8.1 C
Hamburg
Pazartesi, Mayıs 6, 2024

EĞİTİM

Sağlam temellere oturtulmuş binaların, köprülerin veya surların binlerce yıllık mazileri vardır.

Eğer Selçuklu zamanında yapılan camiler, köprüler, hanlar veya hamamlar halen günümüzde dim dik yerlerinde duruyorsa, onu yapan mimarların zekasına ve aldıkları eğitime bakmak gerekir.

Örnek mi istiyorsunuz, başda Divriğ Ulu Cami olmak üzere Selçuklu`lardan kalma binlerce esere bir bakın. Veya dünyanın birçok ülkesinde ki kiliselere, saraylara veya kalelere bakın, hepisi sapa sağlam ayakda duruyorlar. Köln Dom kilisesini gezerken insanın aklı tutuluyor, yapımına 1248 senesinde başlanmış ve 1880 senesinde bitirilmiştir. 550 merdiven ile kulesine çıkılan dehasi bir eser. Bu kilisenin planını ilk çizen mimarın zekasını düşüne biliyormusunuz. Onun çizdiği kilisenin planını kendisinden sonra kaç asır başka mimarlar uygulamışlar. Tabi ki bizim Mimar Sinan`ın Selimye Camisi`de çok büyük bir eser. Veya bugünlerde müslümanlıştırdığımız Ayasofya Kilisesi.

Neyse aslında anlatmak istediğim kiliseler veya camiler değildi.

Eğitimi anlatmak istiyorum.

Bir ülkenin geri kalmasını istiyorsan, o toplumu cahil bırakacaksın. Neredeyse bütün medeniyetlerin oluştuğu Orta Doğu, yani Mezopotamya bölgesinin bugün ki haline bir bakın. Eğitimsiz bırakılan toplumların, birkaç aile tarafından nasıl sömürüldüğünü göreceksiniz.

Kurtuluş Savaşını büyük bir zaferle sonuçlandıran Mustafa Kemal Atatürk iki konuda toplumun dikkatini çekmiştir. Bunlardan birisi EĞİTİM ve diğeri ise EKONOMİ.

Osmanlıdan miras olarak alınan halkın eğitim düzeyi neredeyse sıfırdı. Okur yazar olan erkeklerin oranı yüzde 5, kadınlarda ise binde 3 olarak bilinmektedir. Bunu bilen Mustafa Kemal ve arkadaşları eğitimde devrim başlatmışlardır. Alfabeyi değiştirmiş, halkın okurken zorlandığı osmanlıcanın yerine daha kolay okunan latin alfabesine geçilmiştir.

Anadolu`nun her köşesine okullar açılmış ve kısa sürede binlerce „Eğitmen“ yetiştirilerek, Anadolu`nun en ücra yerlerine kadar el atılmıştır. Hanı bugün birilerinin kafataşcı olarak tanımladığı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç tarafından Köy Enstitüleri kurularak, donanımlı öğretmenlerin yetişmesi sağlanmıştır.

Köy Ensitüsü`nde okuyan öğrenciler ziraat, hayvancılık, sağlık, bağcılık veya tarım aletlerinin kullanımı konusunda da eğitim alıyorlardı. Öğretmen olarak gittikleri köylerde, o topluma okuma yazma yanında tarım, hayvancılık veya sağlık konusunda da eğitim veriyorlardı.

Bu çağdaş eğitim sistemi başta CHP içerisinde bulunan gericilerin veya toprak ağalarının hiçde hoşuna gitmiyordu. Zaten Celal Bayar ve Adnan Menderes`in CHP`den ayrılarak Demokrat Partiyı kurmalarının arkasında da Köy Enstitüleri ve Toprak Reformu vardı.

Toprak Ağası olan Menderes ve arkadaşlarının köylünün uyanmasını istemeleri beklenemezdi. Sonunda Köy Enstitüleri kapatılarak, yerine İmam Hatip okullarının önü açıldı.

O gün Köy Enstitüleri`nin „komünis yuvaları“ olarak tanımlıyanların torunları, bugün üniversiteleri fuhuş yuvası olarak tanımlıyorlar. Demek ki Köy Enstitüleri`nin kapatılmasından sonra geçen yaklaşık yetmiş yılda değişen birşey yoktur.

Kadına özgürlüğü türban, müslümanlığı Kur`an kursları veya İmam Hatip ile bağdaştıran toplumdan Nobel ödülü alan Aziz Sancar veya Covit-19 aşısını bulan Uğur Şahin ve Özlem Türeci`nin çıkması beklene bilirmi?

Adnan Menderes tarafından başlatılan ve Recep Tayyıp Erdoğan iktidarlarında dibe vuran çağdaş eğitimin yeniden gerçekleştirilmesi için, yeniden Eğitım Devrimi başlatılması gerekmektedir. Bunun için dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yoktur, örnek ortada, oda KÖY ENSTİTÜLERI eğitim sistemi. Bu sistemi çağımıza uyarlayarak, daha sağlam temellere oturtmak gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti`nin üniversiteler fuhuş yuvası veya erkeğin her şehirde bir eşi olabilir diyen profösörlerin yetiştirdiği öğrencilere değil, Nobel ödülünü kazanan ve o ödülü Mustafa Kemal Atatürk`e hediye eden Aziz Sancar gibi bilim adamlarına ihtiyacı var.

Köy Enstitüleri yeniden açılmalı ve bu milletin çocukları eşit ve çağdaş eğitim almalıdır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

EĞİTİM

Sağlam temellere oturtulmuş binaların, köprülerin veya surların binlerce yıllık mazileri vardır.

Eğer Selçuklu zamanında yapılan camiler, köprüler, hanlar veya hamamlar halen günümüzde dim dik yerlerinde duruyorsa, onu yapan mimarların zekasına ve aldıkları eğitime bakmak gerekir.

Örnek mi istiyorsunuz, başda Divriğ Ulu Cami olmak üzere Selçuklu`lardan kalma binlerce esere bir bakın. Veya dünyanın birçok ülkesinde ki kiliselere, saraylara veya kalelere bakın, hepisi sapa sağlam ayakda duruyorlar. Köln Dom kilisesini gezerken insanın aklı tutuluyor, yapımına 1248 senesinde başlanmış ve 1880 senesinde bitirilmiştir. 550 merdiven ile kulesine çıkılan dehasi bir eser. Bu kilisenin planını ilk çizen mimarın zekasını düşüne biliyormusunuz. Onun çizdiği kilisenin planını kendisinden sonra kaç asır başka mimarlar uygulamışlar. Tabi ki bizim Mimar Sinan`ın Selimye Camisi`de çok büyük bir eser. Veya bugünlerde müslümanlıştırdığımız Ayasofya Kilisesi.

Neyse aslında anlatmak istediğim kiliseler veya camiler değildi.

Eğitimi anlatmak istiyorum.

Bir ülkenin geri kalmasını istiyorsan, o toplumu cahil bırakacaksın. Neredeyse bütün medeniyetlerin oluştuğu Orta Doğu, yani Mezopotamya bölgesinin bugün ki haline bir bakın. Eğitimsiz bırakılan toplumların, birkaç aile tarafından nasıl sömürüldüğünü göreceksiniz.

Kurtuluş Savaşını büyük bir zaferle sonuçlandıran Mustafa Kemal Atatürk iki konuda toplumun dikkatini çekmiştir. Bunlardan birisi EĞİTİM ve diğeri ise EKONOMİ.

Osmanlıdan miras olarak alınan halkın eğitim düzeyi neredeyse sıfırdı. Okur yazar olan erkeklerin oranı yüzde 5, kadınlarda ise binde 3 olarak bilinmektedir. Bunu bilen Mustafa Kemal ve arkadaşları eğitimde devrim başlatmışlardır. Alfabeyi değiştirmiş, halkın okurken zorlandığı osmanlıcanın yerine daha kolay okunan latin alfabesine geçilmiştir.

Anadolu`nun her köşesine okullar açılmış ve kısa sürede binlerce „Eğitmen“ yetiştirilerek, Anadolu`nun en ücra yerlerine kadar el atılmıştır. Hanı bugün birilerinin kafataşcı olarak tanımladığı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç tarafından Köy Enstitüleri kurularak, donanımlı öğretmenlerin yetişmesi sağlanmıştır.

Köy Ensitüsü`nde okuyan öğrenciler ziraat, hayvancılık, sağlık, bağcılık veya tarım aletlerinin kullanımı konusunda da eğitim alıyorlardı. Öğretmen olarak gittikleri köylerde, o topluma okuma yazma yanında tarım, hayvancılık veya sağlık konusunda da eğitim veriyorlardı.

Bu çağdaş eğitim sistemi başta CHP içerisinde bulunan gericilerin veya toprak ağalarının hiçde hoşuna gitmiyordu. Zaten Celal Bayar ve Adnan Menderes`in CHP`den ayrılarak Demokrat Partiyı kurmalarının arkasında da Köy Enstitüleri ve Toprak Reformu vardı.

Toprak Ağası olan Menderes ve arkadaşlarının köylünün uyanmasını istemeleri beklenemezdi. Sonunda Köy Enstitüleri kapatılarak, yerine İmam Hatip okullarının önü açıldı.

O gün Köy Enstitüleri`nin „komünis yuvaları“ olarak tanımlıyanların torunları, bugün üniversiteleri fuhuş yuvası olarak tanımlıyorlar. Demek ki Köy Enstitüleri`nin kapatılmasından sonra geçen yaklaşık yetmiş yılda değişen birşey yoktur.

Kadına özgürlüğü türban, müslümanlığı Kur`an kursları veya İmam Hatip ile bağdaştıran toplumdan Nobel ödülü alan Aziz Sancar veya Covit-19 aşısını bulan Uğur Şahin ve Özlem Türeci`nin çıkması beklene bilirmi?

Adnan Menderes tarafından başlatılan ve Recep Tayyıp Erdoğan iktidarlarında dibe vuran çağdaş eğitimin yeniden gerçekleştirilmesi için, yeniden Eğitım Devrimi başlatılması gerekmektedir. Bunun için dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yoktur, örnek ortada, oda KÖY ENSTİTÜLERI eğitim sistemi. Bu sistemi çağımıza uyarlayarak, daha sağlam temellere oturtmak gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti`nin üniversiteler fuhuş yuvası veya erkeğin her şehirde bir eşi olabilir diyen profösörlerin yetiştirdiği öğrencilere değil, Nobel ödülünü kazanan ve o ödülü Mustafa Kemal Atatürk`e hediye eden Aziz Sancar gibi bilim adamlarına ihtiyacı var.

Köy Enstitüleri yeniden açılmalı ve bu milletin çocukları eşit ve çağdaş eğitim almalıdır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER