Adamın diplomasının sahte olduğu mahkeme kararı ile ıspatlanmış, çıkıp „Ispatlayın Ulan“ diyebiliyor.
AKP ve yöneticilerinde nasıl bir vicdan ve merhamet olmalı ki, sahte Lise Diploması ile üniversite bitirdiğini mahkemede söyleyen, ifadesi gerekçeli kararda açık açık yazılan birisine, bu kadarıda fazla kardeşim diyemiyor.
Mahkemede diyor ki, tanımadığım birisi bana neden üniversite okumuyorsun diye sordu. Bende, orta okul mezunu olduğumu ve lise mezunu olmadığımı kendisine söyledim. Tanımadığım birisi, onu hallederiz dedi ve bana bir Sanat Lisesi Diplomasını getirdi. O diploma ile Gazi Üniversitesi Spor Yüksek Okulu`na kayıtımı yaptırdım.
Bu kadar açık şekilde sahte diploması olduğunu mahkeme tutanaklarına geçirten ve mahkemenin gerekçeli kararında sahte Lise Diploması olduğu tespit edildiği belirtilen ve bundan dolayı ceza alan birisi, halen CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç`a meydan okuyor, yani „Ispatlayın Ulan“ diyor. Daha ileri gidiyor ve ispatlarsan politikayı bırakacağım diyor.
Daha nasıl ıspatlanması gerekir, bilemiyorum.
Bu şahıs kendi aklınca cinlik yapıyor ve diyor ki „Diplomam olmadığını ıspatlarsan, siyaseti bırakacağım“. Kardeşim, kimse senin diploman olmadığını iddia etmiyor ki. Elinde bulunan ve sahte olan o diploma ile yüksek okul okuduğunu iddia ediliyor. Diploman var, fakat SAHTE, halen anlamıyormusun?
Sahte diploma ile yüksek okul okuduğunu beyan eden birisi „Millet Vekili, Bakan Yardımcı, Cumhurbaşkanı Danışmanı ve Vakıf Bank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı“ oluyor. Bir müslüman çıkıp, bu kadarıda yeter kardeşim, pislik her yerden akıyor diyemiyor.
Diyemiyor, çünkü bu adam Reis`e biat ediyor. Biat ettiği içinde 4 yerden ballı kaymaklı maaş alıyor.
Ayıp be, hiçmi edep ve haya kalmadı sizde.
Ayrıca sorulması gereken ikinci soru şu:
Sahte Lise Diploması ile Gazi Üniversitesi Spor Yüksek Okulu`na nasıl kayıt yaptırmış?
Bunun için iki cevap olmalı,
birincisi, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu olduğu için yüksek okula imtihansız kabul edilebilmiştir.
İkincisi, Üniversite sorularınıda kendisine Lise Diploması`nı verenler vermiştir. Kimlerin vermiş olabileceğini hatırladınızmı?
Bak değerli güreşcimiz ve hemşerim. Sen, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu olduğunda, hepimizi sevinçden ağlatmıştın. Biliyorum ki, Dünya ve Olimpiyat şampiyonlukların Cumhurbaşkanı Danışmanlığı, Bakan Yardımcılığı, Vakıf Bank Yönetim Kurulu Üyeliği ve Millet Vekili olmakdan çok daha şereflidir.
Gel sen Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olarak kalplerimizde kalmaya devam et ve bütün görevlerini minderde nakavut ettiğin rakiplerine yaptığın gibi minderin dışarısına at.
Böyle durumlarda onurlu insanlar nasıl karar veriyor, işte sana iki örnek:
Alman Savunma Bakanı`ı Karl-Theodor zu Guttenberg ve Federal Eğitim Bakanı Annette Schavan`nın Doktora tezlerinde kaynakları inandırıcı şekilde belirtmedikleri için, Doktor unvanları iptal edilmişti. Doktor unvanları iptal edilen Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg ve Federal Eğitim Bakanı Annette Schavan istifa etmişlerdir.
Şimdi soruyorum, abdestli, namazlı ve kul hakkı yiyen müslümanlar mı, yoksa istifa eden hiristiyan Karl-Theodor zu Guttenberg ve Annete Schwan`mi daha dürüst devlet adamları?
Diğer bir Türk Tipi durum ise, İBB eski yöneticilerinin, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi`ni 2,5 milyon zarara uğratmış olmaları. Yolsuzluk yapanlar hakkında soruşturma iznini Ekrem İmamoğlu valilikden talep ediyor. Vali soruşturma iznini vermiyor, neden?
İnsanın burnuna kötü kokular geliyor, örneğin Vali`de yolsuzluklardan sorumlu olamazmı diye?
İşte bu idare şekline Türk Tipi Yönetim Şekli deniyor.
Hırsızın değilde, hırsızı yakalayanın cezalandırıldığı ülke Türkiye.
Söylermisiniz, BİZ NASIL BÖYLE BİR TOPLUM OLDUK?
