CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Hamburg’da önemli açıklamalar yaptı. Neden CHP’den yeniden aday olmadığını açıklayan Aygün “ Dört yıl benim için sıkıntılı geçti. Yalnız bırakıldığımı hissettim. Bu yüzden tekrardan aday olmadım” diye konuştu.
CEM MİRZANLI/ELBE EXPRESS
Almanya’nın Hamburg kentinde gerçekleşen “Gazi’den Gezi’ye” konulu panele büyük ilgi oldu. Hamburg Alevi Kültür Merkezi(AKM) tarafından gerçekleşen panele CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ve oyuncu Barış Atay konuşmacı olarak katıldı.
Hamburg Üniversitesi Anna Siemsen Salonunda düzenlenen panel öncesi AKM’den Hasan Hüseyin ve Tolga kısa bir müzik dinletisi sundular.
Tacim Coşkun’un moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan AKM Başkanı Nurali Demir, Gazi Mahallesinde 1995’de yaşanan katliamın 20. yılında acıların hala taze olduğunu ve olayın arkasındaki gerçek faillerinin hesap vermesi gerektiğini söyledi.
HANEFİ AVCI, KONUŞABİLİRDİ
Türkiye’den gelen CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Gazi Mahallesi olaylarında yaşanan yeni gelişmelerle ilgili önemli bilgiler verdi. Aygün, Gazi Olaylarında İstanbul’da görevli olan Hanefi Avcı’nın konuşma ihtimali olduğunu söyledi. Ailelerin taleplerini karşısında susmayı tercih eden Hanefi Avcı’nın çok şey bildiğini ancak çok büyük güçleri karşısına almak istemediği için konuşmadığının altını çizdi.
GEZİ’DEN SONRA HER ŞEY DEĞİŞTİ!
Gezi olaylarına en çok destek veren ve en şiddetli çatışmaların geçtiği yerin Gazi Mahallesi olduğunu söyleyen Aygün “ Gezi Olayları sonrası Türkiye’de hatta Dünya’da belli kavramlar değişti. Bunları 6 madde toplayacak olursak. Birinci olarak artık batılı güçler tarafından uygulanmak istenen ılımlı İslam projesinin Gezi’yle birlikte ortadan kalktığı görüldü. İkinci olarak Kürt sorunu büyük bir dönüşüm yarattı. Medeni Yıldırım öldürüldüğünde Kadıköy gibi bir yerde sokağa çıkan insanlar “ Diren Lice Kadıköy seninle” diye slogan attılar. Bu insanlarda Gezi’yle birlikte Kürt sorunun bakışın değiştiğinin göstergesiydi. Üçüncü olarak Konya’da bir lise öğrencisi Erdoğan’a haraket ettiği için göz altına alındı. Ancak toplum o kadar çok tepki gösterdi ki ancak 1 hafta cezaevinde kaldı. Mesela Gezi’yi darbe olarak gördüğünü söyleyenlere karşı hiç kimse bu davalardan içerde kalmadı. Dördüncü olarak Alevilik Gezi öncesi sadece bir folkrorik bir kültür olarak görülürken Gezi sonrası devrimci mücadelenin bir birleşeni olduğu ortaya çıktı. Ve Aleviler hesaba katılmadan hareket edilecemeceği görüldü. Beşinci olarak, en solda olan arkadaşlar bile laikliğin önemimi anladı. 90’lardaki MGK kararlarında çok yara alan laiklik Gezi’yle insanlığın bir kazanımı olarak değerini buldu. Son olarak ve önemlisi artık siyaset Gezi’den sonra başka bir sahnede yapılıyor. Siyaset parlamentoda değil sokakta yapılıyor. En liberal kesimler bile Erdoğan’nın kaderi burada çizilecek diyor” diye ifade etti.
YALNIZ BIRAKILDIĞIMI HİSSETTİM!
CHP’den yeni dönemde neden aday olmadığını açıklayan Aygün” CHP’de yalnız bırakıldığı hissettim. Çok sıkıntılı bir dört yıl oldu. Hani bir kavgaya girdiğinizde omuz verdiğiniz kişilerden destek olmasını istersiniz, arkanızda bir güç istiyorsunuz. Ama parlamentoda yalnız kaldığımı gördüm. 4 yıl boyunca inandıklarımı yaptım, asla geri adım atmadım ve yeri geldiği içinde kendi özgür irademle çekilmeye karar verdim” dedi.
