18.9 C
Hamburg
Perşembe, Mayıs 2, 2024

Ali Akdemir: Sevdanın Adı Siyah-Beyaz

Ali Akdemir: Sevdanın Adı Siyah-Beyaz

2015-2016  Spor Toto süper liginde, büyük bir azimle yürüttükleri mücadelenin sonucu, 7 yıl aradan  sonra  hakkettiği şampiyonluğu,  şerefiyle, onuruyla  kazanıp lig maratonunda ipi göğüsleyen takım olan, şu ara devam eden ”  UEFA Şampiyonlar Ligi ” maçlarında başarılarıyla övünç kaynağımız olan ve en son olarak  İtalyanın  Napoli takımını  evinde 3-2 yenen Beşiktaşımızın bizlere yaşattığı sevinç bir parça yaşadığımız sıkıntılarımızı unutturmaya yetti.

En son 2008-2009 sezonunda çifte şampiyonluğu kutlayan ve 2015/2016 futbol sezonunda, son üç maç dışında, tüm maçlarını evsiz olarak, deplasmanda oynayan  Beşiktaş’ın lig şampiyonluğu görülmeye değerdi…

Şampiyonluk sürecinde; Beşiktaş yöneticisiyle, taraftarıyla, üzerlerine oynanan kirli oyunlara, baskılara, teslim alma zihniyetine, biyat ettirme girişimlerine  karşı, tek yürek, tek bilek olarak, dimdik alnının teriyle sampiyonluğu kazanarak, bir büyük sınavdan yüzünün akıyla çıkmıştı

besiktas-5

Beşiktaş Bir Ekoldür

Sevda ne yana düşer dostlar, ölüm ne yana? ”  ölümü yazmak kolay da, Besiktaşın sevdasını yazmak zor geliyor bana.

Çünkü biliyoruz ki; ” Sevda yoksa yoktur zamanın tadı tuzu

İşin duygusal boyutu bir yana bırakacak olursak, gerek bendeki, gereksede bir çok insanın gönlünde yatan, hatta başka takımları tutan taraftarlarda bile, ikinci bir takım sempatisi yaratan, Beşiktaşa olan ilgi ve sempatinin nedenlerine burada değinmeye çalışacağım.

Beşiktaşla ilgili bazı, toplumsal, tarihsel, sosyolajik,  degerlendirmeler yapacağım bu köşeden.

Beşiktaş 113 yıllık köklü bir centilmenlik geleneğine sahip olan, ilk spor kulubüdür. Köklerinde emperyalist ülkelerin 1900 yılların başlarında ülkemizi işgal etmesine yönelik, sürdürülen bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin derin izlerini görürüz.

Beşiktaş Türkiyede, bircok ilke imza atan, farklı insan ilişkileri ve çalışma anlayışına sahip olan bir kuluptür.

Beşiktaş Cumhuriyete  ve onun değerlerine sahip çıkan, Türkiyede gelişen sosyal-toplumsal sorunlara karşı duyarlılık bilinci gösterebilen ve tavır alan bilinçli bir taraftar kitlesine sahiptir.

Beşiktaşta  Cumhuriyet‘in kuruluşunda gelisen kuvayi-milliye ruhu temel taşları, 1970 yıllarında Beşiktaş genç milli takımda oynamış olan gençlik önderlerinden birinin, olaya sosyal-toplumsal bir muhteva kazandırmasıyla üst boyuta sıçramış ivme kazanmıştır.

bes

Beşiktaş Halkın Takımıdır!!!

Beşiktaş  tarihinde, yönetimle,  taraftarlar ve taraftarın  önemli gücü Çarşı  arasında sürekli bir uyumluluk söz konusu olmuştur. Beşiktaş gücünü halktan almıştır. Türkiyenin önemli dönemeçlerinde, yapılan haksız politikalara, yaşanan acıya ve gözyaşına karşı beşiktaş taraftarı tavrını  hep halktan ezilenden, mazlumdan  yana koymuştur.

Türkiyede yaşanan gezi olayları  esnasında  taraftarının önemli bir gücü olan, Çarşı Grubuna   yüklenmeye çalışılan hayali suçlar, baskılar  güçlü bir muhalefet sonucu, geriye tepmiş ve boşa çıkartılmıştır. Beşiktaş  yüzünü hep insana çevirmiştir. Beşiktaşlılar  insan sevgisini yüreklerinde kırmızı bir karanfil  gibi sürekli taşıyarak, siyah-beyaz’a olan yolculukları büyük bir aşkla, sevdayla, tutkuyla, hep devam etmiştir.

