Haftalardır ABD Başkanı Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Roma`da görüşüp görüşmemesi konusunda birçok açıklamalar yapıldı. Bu görüşme o kadar önemliydi ki, ekonomi, döviz veya akaryakıt fiyatlarının hiçde önemi yoktu.
Politik görüşüm ve ilkelerim nedeniyle Amerika`yı hiç sevmedim ve Amerika`ya gitmek içinde hiçbir özlemim yoktur. Amerika`ya gidiyorum, gittim, geldim veya orada bir ev aldım diyenlerede hiç sempati duymadım.
Fakat, çok acı ki, çocuklarının geleceğini güvence altına almak için Amerika`da yatırım yapan başbakan gördü bu ülke. Veya ileri gidersen veya papazı göndermezsen, Amerika`da ki servetini araştırırım diye sopa gösteren Amerika Başkanı` da gördü bu ülke.
Neyse, sonuçda Amerika Başkanı ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Roma`da görüştüler. Görüşmede neler konuşuldu, kim kimi suçladı veya övdü bilemem. Fakat Sayın Erdoğan`ın basın toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı`nın yüz hatlarından edindiğim izlenimler, görüşmeden çok hoşnut olmadığını hissetim.
Ben isterdim ki, Türkiye Cumhurbaşkanı eli çok güçlü Biden`in karşısına çıksın,
Örneğin 10 Büyükelçi kırizini yaratmamış olsaydı,
Örneğin Osman Kavala sorozcu olarak suçlanıp içeride tutulmasaydı,
Örneğin Selahattin Demirtaş serbest bırakılsaydı,
Örneğin, CHP liderine karşı linç görüntülerini övünerek göstermeseydi,
Örneğin muhalif basın susturulmak istenmeseydi,
Örneğin Dolar yaklaşık 10 TL olmasaydı, Erdoğan`ın eli çok güçlü olacaktı.
Örneğin Erdoğan ve Biden görüşmesinde F-35, F-16 gibi konular konuşuldu ise, Erdoğan Biden`e verin F-35 ve F-16`yı demişmi, yoksa vermediğiniz taktirde bizde gerekeni yaparız, örneğin İncirlik veya Kürecik üstlerini kapatırız diyebildimi, bilmiyoruz.
Irak ve Suriye`nin Kuzey Bölgesinde konuşlanan PKK/YPG gibi terör ögütlerine neden destek veriyorsunuz, silah veya maddi kaynakları aktarmayı sürdürüyorsunuz, bu durum ise bizim sabırlarımızı zorluyormu demiştir, bilmiyorum.
Örneğin, Erdoğan Biden`e, biz NATO üyesiyiz, nasıl olurda bizim düşman olarak gördüğümüz PKK/YPG`ye silah verebilirsiniz diye sormuşmudur, bilemiyorum. Sayın Erdoğan basın toplantısında PKK/YPG`ye verilen silah ve destek konusunda „ÜZÜNTÜMÜZÜ BELİRTİK“ demiştir. Bu konuda üzüntü belirtilmez. Diplomasi dili ile kesin olarak şu denmeliydi:
Sayın Biden, bir dost ülke olarak bizim düşmanlarımıza silah ve maddi destek veremezsiniz. Eğer bu silahları vermeye devam ederseniz, bizde gereğini yaparız demesi gerekirdi.
Sonuç olarak şunu diyorum. Hayatım boyunca ABD veya onun başkanlarına karşı saygı, sevgi veya ilgi duymadım. Her ne kadar Sayın Erdoğan`ın yönetim şeklini beğenmesem ve eleştirsemde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olduğu sürece Biden karşısında Erdoğan`ın yanında durmayı tercih ederim.
Fakat, Sayın Erdoğan`ın da Biden gibilerin karşısında eğilip bükülmemesi için, yukarıda belirttiğim konuların sorumlusu olmamalıydı.
Örneğin, Demokrasisi güçlü, hukuk ve adaleti bağımsız, basını özgür ve fikir özgürlüğü güvence altına alınmış Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı`nı sever, sayar ve onunla övünürdüm. İnsan Hak ve Özgürlüğü`ne saygılı bir Cumhurbaşkanı`nın eli Biden gibilerin karşısında eğilip bükülmezdi.
Roma`da Biden Erdoğan görüşmesi birkaç gün yandaş basında başarı olarak anlatılacaktır.
Yinede kahrolsun Amerika, yaşasın tam bağımsız Türkiye diyorum.