait olan Büyükada İskelesi`nde ki binayı boşaltmaları için giden ve ellerinde mahkeme kararı olan İBB zabıtalarını polisler döverek binadan çıkartmadımı ve Bilal Oğlanın vakfı TÜGVA`yı İBB zabıtalarına karşı korumadılar mı, korudular. O zaman biz neyi tartışıyoruz, yani yapılacak seçim sandıklarını polis ve jandarma zoru ile gasb etseler, kim bunu engelleyebilecek, söylermisiniz?
Bu kadar devlet gücünü ve ayrıca milis güçlerini ellerinde bulunduran Erdoğan ve Bahçeli, sanıyormusunuz ki, yapılacak seçim sonuçlarını kabul edecekler. Adamlarda seçim kayıp edecek her hangi bir durum görüyormusunuz?
O zaman ne yapmak gerekiyor?
Yapılması gereken çok basit. Erdoğan ve yamağının iktidarına son vermek isteyen bütün demokrasi güçlerinin ortak payda da birleşmeleri gerekiyor. O ortak payda „DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİ“ olmalı. Eğer muhalifler bunu başarırsa, halkın gücü önünde hiçbir kuvet duramaz.
Ortak payda da anlaşılandan sonra, bütün partiların genel başkanları, yöneticileri, Millet Vekilleri, belediye başkanları ve sivil toplum örgütleri şehir şehir, mahalle mahalle gezerek, yapılacak seçimlerin güvenliğini halkın sağlaması gerektiğini anlatmalılar. Halkı, yapılabilecek her türlü hukuk dışı girişim hakkında bilgilendirmeliler ve örgütlenmeleri sağlanmalıdır.
Muhalefetin tek gücü var, oda seçmenleri halkı olmalı. Yapılacak seçimde halkın dışında ne asker, ne polis, ne jandarma ve neden hakimler muhaliflerin yanında olmuyacaklar.
Ne diyelim, biz seçim güvenliği veya seçim yapılacak mi gibi konuları tartışırken, bu arada Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz istifa etti.
Biliyormusunuz neden?
Vergi paraları ile, partisı için olumlu haberler yaptırdığı iddia ediliyor. Ah yavrum Sebastian, neden Avusturya`da başbakan oldun? Türkiye`de bırak vergi paraları ile haber yaptırmayı, adamlar „Havuz Medyası“ kurmak için devletin Ziraat Bankası`ndan 700 milyon dolar kredi veriyorlar.
Onurlu ve ardamarı yırtılmamış insanlar istifa eder.