9.9 C
Hamburg
Salı, Mart 12, 2024

Hamburg Parlamentosunun fark yaratan vekili “ Güngör Yılmaz”

GÜNGÖRHamburg Parlamentosuna seçildiği günden beri çalışmalarına ara vermeden devam eden Güngör Yılmaz, Elbe Express çok özel açıklamalar yaptı.

MEHMET ATAK/ÖZEL RÖPORTAJ

Hamburg’da Eyalet Seçimleri sonucu 9 Türkiye kökenli milletvekili parlamentoya girdi ama içlerinden biri var ki yaptığı çalışmalarla fark yaratmaya devam ediyor. Alman Sosyal Demokrat Parti(SPD) Hamburg Eyalet Milletvekili Trabzon doğumlu Güngör Yılmaz, seçimler bittikten sonra kaldığı yerden çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Farklı bir vekil profili çizen Güngör Yılmaz’ı dernek toplantılarından konserlere, kadın kahvaltılarından göçmen organizasyonlarına, futbol maçlarından tiyatrolara kadar hemen hemen her yerde görebilirsiniz. Hamburg Parlamentosu katip üyeliğe seçilme başarısını gösteren Güngör Yılmaz, Elbe Express’e çok özel açıklamalar yaptı.

Gauck

Sayın Yılmaz, kısaca öz geçmişinizden bahseder misiniz ?

Karadeniz kökenli bir ailenin kızıyım. Trabzon – Of doğumluyum. Ben küçük yaştayken ailem İstanbul’a göç etmiş. 12 yaşına kadar İstanbul’da yaşadım. Babam Almanya’da inşaat işçsiydi ve bizi de Almanya’ya yanına getirdi. Aşağı Saksonya’nın Lüneburg kentine yerleştik. Orada liseyi bitirdikten sonra okumak için Hamburg’a geldim. Hamburg Üniversitesi’nde iktisat okudum. Hamburg Çevre Bakanlığında çalışıyorum. Evli ve iki çocuk sahibiyim.   2-15 Şubatta yapılan Hamburg Eyalet Parlamentosu seçimlerinde SPD’den milletvekili ve daha sonra da Meclis Başkanlık Divan Üyeliği’ne seçilmenizden dolayı tekrar tebriklerimizi sunuyoruz. Bu konuyu ileri ki sorularımızda işleyeceğiz ama önce biraz gerilere gidelim..Politikaya karşı ilginiz ne zaman ve nasıl başladı, nasıl gelişti?   Çok teşekkür ediyorum. Siyasete hiç uzak olmadım. Her zaman toplumsal konulara ilgi duydum, araştırıcı, sorgulayıcı ve geliştirici bir ruhum var. Ta liseli yıllarımda saatlerce siyasi konuları tartışırdım. Üniversite yıllarında, o zaman ki adıyla Türkiye Göçmenler Birliği olan Türk Toplumu’nun kurucu üyeleri arasında yer aldım. İlk ve tek kadın yönetim kurulu üyesi oldum. Çalkantılı yıllardı. Ciddi boyutta yaşanan yabancı düşmanlığı 24 Aralık 1985’de Ramazan Avcı isimli yurttaşımızın neonaziler tarafından hunharca katledilmesiyle bir doruk noktasına ulaşmıştı. Türkiye Göçmenler Birliği’nin ana hedefi göçmen kökenlileri, tüm siyasi fikir ayrılıklarına rağmen ortak müşterekte birleştirerek, ırkçılığa karşı mücadele vermekti. Parti politikası anlamında değil ama, sivil toplum örgütlenmesi bazında siyasete girmem, toplumsal haklar için çaba harcamam Türkiye Göçmenler Birliği ile başladı. Çocuklarımın bakımı ve eğitimi nedeniyle onlar büyüyene kadar aktif siyasete girmeye vakit bulamadım. Bu bir çok kadının sorunu. Fakat veli derneği yöneticisi, okul veli temsilcisi ve çeşitli sosyal alanlarda faaliyetlerle her zaman topluma bir şeyler katmaya çalıştım. Artık çocuklarım büyüdü. Oğlum 24, kızım 20 yaşında. Dört yıl önce oturduğum Bergedorf bölgesinde SPD’ye üye oldum.   3- Milletvekili olmadan önce kısa süreli Bergedorf İlçe Belediye Meclis üyeliği dönemi de yaşadınız. Bu dönemle ilgili çalışmalarınız ve izlenimleriniz hakkında biraz bilgi verir misiniz?

