Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim sonrası Kaş adasının karşısındaki Yunanistan’a ait Meis adası tartışma konusu olurken, MSB Bakanı Akar ve TSK’nın komuta kademesi bölgeye gitti.
Elbe Express / Haber Merkezi
Bakan Akar ve TSK komuta kademesi, Antalya’nın Kaş Kaymakamlığını ziyaret etti. Heyet daha sonra, Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker’i anma törenine katıldı.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kaş’ta yaptığı açıklamalarda Doğu Akdeniz’deki gündemi değerlendirdi. “Biz barıştan yanayız. İsteklerimiz ve taleplerimiz karşılandığı takdirde diyalogdan yanayız” diyen Akar, Yunanistan’ın Fransa’dan alacağı savaş uçaklarıyla ilgili olarak “Silahlanma yarışı başladı, Fransa Yunanistan’ı kışkırtıyor” ifadelerini kullandı.
Akar, “18 ada Yunanlı komşularımız tarafından anlaşmalara aykırı bir şekilde silahlandırılmış, asker konuşlandırılmış” dedi.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK komuta kademesi, Antalya’nın Kaş ilçesine gitti. Akar’ın burada yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
Burada Yunanlı komşularımız, anlaşmaları bir tarafa bırakıp, adaları çok ciddi bir şekilde deniz yetki alanları konusunda ısrar ediyorlar. Bu konudaki çalışmalar yapılmakta, tezler konuşulmakta. Bu adanın diğer 23 ada gibi silahtan arındırılması lazım. Bu daha önceki bütün anlaşmalarda silahtan arındırılmış olması lazım. 18 ada Yunanlı komşularımız tarafından anlaşmalara aykırı bir şekilde silahlandırılmış, asker konuşlandırılmış. Bunlar gerginliği tırmandırmak, anlayışı tahrip etmekte. Gerginliği artırıcı, provokatif davranışların bir kenara bırakılması lazım.
Biz diyalogtan yanayız, biz gerçekten burada sorunlarımızın barışçıl yöntemlerle çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz. Burada biz bunları söylerken diğer taraftan maalesef Yunanlı komşularımız adaları silahlandırıyorlar, bu çerçevede bunların gördüğünüz gibi elimizi uzatsak tutacağımız adaya sanki kutlama yapar gibi hep buralara ziyarete geliniyor bunlar bir provokatif, kışkırtıcılık olarak görüyoruz.
Silahlanma yarışı başladı, Fransa Yunanistan’ı kışkırtıyor.
Gerginliğin kimseye yararı yok, özellikle Yunanistan’a yararı yok. Özellikle Macron’un öncülüğünde bir provokatif yaklaşım var her seferinde bir şekilde Yunanistan yönlendirilmekte silahlanmaya teşvik edilmekte bir takım planlı plansız tatbikatlara sevk edilmekte.
Yunanistan konuyla alakası olmayan diğer devletlerle diğer kuvvetlerle tatbikat yaparak buradaki huzura zarar vermektedir.
Fransa’nın yaptıklarının ticari bir maksadı olduğu kesin, Yunanistan’ı silahlandırarak kendi ekonomisine katkı sağlayacak ama ondan daha önemli bir husus var Sayın Macron liderliğinde yapılan çalışmalardan herhangi bir sonuç elde edilemediği, Macron’un politikalarının iflas ettiği ortada. Bunun da en somut örnekleri yıllarca YPG’yi PKK’yı desteklediler daha sonra Libya’da Hafter’i desteklediler ama Fransız kamuoyunda kaybettiler. Bu hatalarını örtbas etmeye çalışıyorlar bu konuda bizim temennimiz Yunanlı komşularımızın Fransızlar tarafından bu girişimlere kapılmaması bunlara evet dememesi ve gerçeği görmesi. Yunanistan halkının bunu görmesi lazım ve Macron’un kendini kurtarma operasyonuna meze olmaması lazım.
40 bin kilometrelik bir alan Meis Adası’ndan dolayı Yunanistan’a veriliyor bizim bunu kabul etmemize imkan yok. Herkesi aklı selime davet ediyoruz. O zaman problem çözülmez. Biz hiçbir zaman haklarımızı çiğnetmeyeceğimizi her zaman söyledik.
Oruç Reis planlı faaliyeti nedeniyle döndü. Oruç Reis’in geri dönüşü ile ilgili herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Bu gerekli planlar çerçevesinde yapılan bir faaliyettir. Herhangi bir şekilde bizim oradaki haklarımızdan vazgeçmemiş söz konusu değildir.”
Macron’a tepki
Peşinen şunu söyleyeceğim bu ve benzer söylemler tamamen bir şekilde fitne çalışmalarıdır. Bu fitne çalışmalarının da bizim asil milletimiz karşısında hiçbir etkisi ve kıymeti yoktur.
Biz her zaman dördüncü toplantı için biz ev sahipliği yapmaya hazırız Yunan komşularımız ne zaman istiyorlarsa buyursun gelsinler konuşalım ve ortada ne var ne yoksa ortaya çıksın istiyoruz. Biz haklı olduğumuz için konuşmaktan çekinmeyiz.
Macron’da bir rol kapma çabası var. Burada hiçbir temsil yetkisi yok. Avrupa Birliği’nin arkasına sığınıyorlar. NATO’nun beyin ölümünden bahsedeceksiniz ertesi gün NATO’dan medet umacaksınız. Artık köprünün altından çok sular geçti. Türkiye’nin menfaatini korkutmak için ne yapmak gerekiyorsa bugüne kadar yaptık bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.
Bunlar için benim söyleyebileceğim tek söz; Entelektüel namus. Aynı kişiler burada Meis’e 40 bin kilometre bir alan talep ediyorlar. Bunu hiç kimse kabul etmez biz akla ve mantığa davet ediyoruz.
Biz kendimize yeteriz, milli ve yerli savunma sanayimizle birlik ve beraberliğimizle kendi işlerimizi yapıyoruz. Diğer taraftan da bu gelişmeleri fazla abartmamak lazım, aynı Pompeo görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını da söyledi. Silah ambargosunun kaldırılması çözümsüzlüğe sürükler ve ittifak ruhuna yakışmaz. Önümüzdeki günlerde bu yanlışların da düzeltileceğini ummak istiyoruz.
Libya
Bizim diğer konularda olduğu gibi gerçekten tarihte olduğu gibi günümüzde de son derece hukuka uygun ve mantıklı eylemler ve işler içerisinde. Şu anda Libya’da BM’nin tanıdığı tek güç Sayın Sarrac’ın hükümeti ve biz bu hükümetle ilişkilerimizi geliştiriyoruz.
Sayın Sarrac tarafından şahsi mektuplar yazıldı biri de Sayın Cumhurbaşkanımıza geldi bu konuda olumlu cevap veren tek lider Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’dır ve bu çerçevede biz mutabakat muhtırası imzaladık ve bu çerçevede de oradaki personele bizim personelimiz eğitimler verdi. Bu çerçevede Hafter grubu saldırganlığını sınırlayabildiler.
Diğer taraftan Fransa ve BAE bu Hafter’e büyük destekler sağladılar sağlıyorlar.
Bizler davet nedeni ile oradayız, buna göre herkesin bizim orada ne yaptığımızı iyi anlaması lazım.
Bizim orada Libyalı kardeşlerimizin kendi birlik ve bütünlükleri için gerekli olan düzenli ordu kurmalarına yardımcı oluyoruz bu amaçla da çeşitli eğitim merkezlerinde oradaki Libyalı kardeşlerimizin eğitimine katkı sağlıyoruz.
83 milyon asil milletimizin egemenliği bağımsızlığı için gece gündüz dağ bayır demeden TSK olarak ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak için başta FETÖ, PKK, DEAŞ olmak üzere her türlü mücadelemizi yurt içi ve yurt dışında sürdürüyoruz. Hedefimiz sadece teröristlerdir, bize karşı olan tehdit ve tehlikelerdir. Onun dışında TSK’nın çevreye karşı masum insanlara karşı dini yapılara karşı çok ciddi tedbirleri olduğunu herkesin bilmesi lazım.
Asil milletimizden aldığımız güç ile, karada, Mavi Vatan’da ve semalarımızda şu anda da görev yapmakta olan mesai arkadaşlarımın alınlarından öpüyorum.
Burada çok büyük bir kahramanlık yapan Mustafa Ertuğrul Aker 1968 yılında yüzbaşı olarak vefat etti diğer tarafta Yusuf Ziya Erbil bu isimler son derece kısıtlı imkanlarla düşman gemilerini dağ topuyla batırmış şanlı kahramanlar. Bu imkanlarla bunu yapan milletin şu anki imkanlarla yapabileceklerinden kimsenin şüphesi olmasın.
Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Kimse unutmasın TSK, Anayasa çerçevesinde aklın ışığında emir komuta hiyerarşisi içinde milletin emrindedir.
Kaynak: HALK TV