TARİHÇİ MURAT BARDAKÇI’NIN ELİNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR DERSİM ARŞİVİ VAR AMA AÇIKLAMIYOR
Dersim meselesi konusunda çok az okuduğumuzdan dert yanan Aygün, bazı yeni bilgiler paylaştı. Tarihçi Murat Bardakçı’nın elinde önemli belgeler olduğunu fakat açıklamadığını belirten Aygün “ Murat Bardakçı’nın dedesi Cemal Bardakçı 1920’lerde Elazığ ve Diyarbakır valisiydi. Kendiside Bektaşi olduğu için Seyit Rıza’yı ikna ederek Elazığ’a yerleştirdi. Fakat Genel Kurmay’ın gizli raporlarında şöyle diyor: ‘166 Dersimli aile Elazığ’a yerleşir fakat oranın toprak ağaları verimli toprakların Kızılbaşlara veriliyor bir dedikodu sonrası bu aileler korktukları için geri döndüler.’ Celal Bardakçı, Dersim hakkında yazılan 30 raporun içinde sadece katliam yapmayalım diye bir adam. Cemal Bardakçı’nın orunu tarihçi Murat Bardakçı, Dersim tartışmaları gündeme geldiğinde bir açıklama yaptı, Dersim dünkü olaydır siz 1514 bakın, dedi. Dedesinin arşivlerinin elinde olan Bardakçı, ancak ailem zara görmez ise bir açıklama yapacağını söyledi” diye konuştu.
BİR CHP’li, SEN TOPU BİZİM KALEMİZE ATIYORSUN, DEDİ
Dersim tartışmaları sırasında Atatürk’ü eleştirdiği için kendi partisi içindende tepki aldığıını söyleyen Aygün “ Ben Dersim için Atatürk’te biliyordu, demiştim. Çok tepkiyle karşılaştım. Hatta eski bir CHP milletvekili beni karşına alıp şöyle demişti: ‘Bak futbol rakiple oynanır ve onun kalesine gol atmaya çalışırsın. Sen topu bizim kalemize atıyorsun’ Son olarak CHP’den Sezgin Tanrıkulu, televizyonlardan bir özür diledi. Ancak bu tartışmalar hep Erdoğan’a yarıyor. AKP’liler sürekli ağzılarında sakız haline getiriyor. Ben kendi adıma artık Dersim konusunda sustum. Çünkü konunun insanlık boyutu bu açıları hala yaşayan insanlara zarar veriyor. Bu konuda hiç bir şey yapmaya çalışıyorsunuz ama Meclis’te AKP oylarıyla engelleniyor.” dedi.
GEZİ’DE ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLARIN AİLELERİ CHP’Lİ
HDP içinde Said Nursi ekseninde Kürt sorunu çözüm toplantılarını eleştiren Aygün” HDP’de kendini sosyalist olarak kendini ifade edemiyor. Ağırlı olarak Kürt sorunu üzerinde konuşuyor. Partiden aday olan kafanıza yatmayan bir çok isim var. Ömrünü kominist mücadeleye Yaşar Ayaşlı’nın geçenlerde bir yazısını okudum, şöyle diyordu: ‘CHP, 12 Eylül öncesi bir faşist değildi, çünkü CHP’liler öldürülüyordu. Bakın Gezi’de öldürülen hemen hemen bütün çocukların aileleri CHP’li. CHP’yi eleştirelim ama AKP kadar kötüdür, demeyi yanlış buluyorum” diye ifade etti.
GEZİ’YE 10 MİLYON İNSAN DESTEK VERDİ
Gezi Parkı Olaylarında yer alan oyuncu-aktivist Barış Atay ise Birleşik Haziran Hareketi hakkında önemli bilgiler verdi. Gezi’de olayları temelinde hükümeti istifa ettirmek yada devirmek gibi bir hareket olmadığını söyleyen Atay “ Gezi’nin ilk çıkışı bireysel özgürlüklere karşı insanların, hükümetin alkol,kürtaj gibi kişisel alanlara müdahelesi ve ilk gün yaşanan polis şiddeti sonucu insanlar sokağa çıktı. Temelinde hükümeti istifa ettirmek yada devirmek gibi somut bir hareket değildi. Bu ülkede tencere tava çalanlar, sokakta insanlara limon verenler dahil 10 milyon insan sokağa çıktı. Bu hareketin örgütlü mücadeleye evrilmediği bir somut bir sonuca ulaşmadığını söyleyebiliriz. Birleşik Haziran Hareketide Gezi’nin ortaya çıkardığı sinersijiyle bir siyasete oluşturabilir miyiz diye kuruldu. Bende MYK üyesiyim. İlk defa sol, sosyalist ve sosyal demokrat siyasetin aynı masada bir araya geldi ve ortak akılla siyaset yapıyoruz ” dedi.
Gezi’den sonra hiç bir televizyon dizisinde yer almadığını söyleyen Atay, 23 Nisan’da Avrupa’da gösterime girecek 1980 Darbesi sonrası dağılan bir aileyi konu alan “Eksik” filminde oynadığını söyledi.