İlçe belediye meclislerinde önemli yerel çalışmalar yapılıyor. Bu genelde pek bilinmiyor. Tabii ki konular İlçe sınırları içinde kalıyor ve öncelikle orada yaşayanları etkiliyor. Kentsel gelişimi, imar plan ve projeleri, çevre yönetimi, bölgesel tıbbi hizmetleri, trafik ve toplu ulaşım ihtiyaçları, park sorunları, yeşil alanlar ve spor sahaları yönetimi vs. her türlü sorunlar dile getiriliyor, çözüm aranıyor. İlçe meclisinde üye olmanın en güzel yanı da yaşadığınız ilçeyi çok iyi tanıma şansınız. İlçenizin sokaklarında daha ayrıntılı bilgi ve farklı bilinçle dolaşıyorsunuz. Geçen yıl 25 Mayısta yapılan ilçe belediye meclisleri seçimlerinde parti listesindeki yerim hiç de sağlam değildi. 52 kişilik listede 43. sıradaydım. Ama seçmenlerin tercihli oylarıyla Bergedorf İlçe Belediye Meclisi’ne girmeyi başardım. Daha sonra eyalet parlamentosuna seçildiğim için orada ancak bir 9 ay kadar çalışabildim ama, benim için çok değerli bir deneyim oldu.

_DSC8778

TOPLUMSAL HAKLAR İÇİN SİYASETE GİRDİM 

Politikada ilk tecrübeniz olan belediye meclis üyeliği süresi dolmadan eyalet parlamentosu milletvekili adayı olmanızda hangi etkenler rol oynadı?

Doğrusu baştan hedefim eyalet meclisine girmekti. Ama SPD içinde, diğer adaylara nazaran çok yeni olduğum için parti içi rekabette eyalet seçimlerinde aday olabileceğimden çok emin değildim. Daha önce olan ilçe seçimlerinde adaylığım söz konusu olduğunda üzerinde düşündüm ve kabul ettim. Bu ilk parti içi adaylık ve seçim çalışmaları daha sonra ki eyalet seçimleri için de önemli bir zemin oldu. Ayrıca ilçe meclisindeki kurumsal mekanizmaların, parti kurallarının, komisyonların vs. işleyiş prosedürü özünde eyalet parlamentonun işleyiş prosedürüne çok benziyor. Tabandan başlamak benim için eyalet parlamentosu adaylığı ve milletvekilliği için çok iyi bir tecrübe oldu. İlçe meclisi dönemindeki kısa sürede insanların yaşamlarını kolaylaştırmak için sorunları yerinde dile getirmenin ne kadar önemli olduğunu, her şeyi değil, ama bazı şeyleri değiştirmenin mümkün olduğunu gördüm. Ayrıca tüm Hamburg’u kapsayan kişisel ilişkilerim ilçe sınırları içinde kalmayıp eyalet seçimlerinde aday olma kararımı perçinledi. Ama en önemlisi insanlardan gelen onay ve destek idi.

_DSC9469

ADAYLARI SOLLADI 11. SIRADAN SEÇİLDİ 

Milletvekilliği için yoğun ve başarılı  bir propaganda dönemi yaşadığınızı gözlemlerimizle biliyoruz. Bu seçim öncesindeki hissiyatınızı ve kampanya günlerinizde karşınıza çıkan bazı olayları bize nakleder misiniz ?

Çok sevinçli ve heyecanlı bir dönem oldu. Sevincim bu fırsatı yakalamakla, bana bu şansın verilmesiyle, heyecanım da tabii ki seçimin kendisiyle ilgiliydi. Ama tüm heyecanıma rağmen sakin ve soğukkanlılıkla sadece kendi çalışmalarıma yoğunlaşmaya, adaylığımı duyurmaya, kendimi tanıtmaya çalıştım. Yaşadığım en güzel olay ise insanlardan gelen onay ve destek oldu. O güne kadar tanımadığım ve hiçbir karşılık beklemeden benim dürüst siyaset yapacağıma inanan ve güvenen insanlar çıktı karşıma. Seçim kampanyamda bana çok büyük destek verdiler. Kimisi el ilanlarımı dağıttı, kimisi çevresine beni tanıtıp desteğe davet etti, bazıları benimle beraber kapı kapı dolaşmaya çıktı. Yaşamıma çok değerli yeni insanlar girdi. Seçim günü bazıları benden daha heyecanlı gibiydi. Yerinde duramayıp ard arda telefonla benden sonuçları almak isteyenler vardı. Bu insanlara duyduğum minnettarlığı size anlatamam. SPD’nin eyalet listesinde 43. sıradaydım. Seçimlerde tercihli oylarla 32 sıra birden öne atladım, 11. sıraya yükseldim. Bun da en büyük pay sahibinin beni destekleyenlerin olduğunu çok iyi biliyorum. Onlara ne kadar teşekkür etsem azdır.

Seçim çalışmalarının tabii ki bir de başka yüzü var. Rakip adaylar diğer adaylara her zaman adil davranmayı başaramıyorlar. Hata yapmanız bekleniyor. Hakkınızda kötü haber çıkması için uğraşılıyor. Bir defasında izin isteyerek bir dükkana koyduğum broşürlerim henüz ben oradan ayrılmadan bir başka aday yakını tarafından yok edilmiş. Ama bu olaylar yaşadığım olumlu olaylar yanında solda sıfır kalır.

Güngör Hanım, seçimden sonra milletvekili seçildiğinizi öğrendiğiniz andaki duygularınızı öğrenebilir miyiz ? O anda neredeydiniz, neler yaptınız, sizi ilk tebrik edenler kimdi ?

Adayların seçim sonuçları Pazartesi günü belli oldu. O gün izin aldım ve sonuçları evden takip etmek istedim. Eşim ve çocuklarım da evdeydi ve benimle birlikte adım adım seçim sonuçlarını heyecanla takip ettiler. Dolayısıyla ilk tebrik edenler de onlar oldular. Saat 11 gibi öğrendiğim ilk sandık sayımlar iyiye işaret ediyordu. SPD adayları arasında 10. veya 11. sıralardaydım. 15 – 20 dakikada bir sandıklar açıldıkça oy sayıları güncelleniyordu. Nitekim kesin sonucu ilk öğrendiğimden pek farklı olmadı. Tüm sevincime ve heyecanıma rağmen o an sanki benden daha çok sevinenler vardı.

h-gungor1

MİLLETVEKİLİ KOLTUĞU PLAJ ŞEZLONGU DEĞİL!

Milletvekili seçildikten sonra partiniz SPD tarafından bu defa da Hamburg Eyalet Parlamentosu Başkanlık Divanı’na aday gösterildiniz ve seçildiniz. Adaylık teklifi aldığınız ve seçildiğiniz gün hangi duygular içindeydiniz? İlk ve sonraki oturumlarda yaşadığınız heyecanı nakleder misiniz?

Parlamento başkanlık divanına katip (Schriftführerin) olarak önerilmek istendiğimi bana telefonla parti grubu başkanımız Andreas Dressel bildirdi. Bu benim Dressel ile ilk telefonlaşmam oldu. Teklif beni tabii ki sevindirdi. Yine de önce bu görevin içeriğiyle ilgili bilgilenmek istediğimi söyledim ve bilgilendikten daha önce bu görevi yapan kişiyle konuşup kabul ettim. Telefonlaşmamızdan iki gün sonra Andreas Dressel’e kabulümü bildirdim. Ben de elbette gurur duydum ve sevindim. Çünkü parlamento başkanlığında katip olarak size demokrasinin işlemesinde çok önemli bir sorumluluk veriliyor, itimat ediliyor. Genel kurulda oylamaların organizesi ve daha sonra oyların sayılmasından sorumluyum. Örneğin Senato ve Belediye Başkanı Olaf Scholz’un talip olduğu görev için yapılan oylamada, oyları diğer heyet üyesi ile sayıp parlamento başkanına bildiren kişiler olarak sonucu ilk biz biliyoruz.  

Sayın Yılmaz, Hamburg Çevre Bakanlığı’ndaki görevinizle ilgili olarak bir açıklamada bulunur musunuz? Milletvekili olduktan sonra da aynı işinize devam sürdürüyor musunuz ?

Hamburg Şehircilik ve Çevre Bakanlığının atık ve geri dönüşüm idaresi biriminde yönetici olarak çalışıyorum. Bakanlığımız Wilhelmsburg tren istasyonunun hemen yanında. Hamburg Uluslararası İmar Fuarı çerçevesinde yapılmış sürekli ziyaretçileri olan bir bina. İşime devam ediyorum, çünkü Hamburg, Bremen ve Berlin ile birlikte milletvekillerinin geçimini milletvekilliğinden sağlamadığı, tabiri caizce ‘profesyonel siyasetçi’ olmadığı son üç eyalet parlamentosundan biri. Dolayısıyla her milletvekilinin geçimini sağladığı asıl işi var. Siyasetçilerin siyasete maddi açıdan bağımlı olmamaları için düşünülmüş iyi bir yöntem. Bunun mantığı şu; ekonomik bağımsızlığını koruyan, geçimini kendi işinden sağlayan milletvekili tabana daha yakın olur, halkı daha iyi anlar ve para için siyaset yapmaz. Yani bir dürüst siyaset ilkesi diyebiliriz. Bu nedenle de Hamburg eyaletler arasında açık farkla en düşük milletvekili maaşı ödeyen eyalet. Örneğin Bavyera’da 10.500 euro, komşu eyalet Schleswig-Holstein’da 7.700, Bremen’de 4.700 ödenirken, Hamburg’da bir eyalet milletvekiline 2.850 euro ödeniyor. Ancak çoğu milletvekili parlamento çalışmalarına daha fazla vakit ayırmak için geçimini sağladığı için saatlerini düşürüyor. Ben de milletvekili seçildikten sonra bakanlıktaki haftalık iş saatimi 30’a düşürdüm. 

