Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılalı 83 sene olduğu halde, halen dünyada adından övgü ile bahsedilen en büyük devlet adamı. Bunu ben veya benim gibi düşünen insanlar demiyor ve düşünmüyor. Atatürk`ün büyük olduğunu yedi kıtada ki bütün devletler, devletlerin vatandaşları söylüyorlar.
Örneğin, Atatürk`ü Avustralyalı ve Yeni Zelandalı anneler seviyorlar, çünkü onlara şu mesajı göndermiştir:
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”
Evet, Atatürk ki işte bu sözünden dolayı Avusturya hükümetleri, halkları ve anaları çok seviyor ve her sene Atatürk`ü anıyor ve saygı duyuyorlar.
Madem ki, Atatürk bütün dünya halkları tarafından en büyük komutan ve devlet adamı olarak seviliyor ve sayılıyorsa, o zaman Atatürk`ü kimler sevmiyor?
Atatürk`ü birileri, örneğin Atatürk olmasaydı da, Yunan işgalinde kalsaydık diyen deli Kadir`i, sahte tarikat ve cemaat şehlerini ziyaret edenler, onların tabutlarına omuz verenlerdir Atatürk`ü sevmiyorlar.
Atatürk`ü birileri, örneğin Kur`an`ı arapça okuyup anlamadıkları halde, anlamış gibi davranıp, din tücarlığı yapan soytarılar Atatürk`ü sevmiyorlar.
Atatürk`ü birileri, örneğin sözde Diyanet İşleri Başkanı Erbaşizim sevmiyor, çünkü o hak etmediği makama birileri tarafından atandı. Eğer Atatürk`ü sevdiğini söyler ve rahmet okursa, birileri kulağından tutar alaşağı eder diye düşünüyor.
Atatürk`ü birileri, örneğin bazı üniversite rektörleri ve valiler sevmiyor, çünkü onlar bilim ve aklın yolunu değil ulemanın emirlerine inanın diyorlar.
Atatürk`ü bazı Millet Vekilleri sevmiyor, çünkü onlar Millet Vekili olmayı kendi kişisel başarılar olduğundan değil, birilerinin kendilerini oraya getirdiğini kabul ediyorlar.
Atatürk`ü bazı kadınlar sevmiyor, çünkü onlar özgür birey olmayı değil, kişiliksiz köle olmayı kabul ediyorlar.
Atatürk`ü bazı erkekler sevmiyor, çünkü Atatürk`ün kadınlara eşit haklar vermesinden ve çok evliliği yasaklamasından dolayı rahatsızlar.
Atatürk`ü birileri sevmiyor, örneğin kılık kıyafet devrimi ile bedevi giysileri ve sözde İslam kıyafeti olarak bildikleri fesin yasaklanmasını istemiyenler Atatürk`ü sevmiyorlar. Fakat, bu zavallılar fesin İtalya, kara çarşafında hiristiyan giysisi olduğunu bilmiyorlar.
Atatürk`ü birileri sevmiyor, çünkü onlar çağdaş medeniyeti değil, Orta Çağ karanlığında yaşamayı istiyorlar. Bu gibi düşünenlerin evrim safasını tamamlamadıklarını düşünyorum.
Atatürk`ü birileri, örneğin Cumhuriyet, Demokrasi, Hukukun Üstünlüğü ve eşit hakları değil, padışahın kölesi ve kulu olmak istiyenler sevmiyor.
Atatürk`ü çoğulcu demokrasiyi değil, tek adam yönetimini istiyenler sevmiyor.
Anlıyacağınız Atatürk`ü özgür birey olanlar seviyor, birey değilde birilerinin kölesi olmak istiyen ruhsal bozukluk sahipleri sevmiyorlar.
Varsın birileri iki sarhoş desin, varsın birileri onun adını anmasın, varsın birileri ona lanet okusun, inanın onlar o kadar korkak ve azınlıkdalar ki, ışığı görünce hepisi yeniden Atatürk sevdalısı olurlar.
Bu ülkede o kadar yavşak, sahtekar ve dönekler türedi ki, örneğin her iktidarın adamı olan Mehmet Barlas denen soytarı Cumhuriyet Halk Partisi`nın kapatılabileceğini anırmış.
Bunun gibi her iktidarın adamı olan soysuza, dur hele yolculuk nereye diye sormak gerekir.
Atatürk sevgisinin ne kadar büyük olduğunu dün meydanları, Anıtkabir`i dolduranlar gösterdi.
