Financial Times’a konuşan kaynaklar ve internet hukuku uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Facebook’un, yasanın şart koştuğu gibi Türkiye’de temsilci bulundurmayacağını söyledi. Sosyal medya devinin hızı yüzde 90 oranında yavaşlatılabilir
Elbe Express / Haber Merkezi
Kamuoyunda “sosyal medya yasası” olarak bilinen “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 1 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaşmıştı.
Yasayla birlikte günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına, yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci belirleme yükümlülüğü getirilmişti.
Ancak bugün Financial Times’ta yayınlanan habere göre Facebook, ülkede resmi bir temsilci bulundurma şartına uymama kararı aldı.
Yasa gereği Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) Facebook’a konuyla ilgili bildirim yapmasından itibaren 30 gün içinde bu yükümülük yerine getirilmemesi durumunda 10 milyon lira idari para cezası kesilebilir.
Financial Times’a konuşan iki kaynağın aktardığına göre temsilci bulundurmayacağını Türkiye hükümetine bildiren Facebook’un internet bant genişliği de yüzde 90 oranında düşürülebilir. Ki bu durum da Facebook’un kullanım hızının ciddi oranda düşmesi anlamına geliyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi, siber haklar ve ifade özgürlüğü aktivisti Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Financial Times’a verdiği mülakatta Facebook’un temsilci bulundurmama kararı ile ilgili bilgi sahibi olduğunu söyledi. Sosyal medya devinin söz konusu yasayla ilgili “kısıtlayıcı rejim” değerlendirmesini yaptığını ve bunun bir parçası olmak istemediğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Temmuz’daki AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada kızı Esra Albayrak’a Twitter üzerinden gelen yorumlara tepki göstererek “Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. Küresel firmalar temsilcilikler vasıtasıyla her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstleniyorlar. Türkiye’de ise ısrarla bundan kaçınıyorlar” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan’ın açıklamasının üzerinden bir ay geçmeden 29 Temmuz’da sosyal medya düzenlemesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) geçmişti.
Muhalefet ve insan hakları savunucularının “sansür” eleştirisiyle karşı çıktığı konuyla ilgili olarak Uluslararası Basın Enstitüsü, yasanın dijital sansürü genişleteceğini ve medya özgürlüğünü tehdit ettiğini belirtmişti.
Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye Ulusal Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Kızılkaya, geçen hafta Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada “Hükümet baskısına rağmen Twitter, Türkiye’de milyonlarca insanın adalet arayışı ve ifade özgürlüğü için kullandığı bir alan olmayı sürdürüyor. Bu yasa önümüzdeki yıldan itibaren özellikle Twitter’a erişimi kesmeye veya zorlaştırmaya yönelik uygulamaları kalıcı hâle getirebilir” ifadelerini kullanmıştı.
Aynı röportajda görüşlerine yer verilen Yaman Akdeniz ise Twitter’ın da Facebook’un da Türkiye’ye gelmeyeceğini düşündüğünü söylemiş, “Eğer gelirlerse o zaman zaten adil yargılamanın olmadığı bir ortamda Türk yargı sisteminin bir parçası olacaklar. Bu da kabul edilebilir bir durum değil” diye konuşmuştu.
Ancak bu durumun da kolay olmayacağını belirten Akdeniz, FT’ye yaptığı açıklamada Türkiye ve Facebook’un ortak menfaatleri olduğun söyleyerek “Türkiye’nin sosyal medyayı kontrol etme planı ağır bir darbe olacaktır” dedi.
Financial Times, konuyla ilgili BTK yetkililerine ulaşamazken, Twitter yorum yapmayı reddetti, YouTube ise sorulara yanıt vermedi.
Kaynak: Independent Türkçe, Financial Times