Ev işleri, Çevre Bakanlığı’ndaki işiniz, tiyatro ve müzik çalışmaları, meclis oturumları, parti toplantıları ve ziyaretler derken, oldukça sıkı bir çalışma takviminiz var. Bazen spor karşılaşmaları ve dernek faaliyetlerinde de sizi görüyoruz. Bu yoğun tempo sizi yormuyor mu?

Elbette yorucu ama milletvekili koltuğu plaj şezlongu değil. Bu işi sorumluluk ve dürüstlükle yapma yükümlülüğüm var. Ve severek yapıyorum. Bir işi severek yapıyorsanız yorgunluk sadece vücut yorgunluğu oluyor. Dinlenip kalktığımda yeni bir güçle devam ediyorum. Tabii ki her yere yetişmek mümkün değil, ama elimden geldiğince kendime ağırlık konusu olarak seçtiğim göç, kültür, spor ve kadın konularını ilgilendiren çalışmalara katılıyorum. Sizin gördükleriniz dışında hiç kamu oyuna yansımayan randevularım oluyor. Düzenli olarak Hamburg kültür kurumlarını, göçmenler için çalışmalar yapan kuruluşları ziyaret edip bilgi ediniyorum, ortak çalışma alanları araştırıp, oluşturmaya çalışıyorum.

kupa5

OLİMPİYATLAR İÇİN VİZYONU ÇOK GENİŞ 

Son soru olarak çevremizdeki İş, Dernek, Spor kulüpleri, İnanç kurumları, Gençlik, Alman ve Türk resmi daireler konusunda genel görüşleriniz ve önerilerinizi sıralar mısınız ?

Milletvekili olarak bir yandan yapmak istediklerimin peşinde olman gerekli, bir yandan da yapman gerekenlere yetişmen gerekiyor. Hazırlanmış bitmiş bir sıralama şu an söz konusu değil. Ben milletvekili olarak kendimi daha fazla bir aracı olarak görüyorum. Onun için de insanlarla sürekli bir diyalog halinde olmaya özen gösteriyorum. Bununla birlikte herkesi düşünmeye, sorunları ve varsa çözüm önerilerini dile getirmeye, benimle veya diğer milletvekilleriyle paylaşmaya davet ediyorum. Karşılığında ben de milletvekili görevinin bana tanıdığı sınırlar içinde insanlara faydalı olmaya çalışıyor, sorunları ve çözüm önerilerini muhataplarına taşıyorum. Tüm bu çalışmaları, edindiğim bilgileri ilgi duyanların takip edebilmesi, önerilerini sunmaları adına imkanlarım dahilinde sürekli aktarmaya çaba harcıyorum. Basın bültenleri yoluyla, facebook, web sitem üzerinden herkes bunları görebiliyor.

kupa14

Bunun dışında somut değişik alanlarda girişimlerim var ve yenileri olacak. Bergedorf’ta başlatmış olduğum ayda bir kahvaltılı kadınlar buluşmam var. Bu tür birlikteliklerle kadınların yaşamına yönelik istek ve ihtiyaçları katılan kadınlarla birlikte belirleyebileceğimizi ve siyasi platforma taşıyabileceğimi düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim gibi düzenli olarak kültür kurumlarını, kültür ve sanat çalışması yapan grupları ziyaret ediyorum. Bu alan da daha iyi imkanlar yaratıp, kültür yaşamında payımızın ve paylaşımın artırılabileceğine inanıyorum. Spora özel ilgim eyalet parlamentosu spor ve olimpiyatlar komisyonunda görev almamdan kaynaklanıyor. Spor toplumsal paylaşım ve karşılıklı hoşgörünün çok çabuk yaşanabildiği bir alan. Bunu değerlendirmemiz lazım. Bildiğiniz gibi Hamburg 2024 Olimpiyat Oyunları’na talip. Bu konuda biz göçmen kökenlilerin de spor alanında kentimizin çok renkliliğini ortaya koyabilecek çalışmalarımız olabilir. Hamburg’da Türkiyelilerin kurduğu yirminin üzerinde futbol takımı var. İşyerimin bulunduğu Wilhelmsburg’daki FC Türkiye çok büyük bir başarı sağlayarak Oberliga’ya çıktı. Hepsini tek tek saymam mümkün değil ama kentin halen faal en eski Türk takımı Harburg Türkspor, yeni kurulan Zonguldakspor veya altyapıdaki başarısıyla tanınan Dersimspor, neden 2024 Olimpiyatları’nın Hamburg’a gelmesi için düzenlenecek kampanyalarda yer almasınlar? Yine Hamburg’da faal Trabzonspor, Galatasaray Fenerbahçe, Beşiktaş, Bursaspor ve Sivasspor taraftar dernekleri aynı şekilde. Diğer spor dallarında örneğin boksta Mecit Çetinkaya, Mahir Oral ve Erol Ceylan gibi otoriteler var kentimizde. Yakın zaman içinde spor alanında aktif olan kişilerle bir toplantı düzenleyerek bu konuda bir çalışma başlatmak istiyorum.  