Beşiktaş seyircisiyle, yöneticiyle; Sporu barış, kardeşlik duyguları içersinde  ele alıp, sporun evrensel boyutuna vurgu yapan, sporda şiddete karşı çıkan  bir anlayışa sahiptir.

könlcarsi

Çarşı Faktörü

1982 yılında kurulan Çarşı;  duruşuyla, cesaretiyle, 70 toplumsal ruhunun izlerini üzerinde taşıyan özellikleriyle, Beşiktaşta önemli faktör ve bir olgudur.  en tanınan amigosu, Alan Markanyan olan, Çarşı grubunda en belirgin özellik, anti-faşist söylemleri  önemli bir özellik olarak görülmektedir. Beşiktaş’ı çarşıdan ayrı ele almak yanlışdır  ve sanırım çarşının adı uzun yıllar, Beşiktaşın tarihiyle birlikte anılacaktır.

Çarşının adı, Beşiktaşın anlı, şanlı tarihinde sönmeyecek bir meşalenin adıdır. Çarşı, maçlarda takındığı tavırlar ve dile getirdiği tezahüratlarla farklı  bir taraftar profili çizmektedir. Çarşı hernekadar, 27 Mayıs 2008 tarihinde kendini sona erdirme kararı  almasına karşın, 21 Ağostosta 200 kişilik bir taraftar grubu, ” alem biter, ortam biter, Çarşı bitmez ” diyerek çarşının varlığını devam ettirme kararı almışlardır…

Nükleer enerji santrallerine karşı duruşu, Irkçığa ve Neo Nazi karşıtı eylemleriyle, açtığı ” Tam Demokrasi ” pankartıyla, eğitime destek  dayanışma etkinlikleriyle, yoksul çocukların öğretimine katkı sunan Çarşı,  Vandaki depremzedelere yardımda bulunarak halkların gönlünde taht kurmuşlardır.

2007 tarihinde en iyi, en centilmen taraftar ödülü ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik derneğinin, 2012 Empati Ödülü ” Van Üşüyor ” sloganıyla depremzedelere destek veren, Beşiktaş Çarşı taraftar grubuna verildi.

besiktas-11

Son Söz 

Beşiktaşı tüm yönleriyle değerlendireceksek eğer, onu  yukarıdaki belirttigim Çarşı faktöründen ve onun haksızlıklara karşı, yigit korkusuz duruşundan  ayrı ele almak yanlış olacaktır.

  Ölümle, yaşamı ayıran çizgi, siyahla beyazı ayıramaz ki, her yolun sonunda ölüm olsada,  sevenleri kimse ayıramaz ki

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Ali Akdemir: Sevdanın Adı Siyah-Beyaz

Ali Akdemir: Sevdanın Adı Siyah-Beyaz

2015-2016  Spor Toto süper liginde, büyük bir azimle yürüttükleri mücadelenin sonucu, 7 yıl aradan  sonra  hakkettiği şampiyonluğu,  şerefiyle, onuruyla  kazanıp lig maratonunda ipi göğüsleyen takım olan, şu ara devam eden ”  UEFA Şampiyonlar Ligi ” maçlarında başarılarıyla övünç kaynağımız olan ve en son olarak  İtalyanın  Napoli takımını  evinde 3-2 yenen Beşiktaşımızın bizlere yaşattığı sevinç bir parça yaşadığımız sıkıntılarımızı unutturmaya yetti.

En son 2008-2009 sezonunda çifte şampiyonluğu kutlayan ve 2015/2016 futbol sezonunda, son üç maç dışında, tüm maçlarını evsiz olarak, deplasmanda oynayan  Beşiktaş’ın lig şampiyonluğu görülmeye değerdi…

Şampiyonluk sürecinde; Beşiktaş yöneticisiyle, taraftarıyla, üzerlerine oynanan kirli oyunlara, baskılara, teslim alma zihniyetine, biyat ettirme girişimlerine  karşı, tek yürek, tek bilek olarak, dimdik alnının teriyle sampiyonluğu kazanarak, bir büyük sınavdan yüzünün akıyla çıkmıştı

besiktas-5

Beşiktaş Bir Ekoldür

Sevda ne yana düşer dostlar, ölüm ne yana? ”  ölümü yazmak kolay da, Besiktaşın sevdasını yazmak zor geliyor bana.

Çünkü biliyoruz ki; ” Sevda yoksa yoktur zamanın tadı tuzu

İşin duygusal boyutu bir yana bırakacak olursak, gerek bendeki, gereksede bir çok insanın gönlünde yatan, hatta başka takımları tutan taraftarlarda bile, ikinci bir takım sempatisi yaratan, Beşiktaşa olan ilgi ve sempatinin nedenlerine burada değinmeye çalışacağım.

Beşiktaşla ilgili bazı, toplumsal, tarihsel, sosyolajik,  degerlendirmeler yapacağım bu köşeden.

