Dünya Sağlık Örgütü Danışman Doktorlarından Profesör Yakup Bahar, Coronavirüs hakkında çok önemli açıklamalar yaptı. Elbe Express’e konuşan Profesör Bahar, Coronavirüs’ün nasıl laboratuvar ortamında geliştirilip “canavar virüse” dönüştünü anlattı.
ELBE EXPRESS / ÖZEL HABER
İŞTE PROFESÖR DOKTOR YAKUP BAHAR’IN CORONA GERÇEKLERİ YAZISI!
Nedir bu coronavirüs bunca insanı hasta ediyor ve ölümüne yol açıyor?
Evet coronavirüs uzun yıllardır birçok hayvan da özelikle yarasalarda var olan bir virüsdü.
Ama hayvanlarda olan bu tür virüs insanları hasta etmiyordu. Virüs tarihinde bir kaç kez insana bulaşıp ve kısa bir süre salgına yol açtığını biliyoruz. Taki pangolin, pullu adlı hayvan insanlar arasında bilinen adıyla karınca yiyen tarafından yarasalar yenildiğinde, yarasaların vücudunda olan ve coronavirüs bir mutasyona uğrayıp ve bu yolla oluşan mutasyon insanlara da bulaşıp bu hastalığı yarattı.
LABORATUVAR ORTAMINDA ÜRETİLDİ!
Bildiğimiz gibi Çin‘in Wuhan kentinin hayvan pazarında satılan yarasa ve değişik vahşi hayvan tüyleri ( karınca yiyen hayvanlar dahil ) bu salgınalara sebep olmuş zamanla. Fakat bu salgınlar kısa ve çok ağrı olmamış ve unutulmuş. Son salgın 2000‘li yılların başında yine Wuhan kentinde olmuş ve toplam 900 kişi virüse yakalanmış . 400 kişi ölmüş ve salgın bitmiş. Bilim dünyası bu olayın üstüne gitmedi ve herhangi bir aşı üretmeye gerek görmedi. Unutuldu taki 2011 yılında ve bu mutasyona geçen coronavirüs Arabistanda ortaya çıktı, oradan Afrika‘ya gönderilen develer de yarasalar tarafında enfekte olmuş. Develerde tekrar ortaya çıktı. Yarasalar buradaki bazı develerin idrarını içerek ve etini yiyerek tekrar yeni salgına sebep oldular. Yeni mutasyon ve salgın adı da “SARS“ olarak gösterdi. 1500 insan enfeke oldu ve yarısı öldü. Tekrar salgın bitti ve konu kapandı.
Sonra 2015 yılında Wuhan’da bir grup bilim insanı bir deney yaptı. Yarasalarda olan ve mutasyona uğramış olan virüs yani Sars‘ı laboratuvar ortamında birleştirdi. Bu deneyim de mutasyonlu virüs insanı hasta eden virüsün üzerinde bulunan kanca gibi olan tırnaklarını keserek yarasada olan virüsleri birleştirdiler. Ortaya çıkan bu virüs insanın akciğerlerine indi zaman sahip oldu bu kancalar ve tırnaklıklarıyla insanın göğüsünde yapışıyor. Yapıştıktan sonra aminoasit ve laysinasit denilen maddesi bizim hücreye yapışan kancaların üzerine bindirerek bizim hücrelerimizin açılmasına ve parçalanmasına sebep oluyor. İnsan hücrelerini içinde motor denilen bir hücre var bu motor hüresi insanın tüm genetik kodlaması ve hücre yapımı bunun sayesinde yapılıyor. Coronavirüs bu hücreyi ele geçirdikten sonra kendini kopyalıyor, çoğalıyor, güçleniyor ve artırıyor.
Zaten coronavirüs bu enzim sayesinde yaşamını devam etiriyor ve çoğalıyor. Yoksa bu virüs insan vücuduna giremesede dışarıda 2 ile 8 saat yaşayabiliyor yani virüsün bizim vücudumuzdaki aminoasit de ihtiyacı var, yaşamına devam etirmek için.
Mutasyona uğraması için insan vücuduna ihtiyacı var dışarıda yaşıyamıyor. Ve malesef Wuhan’da 2015 yılında bazı bilim insanları ahlak dışı ve sıradışı bu çalışmayı başvuruyorlar bu çalışmada coronavirüs de insanda hastalık yapan türünün kancalarını alarak yarasalar da olan virüsle insanda hastalık yapmayan türünü birleştirip bir virüs yaptılar.
Yani bir insan düşünün kafa beyin insan ama kol bacak bir canavarın kolu. Dolayısıyla bir canavar yaratılar. Düşünsenize yeni yaratılan bu virüs beyin olarak insanda hastalık yaratan kol bacak çok güçlü bir canavarın eli ve ayağı.
Bunlar yetmedi yeni yaratılan bu canavar virüsü alıp karınca yiyen bu hayvanın vücudunda olan coronavirüsle birleştirdiler ve labratuvar ortamında transfer ettiler.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ RAPORLARINDA VAR!
Sonuç korkunç… Çok hızlı 14 türlü mutasyonlu virüs ve bunu 5 çeşiti inanılmaz ölümcül virüs olduğunu gördüler. Bu 3 virüsün karışımı toplam 270 mutasyona ulaşınca bu ekipin başında olan bilim insanı Çinli kadın, derhal Dünya Sağlık Örgütü Birleşmiş Milletlere rapor olarak bildirdi. “Çabuk önemler alın ve derhal harekete geçin ileride çok tehlikeli pandemiye yol açabilir. Bizim bu virüse karşı bir aşı ve ilaç geliştirmemiz başarısız oldu. Önlem alınmasını istedi “.( Tüm bu konuyla alakalı evraklar bana ait değil Birleşmiş Milletlerde Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri dosyalarında mevcutur ve kanıtlanmıştır )
2015 yılında Birleşmiş Milletler bu konuyu araştırdı, coronavirüs çalışmalarını 2004 yılında Amerika‘da bir proje olarak yapılmış ama Amerikan Devleti derhal bu çalıştırmayı durdurmuş. Bu virüsün nasıl Çinlilerin eline geçtiğini bilemediler. Bilim insanları derhal Çinli ekibi bulup virüsler alakalı bilgi almaya çalıştılar. Ama gördüler ki bu ekipden hiç kimse ortalık da yoklar hiç bir şekilde iletişim kuramadılar!
CANAVAR VİRÜS: “CORONA“
Bu ekip kayıptır ve konu böylece yine rafa kaldırıldı. 2019 yılında virüs Dünya‘da Pandemi‘ye yol açtı. Bilim insanları her yerde bu konuyla ilgili gece gündüz çalışmalara başladı. Bilinen o ki bu virüs yüzde 85 insanlarda solunum yolu enfeksiyonuna yol açıyor ve insanın vücudunda olan anjiyotensin enzimi parçalarak bizim vücudumuza giriyor. Anjiyotensin enzimi yüzde 80 insan akciğerinde geri kalan kalp böbrek bağrısak kadınlarda ve erkerlerde üreme organlarında oluyor . Virüs bazen femur damarlarında pıhtılaşma da yol açıyor, çok az olsada kalp ve beyin krizi beyin kanamasına epilepsi şeker hastalığına yol aça biliyor.
Bilim dünyasını şaşırtan en önemli olan ve Dünya virüs tarihinde bir virüsün ya sıcak ortamda olanı da var soğuk ortamda da olanları var. Fakat bu virüsün İnfluenza ailesiyle akrabalıkları var. Sıcak ortamda biter ama bu virüs sıcak ortamda da yaşıyor yani sıcak ve soğuk ortamda aynı ve şaşırtıcı olanda bu canavar virüs hem sıcak hem soğuk ortamı seviyor ve yaşıyor.
Bilimsel olarak her geçen gün yeni çalışmalar sunuluyor. Virüsün bu güne kadar tam 348 kez mutasiyona uğradığı tesbit edildi. Şimdi bilimin aradığı cevap bu virüsler ileriki zamanlarda daha çok mutasyona uğrayıp daha ne kadar devam edecek yada kendini mutasyonlarla yok edecek.
Artık biliyoruz coronavirüs 3 farklı canlının insan, yarasa ve karınca yiyen hayvanın birleştirdi ve elde edilen bir canavarvirüs yarattı. İnsanları hasta ediyor ve öldürüyor.
Farklı kıtalarda farklı mutasyonlar çıkıyor.
PEKİ ÇARE; AŞILAR MI?
Bir çok aşı çalışmaları var. 140 farkı çalışma içinde bir kaç aşı piyasada var. Örneğin;
mRNA aşıları Alman, Avrupa ve Amerikan aşıları. Bu aşılar şimdiki mutasyonlarda koruyor fakat ileride zamanlar da olan mutasyonlar için koruma sağlayacılığı beli değil. Bu yüzden yılda bir veya iki aşı yaptırmamız gerekiyor. Bilmedimiz tek bir şey bu aşılar bizi korumasa ileri de mecbur korunmak için aynı grip aşıları gibi her sene aşılara ihtiyaç olacak.
Araştırmalar gösterdi 3. ve 4. kez virüse yakalananlar var ve her seferinde daha ağır geçiriyorlar.
Virüs den korunmak için nasıl önlem almalıyız?
Bunu iyi bilmemiz gerekiyor ki mesafe maske ve hijyen kesin olmazsa olmaz. Hatta ben coronavirüs geçirdim korkmuyorum benim bedenim antikor gelişti ya da aşı oldum.Bunu bilmemiz gerekiyor aşı veya antikor bizi maksimum 6 ay koruya bilir. Örneğin; bunu bilmemiz gerekiyor. Virüsü taşıyan kişiyle 2 metreden yakın mesafede oturursak hasta olan insan hiç nefes alma dışında konuşmasa, öksürmese, hapşırma yapmasa da dakkika da her nefes almakla 20 virüs dışarı atıyor. Fakat bizi hasta etmek için ortalama 1000 virüs almamız gerekiyor. Yani bir ortamda sadece hastanın nefes alıp vermesiyle 45 dakika da bize bulaşabilir. Ama bir hasta bizim yanımızda öksürdüğü zaman hapşırdı ya da konuştuğu zama ortalama ağzından 200,000,000 milyon virüs dağıtıyor. Ki bir sefer bile yüzler kere fazlası bizi hasta etmeye yetiyor ve kapalı bir ortamda yeni mutasyonlu virüsler 20 dakikaya kadar havada uçuşuyor. Virüs taşıyan bir hasta bizle konuşuyorsa her konuştuğu kelimede ortalama 200 yüz virüs dağıtıyor. 5 kelime bir konuşma bizi enfekte edecek kadar yetiyor. Her iki insan maske takıyorsa nefes alma ve vermeyle bize virüs bulaşma imkanı yüzde 10’dur. Öksürük hapşırıkla yanımızda yüze 25‘dir.