 

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Hamburg Parlamentosunun fark yaratan vekili “ Güngör Yılmaz”

GÜNGÖRHamburg Parlamentosuna seçildiği günden beri çalışmalarına ara vermeden devam eden Güngör Yılmaz, Elbe Express çok özel açıklamalar yaptı.

MEHMET ATAK/ÖZEL RÖPORTAJ

Hamburg’da Eyalet Seçimleri sonucu 9 Türkiye kökenli milletvekili parlamentoya girdi ama içlerinden biri var ki yaptığı çalışmalarla fark yaratmaya devam ediyor. Alman Sosyal Demokrat Parti(SPD) Hamburg Eyalet Milletvekili Trabzon doğumlu Güngör Yılmaz, seçimler bittikten sonra kaldığı yerden çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Farklı bir vekil profili çizen Güngör Yılmaz’ı dernek toplantılarından konserlere, kadın kahvaltılarından göçmen organizasyonlarına, futbol maçlarından tiyatrolara kadar hemen hemen her yerde görebilirsiniz. Hamburg Parlamentosu katip üyeliğe seçilme başarısını gösteren Güngör Yılmaz, Elbe Express’e çok özel açıklamalar yaptı.

Gauck

Sayın Yılmaz, kısaca öz geçmişinizden bahseder misiniz ?

Karadeniz kökenli bir ailenin kızıyım. Trabzon – Of doğumluyum. Ben küçük yaştayken ailem İstanbul’a göç etmiş. 12 yaşına kadar İstanbul’da yaşadım. Babam Almanya’da inşaat işçsiydi ve bizi de Almanya’ya yanına getirdi. Aşağı Saksonya’nın Lüneburg kentine yerleştik. Orada liseyi bitirdikten sonra okumak için Hamburg’a geldim. Hamburg Üniversitesi’nde iktisat okudum. Hamburg Çevre Bakanlığında çalışıyorum. Evli ve iki çocuk sahibiyim.   2-15 Şubatta yapılan Hamburg Eyalet Parlamentosu seçimlerinde SPD’den milletvekili ve daha sonra da Meclis Başkanlık Divan Üyeliği’ne seçilmenizden dolayı tekrar tebriklerimizi sunuyoruz. Bu konuyu ileri ki sorularımızda işleyeceğiz ama önce biraz gerilere gidelim..Politikaya karşı ilginiz ne zaman ve nasıl başladı, nasıl gelişti?   Çok teşekkür ediyorum. Siyasete hiç uzak olmadım. Her zaman toplumsal konulara ilgi duydum, araştırıcı, sorgulayıcı ve geliştirici bir ruhum var. Ta liseli yıllarımda saatlerce siyasi konuları tartışırdım. Üniversite yıllarında, o zaman ki adıyla Türkiye Göçmenler Birliği olan Türk Toplumu’nun kurucu üyeleri arasında yer aldım. İlk ve tek kadın yönetim kurulu üyesi oldum. Çalkantılı yıllardı. Ciddi boyutta yaşanan yabancı düşmanlığı 24 Aralık 1985’de Ramazan Avcı isimli yurttaşımızın neonaziler tarafından hunharca katledilmesiyle bir doruk noktasına ulaşmıştı. Türkiye Göçmenler Birliği’nin ana hedefi göçmen kökenlileri, tüm siyasi fikir ayrılıklarına rağmen ortak müşterekte birleştirerek, ırkçılığa karşı mücadele vermekti. Parti politikası anlamında değil ama, sivil toplum örgütlenmesi bazında siyasete girmem, toplumsal haklar için çaba harcamam Türkiye Göçmenler Birliği ile başladı. Çocuklarımın bakımı ve eğitimi nedeniyle onlar büyüyene kadar aktif siyasete girmeye vakit bulamadım. Bu bir çok kadının sorunu. Fakat veli derneği yöneticisi, okul veli temsilcisi ve çeşitli sosyal alanlarda faaliyetlerle her zaman topluma bir şeyler katmaya çalıştım. Artık çocuklarım büyüdü. Oğlum 24, kızım 20 yaşında. Dört yıl önce oturduğum Bergedorf bölgesinde SPD’ye üye oldum.   3- Milletvekili olmadan önce kısa süreli Bergedorf İlçe Belediye Meclis üyeliği dönemi de yaşadınız. Bu dönemle ilgili çalışmalarınız ve izlenimleriniz hakkında biraz bilgi verir misiniz?

İlçe belediye meclislerinde önemli yerel çalışmalar yapılıyor. Bu genelde pek bilinmiyor. Tabii ki konular İlçe sınırları içinde kalıyor ve öncelikle orada yaşayanları etkiliyor. Kentsel gelişimi, imar plan ve projeleri, çevre yönetimi, bölgesel tıbbi hizmetleri, trafik ve toplu ulaşım ihtiyaçları, park sorunları, yeşil alanlar ve spor sahaları yönetimi vs. her türlü sorunlar dile getiriliyor, çözüm aranıyor. İlçe meclisinde üye olmanın en güzel yanı da yaşadığınız ilçeyi çok iyi tanıma şansınız. İlçenizin sokaklarında daha ayrıntılı bilgi ve farklı bilinçle dolaşıyorsunuz. Geçen yıl 25 Mayısta yapılan ilçe belediye meclisleri seçimlerinde parti listesindeki yerim hiç de sağlam değildi. 52 kişilik listede 43. sıradaydım. Ama seçmenlerin tercihli oylarıyla Bergedorf İlçe Belediye Meclisi’ne girmeyi başardım. Daha sonra eyalet parlamentosuna seçildiğim için orada ancak bir 9 ay kadar çalışabildim ama, benim için çok değerli bir deneyim oldu.

_DSC8778

TOPLUMSAL HAKLAR İÇİN SİYASETE GİRDİM 

Politikada ilk tecrübeniz olan belediye meclis üyeliği süresi dolmadan eyalet parlamentosu milletvekili adayı olmanızda hangi etkenler rol oynadı?

Doğrusu baştan hedefim eyalet meclisine girmekti. Ama SPD içinde, diğer adaylara nazaran çok yeni olduğum için parti içi rekabette eyalet seçimlerinde aday olabileceğimden çok emin değildim. Daha önce olan ilçe seçimlerinde adaylığım söz konusu olduğunda üzerinde düşündüm ve kabul ettim. Bu ilk parti içi adaylık ve seçim çalışmaları daha sonra ki eyalet seçimleri için de önemli bir zemin oldu. Ayrıca ilçe meclisindeki kurumsal mekanizmaların, parti kurallarının, komisyonların vs. işleyiş prosedürü özünde eyalet parlamentonun işleyiş prosedürüne çok benziyor. Tabandan başlamak benim için eyalet parlamentosu adaylığı ve milletvekilliği için çok iyi bir tecrübe oldu. İlçe meclisi dönemindeki kısa sürede insanların yaşamlarını kolaylaştırmak için sorunları yerinde dile getirmenin ne kadar önemli olduğunu, her şeyi değil, ama bazı şeyleri değiştirmenin mümkün olduğunu gördüm. Ayrıca tüm Hamburg’u kapsayan kişisel ilişkilerim ilçe sınırları içinde kalmayıp eyalet seçimlerinde aday olma kararımı perçinledi. Ama en önemlisi insanlardan gelen onay ve destek idi.

_DSC9469

ADAYLARI SOLLADI 11. SIRADAN SEÇİLDİ 

Milletvekilliği için yoğun ve başarılı  bir propaganda dönemi yaşadığınızı gözlemlerimizle biliyoruz. Bu seçim öncesindeki hissiyatınızı ve kampanya günlerinizde karşınıza çıkan bazı olayları bize nakleder misiniz ?

Çok sevinçli ve heyecanlı bir dönem oldu. Sevincim bu fırsatı yakalamakla, bana bu şansın verilmesiyle, heyecanım da tabii ki seçimin kendisiyle ilgiliydi. Ama tüm heyecanıma rağmen sakin ve soğukkanlılıkla sadece kendi çalışmalarıma yoğunlaşmaya, adaylığımı duyurmaya, kendimi tanıtmaya çalıştım. Yaşadığım en güzel olay ise insanlardan gelen onay ve destek oldu. O güne kadar tanımadığım ve hiçbir karşılık beklemeden benim dürüst siyaset yapacağıma inanan ve güvenen insanlar çıktı karşıma. Seçim kampanyamda bana çok büyük destek verdiler. Kimisi el ilanlarımı dağıttı, kimisi çevresine beni tanıtıp desteğe davet etti, bazıları benimle beraber kapı kapı dolaşmaya çıktı. Yaşamıma çok değerli yeni insanlar girdi. Seçim günü bazıları benden daha heyecanlı gibiydi. Yerinde duramayıp ard arda telefonla benden sonuçları almak isteyenler vardı. Bu insanlara duyduğum minnettarlığı size anlatamam. SPD’nin eyalet listesinde 43. sıradaydım. Seçimlerde tercihli oylarla 32 sıra birden öne atladım, 11. sıraya yükseldim. Bun da en büyük pay sahibinin beni destekleyenlerin olduğunu çok iyi biliyorum. Onlara ne kadar teşekkür etsem azdır.

Seçim çalışmalarının tabii ki bir de başka yüzü var. Rakip adaylar diğer adaylara her zaman adil davranmayı başaramıyorlar. Hata yapmanız bekleniyor. Hakkınızda kötü haber çıkması için uğraşılıyor. Bir defasında izin isteyerek bir dükkana koyduğum broşürlerim henüz ben oradan ayrılmadan bir başka aday yakını tarafından yok edilmiş. Ama bu olaylar yaşadığım olumlu olaylar yanında solda sıfır kalır.

Güngör Hanım, seçimden sonra milletvekili seçildiğinizi öğrendiğiniz andaki duygularınızı öğrenebilir miyiz ? O anda neredeydiniz, neler yaptınız, sizi ilk tebrik edenler kimdi ?

Adayların seçim sonuçları Pazartesi günü belli oldu. O gün izin aldım ve sonuçları evden takip etmek istedim. Eşim ve çocuklarım da evdeydi ve benimle birlikte adım adım seçim sonuçlarını heyecanla takip ettiler. Dolayısıyla ilk tebrik edenler de onlar oldular. Saat 11 gibi öğrendiğim ilk sandık sayımlar iyiye işaret ediyordu. SPD adayları arasında 10. veya 11. sıralardaydım. 15 – 20 dakikada bir sandıklar açıldıkça oy sayıları güncelleniyordu. Nitekim kesin sonucu ilk öğrendiğimden pek farklı olmadı. Tüm sevincime ve heyecanıma rağmen o an sanki benden daha çok sevinenler vardı.

h-gungor1

MİLLETVEKİLİ KOLTUĞU PLAJ ŞEZLONGU DEĞİL!

Milletvekili seçildikten sonra partiniz SPD tarafından bu defa da Hamburg Eyalet Parlamentosu Başkanlık Divanı’na aday gösterildiniz ve seçildiniz. Adaylık teklifi aldığınız ve seçildiğiniz gün hangi duygular içindeydiniz? İlk ve sonraki oturumlarda yaşadığınız heyecanı nakleder misiniz?

Parlamento başkanlık divanına katip (Schriftführerin) olarak önerilmek istendiğimi bana telefonla parti grubu başkanımız Andreas Dressel bildirdi. Bu benim Dressel ile ilk telefonlaşmam oldu. Teklif beni tabii ki sevindirdi. Yine de önce bu görevin içeriğiyle ilgili bilgilenmek istediğimi söyledim ve bilgilendikten daha önce bu görevi yapan kişiyle konuşup kabul ettim. Telefonlaşmamızdan iki gün sonra Andreas Dressel’e kabulümü bildirdim. Ben de elbette gurur duydum ve sevindim. Çünkü parlamento başkanlığında katip olarak size demokrasinin işlemesinde çok önemli bir sorumluluk veriliyor, itimat ediliyor. Genel kurulda oylamaların organizesi ve daha sonra oyların sayılmasından sorumluyum. Örneğin Senato ve Belediye Başkanı Olaf Scholz’un talip olduğu görev için yapılan oylamada, oyları diğer heyet üyesi ile sayıp parlamento başkanına bildiren kişiler olarak sonucu ilk biz biliyoruz.  

Sayın Yılmaz, Hamburg Çevre Bakanlığı’ndaki görevinizle ilgili olarak bir açıklamada bulunur musunuz? Milletvekili olduktan sonra da aynı işinize devam sürdürüyor musunuz ?

Hamburg Şehircilik ve Çevre Bakanlığının atık ve geri dönüşüm idaresi biriminde yönetici olarak çalışıyorum. Bakanlığımız Wilhelmsburg tren istasyonunun hemen yanında. Hamburg Uluslararası İmar Fuarı çerçevesinde yapılmış sürekli ziyaretçileri olan bir bina. İşime devam ediyorum, çünkü Hamburg, Bremen ve Berlin ile birlikte milletvekillerinin geçimini milletvekilliğinden sağlamadığı, tabiri caizce ‘profesyonel siyasetçi’ olmadığı son üç eyalet parlamentosundan biri. Dolayısıyla her milletvekilinin geçimini sağladığı asıl işi var. Siyasetçilerin siyasete maddi açıdan bağımlı olmamaları için düşünülmüş iyi bir yöntem. Bunun mantığı şu; ekonomik bağımsızlığını koruyan, geçimini kendi işinden sağlayan milletvekili tabana daha yakın olur, halkı daha iyi anlar ve para için siyaset yapmaz. Yani bir dürüst siyaset ilkesi diyebiliriz. Bu nedenle de Hamburg eyaletler arasında açık farkla en düşük milletvekili maaşı ödeyen eyalet. Örneğin Bavyera’da 10.500 euro, komşu eyalet Schleswig-Holstein’da 7.700, Bremen’de 4.700 ödenirken, Hamburg’da bir eyalet milletvekiline 2.850 euro ödeniyor. Ancak çoğu milletvekili parlamento çalışmalarına daha fazla vakit ayırmak için geçimini sağladığı için saatlerini düşürüyor. Ben de milletvekili seçildikten sonra bakanlıktaki haftalık iş saatimi 30’a düşürdüm. 

Ev işleri, Çevre Bakanlığı’ndaki işiniz, tiyatro ve müzik çalışmaları, meclis oturumları, parti toplantıları ve ziyaretler derken, oldukça sıkı bir çalışma takviminiz var. Bazen spor karşılaşmaları ve dernek faaliyetlerinde de sizi görüyoruz. Bu yoğun tempo sizi yormuyor mu?

Elbette yorucu ama milletvekili koltuğu plaj şezlongu değil. Bu işi sorumluluk ve dürüstlükle yapma yükümlülüğüm var. Ve severek yapıyorum. Bir işi severek yapıyorsanız yorgunluk sadece vücut yorgunluğu oluyor. Dinlenip kalktığımda yeni bir güçle devam ediyorum. Tabii ki her yere yetişmek mümkün değil, ama elimden geldiğince kendime ağırlık konusu olarak seçtiğim göç, kültür, spor ve kadın konularını ilgilendiren çalışmalara katılıyorum. Sizin gördükleriniz dışında hiç kamu oyuna yansımayan randevularım oluyor. Düzenli olarak Hamburg kültür kurumlarını, göçmenler için çalışmalar yapan kuruluşları ziyaret edip bilgi ediniyorum, ortak çalışma alanları araştırıp, oluşturmaya çalışıyorum.

kupa5

OLİMPİYATLAR İÇİN VİZYONU ÇOK GENİŞ 

Son soru olarak çevremizdeki İş, Dernek, Spor kulüpleri, İnanç kurumları, Gençlik, Alman ve Türk resmi daireler konusunda genel görüşleriniz ve önerilerinizi sıralar mısınız ?

Milletvekili olarak bir yandan yapmak istediklerimin peşinde olman gerekli, bir yandan da yapman gerekenlere yetişmen gerekiyor. Hazırlanmış bitmiş bir sıralama şu an söz konusu değil. Ben milletvekili olarak kendimi daha fazla bir aracı olarak görüyorum. Onun için de insanlarla sürekli bir diyalog halinde olmaya özen gösteriyorum. Bununla birlikte herkesi düşünmeye, sorunları ve varsa çözüm önerilerini dile getirmeye, benimle veya diğer milletvekilleriyle paylaşmaya davet ediyorum. Karşılığında ben de milletvekili görevinin bana tanıdığı sınırlar içinde insanlara faydalı olmaya çalışıyor, sorunları ve çözüm önerilerini muhataplarına taşıyorum. Tüm bu çalışmaları, edindiğim bilgileri ilgi duyanların takip edebilmesi, önerilerini sunmaları adına imkanlarım dahilinde sürekli aktarmaya çaba harcıyorum. Basın bültenleri yoluyla, facebook, web sitem üzerinden herkes bunları görebiliyor.

kupa14

Bunun dışında somut değişik alanlarda girişimlerim var ve yenileri olacak. Bergedorf’ta başlatmış olduğum ayda bir kahvaltılı kadınlar buluşmam var. Bu tür birlikteliklerle kadınların yaşamına yönelik istek ve ihtiyaçları katılan kadınlarla birlikte belirleyebileceğimizi ve siyasi platforma taşıyabileceğimi düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim gibi düzenli olarak kültür kurumlarını, kültür ve sanat çalışması yapan grupları ziyaret ediyorum. Bu alan da daha iyi imkanlar yaratıp, kültür yaşamında payımızın ve paylaşımın artırılabileceğine inanıyorum. Spora özel ilgim eyalet parlamentosu spor ve olimpiyatlar komisyonunda görev almamdan kaynaklanıyor. Spor toplumsal paylaşım ve karşılıklı hoşgörünün çok çabuk yaşanabildiği bir alan. Bunu değerlendirmemiz lazım. Bildiğiniz gibi Hamburg 2024 Olimpiyat Oyunları’na talip. Bu konuda biz göçmen kökenlilerin de spor alanında kentimizin çok renkliliğini ortaya koyabilecek çalışmalarımız olabilir. Hamburg’da Türkiyelilerin kurduğu yirminin üzerinde futbol takımı var. İşyerimin bulunduğu Wilhelmsburg’daki FC Türkiye çok büyük bir başarı sağlayarak Oberliga’ya çıktı. Hepsini tek tek saymam mümkün değil ama kentin halen faal en eski Türk takımı Harburg Türkspor, yeni kurulan Zonguldakspor veya altyapıdaki başarısıyla tanınan Dersimspor, neden 2024 Olimpiyatları’nın Hamburg’a gelmesi için düzenlenecek kampanyalarda yer almasınlar? Yine Hamburg’da faal Trabzonspor, Galatasaray Fenerbahçe, Beşiktaş, Bursaspor ve Sivasspor taraftar dernekleri aynı şekilde. Diğer spor dallarında örneğin boksta Mecit Çetinkaya, Mahir Oral ve Erol Ceylan gibi otoriteler var kentimizde. Yakın zaman içinde spor alanında aktif olan kişilerle bir toplantı düzenleyerek bu konuda bir çalışma başlatmak istiyorum.  

 

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER