Dün ve bugün parlamentoda grubu bulunan partiların grup toplantıları vardı. İnanırmısınız, ben grup toplantılarını izlerken utanıyorum ve lider olduklarını sananların konuşmalarında kullandıkları kelimelerden tiksiniyorum.
Bu nasıl bir devlet adamlığı ki, türkçe dilinde bulunan bütün kin, nefret ve hakaret kelimelerini bir birlerine karşı söyleye biliyorlar?
Ülke ateş yerine dönmüş, ekonomi çökmüş, işsizlik başını almış gidiyor, dövizin yükselmesi önlenemiyor, faizler yükseliyor, esnaf ve çiftci kann ağlıyor, bu efendiler bir birine hakaretler etmekle sorunları görmezden geliyorlar.
Evet, Ana Muhalefet Partisi CHP`nin lideri halkın sorunlarını anlatıyor. Yeri geldiğinde çözüm önerileri yapıyor. Bu önerilerini yaparkende, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı tarafından kendisine hitap edilen, örneğin „Tek adamcağız“ gibi söylemlere cevap veriyor.
Hanı diyorlarya „At izi it izine“ karıştı, tamamen öyle. Cumhurbaşkanı kim, AKP Genel Başkanı kim, İşişleri Bakanı gerçekten devletin bakanımı, valiler, kaymakamlar gerçekten devletimi temsil ediyorlar, kimse anlayamıyor.
CHP Genel Başkanı ise muhattabını ararken, bazanda dozunu kaçıyrıyor. Bir tarafda Cumhurbaşkanı, diğer tarafda AKP Genel Başkanı`na cevap vermek zorunda kalıyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise, her ikisinin arasında dürüstce politika yapmaya çalışıyor.
MHP Genel Başkanı dersen allah mafazasına, ağzından çıkanı kulakları hiç duymuyor. Adam hayatında hiç barış konusunda kafa yormamış, yalnız kin ve nefreti kalbinde beslemiş.
AKP Genel Başkanı olarak Sayın Erdoğan bugün grubunda yaptığı toplantıda şu cümleyi kurmuş:
„Milletimiz mahalle yanarken, kendi kısır hesaplarının peşinde koşanlarının hesaplarını kökten dürene kadar, biz de mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz”.
İnanın ki Erdoğan çok doğru söylemiş. Sanırım söz yazarları bu konuşmayı AKP Genel Başkanı için değil, CHP Genel Başkanı için yazmışlar.
Evet, Sayın Erdoğan çok doğru söylüyor, mahalle yanarken kendileri hırs ve makam peşinde koşuyorlar. Hergün bir birine karşılıklı hakaretler yapacaklarına, bir araya gelip memleketin sorunlarını çözseler çok iyi olacak.
Ayrıca Erdoğan diyor ki, erken seçim diyorlar, sabrın varsa Haziran 2023’e kadar bekleyeceksin. Bizim yapacak daha çok işimiz var.
Hangi işleri yapacaksınız Sayın Erdoğan? Hazinenin 130 milyar doları gitti. Dolar ve EURO`yu durduramıyor ve faizleri yükseltiyorsunuz. Evet, faizleri yükselttiğiniz için sicak para geliyor, fakat istihdam için değil, faizden para kazanmak için.
Onsekiz senede bu ülkeyi getirdiğiniz yer şöyle:
İşsizlik zirvede, ekonomik kaos, çiftiyi perişan, hayvan üreteni yok ettiniz, dolar geldiğinizde 1,60 TL iken bugün 7,50 TL. Daha hangi kötülüğü bu ülkeye yapacaksınız ki, erken seçim için Haziran 2023 tarihini bu Millet beklesin?
Bu kadar sorun varken, liderler bir birine hakaretler etmeye devam ederek, halkın sorunlarını görmezden geliyorlar.
Bu adamlar güzelim türkçemizin içine ettiler kardeşim. Herkes bir birine sayın, beyefendi veya hanımefendi derken, şimdi şerefsiz, ahlaksız, cibiliyetsiz gibi kelimeler havalarda uçuyor.
Ben liderleri televizyonlardan izlerken kendimden utanıyorum, ya sizler ne düşünüyorsunuz?