Beşiktaş 113 yıllık köklü bir centilmenlik geleneğine sahip olan, ilk spor kulubüdür. Köklerinde emperyalist ülkelerin 1900 yılların başlarında ülkemizi işgal etmesine yönelik, sürdürülen bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin derin izlerini görürüz.

Beşiktaş Türkiyede, bircok ilke imza atan, farklı insan ilişkileri ve çalışma anlayışına sahip olan bir kuluptür.

Beşiktaş Cumhuriyete  ve onun değerlerine sahip çıkan, Türkiyede gelişen sosyal-toplumsal sorunlara karşı duyarlılık bilinci gösterebilen ve tavır alan bilinçli bir taraftar kitlesine sahiptir.

Beşiktaşta  Cumhuriyet‘in kuruluşunda gelisen kuvayi-milliye ruhu temel taşları, 1970 yıllarında Beşiktaş genç milli takımda oynamış olan gençlik önderlerinden birinin, olaya sosyal-toplumsal bir muhteva kazandırmasıyla üst boyuta sıçramış ivme kazanmıştır.

bes

Beşiktaş Halkın Takımıdır!!!

Beşiktaş  tarihinde, yönetimle,  taraftarlar ve taraftarın  önemli gücü Çarşı  arasında sürekli bir uyumluluk söz konusu olmuştur. Beşiktaş gücünü halktan almıştır. Türkiyenin önemli dönemeçlerinde, yapılan haksız politikalara, yaşanan acıya ve gözyaşına karşı beşiktaş taraftarı tavrını  hep halktan ezilenden, mazlumdan  yana koymuştur.

Türkiyede yaşanan gezi olayları  esnasında  taraftarının önemli bir gücü olan, Çarşı Grubuna   yüklenmeye çalışılan hayali suçlar, baskılar  güçlü bir muhalefet sonucu, geriye tepmiş ve boşa çıkartılmıştır. Beşiktaş  yüzünü hep insana çevirmiştir. Beşiktaşlılar  insan sevgisini yüreklerinde kırmızı bir karanfil  gibi sürekli taşıyarak, siyah-beyaz’a olan yolculukları büyük bir aşkla, sevdayla, tutkuyla, hep devam etmiştir.

Beşiktaş seyircisiyle, yöneticiyle; Sporu barış, kardeşlik duyguları içersinde  ele alıp, sporun evrensel boyutuna vurgu yapan, sporda şiddete karşı çıkan  bir anlayışa sahiptir.

könlcarsi

Çarşı Faktörü

1982 yılında kurulan Çarşı;  duruşuyla, cesaretiyle, 70 toplumsal ruhunun izlerini üzerinde taşıyan özellikleriyle, Beşiktaşta önemli faktör ve bir olgudur.  en tanınan amigosu, Alan Markanyan olan, Çarşı grubunda en belirgin özellik, anti-faşist söylemleri  önemli bir özellik olarak görülmektedir. Beşiktaş’ı çarşıdan ayrı ele almak yanlışdır  ve sanırım çarşının adı uzun yıllar, Beşiktaşın tarihiyle birlikte anılacaktır.

Çarşının adı, Beşiktaşın anlı, şanlı tarihinde sönmeyecek bir meşalenin adıdır. Çarşı, maçlarda takındığı tavırlar ve dile getirdiği tezahüratlarla farklı  bir taraftar profili çizmektedir. Çarşı hernekadar, 27 Mayıs 2008 tarihinde kendini sona erdirme kararı  almasına karşın, 21 Ağostosta 200 kişilik bir taraftar grubu, ” alem biter, ortam biter, Çarşı bitmez ” diyerek çarşının varlığını devam ettirme kararı almışlardır…

Nükleer enerji santrallerine karşı duruşu, Irkçığa ve Neo Nazi karşıtı eylemleriyle, açtığı ” Tam Demokrasi ” pankartıyla, eğitime destek  dayanışma etkinlikleriyle, yoksul çocukların öğretimine katkı sunan Çarşı,  Vandaki depremzedelere yardımda bulunarak halkların gönlünde taht kurmuşlardır.

2007 tarihinde en iyi, en centilmen taraftar ödülü ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik derneğinin, 2012 Empati Ödülü ” Van Üşüyor ” sloganıyla depremzedelere destek veren, Beşiktaş Çarşı taraftar grubuna verildi.

besiktas-11

Son Söz 

Beşiktaşı tüm yönleriyle değerlendireceksek eğer, onu  yukarıdaki belirttigim Çarşı faktöründen ve onun haksızlıklara karşı, yigit korkusuz duruşundan  ayrı ele almak yanlış olacaktır.

  Ölümle, yaşamı ayıran çizgi, siyahla beyazı ayıramaz ki, her yolun sonunda ölüm olsada,  sevenleri kimse ayıramaz ki

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER