2.2 C
Hamburg
Pazar, Nisan 21, 2024

AYASOFYA, DEMİRTAŞ VE ADANA

AYASOFYA, DEMİRTAŞ VE ADANA

Gündem o kadar hızlı değişiyor ki, hangi konuda görüş ve düşüncelerimi açıklayayım diye zorlanıyorum.

Selahattin Demirtaş`ın dün yayınlanan görüşlerini yorumlamak isterken, Sakarya`da ikinci patlama sonucu üç fidan gibi askerimiz katledildi. Dün onu yazmak ve insanların dikkatini çekmek istedim.
Danıştay verdiği kararla, pardon verdirilen kararla, 1934 tarihinde Ayasofya Müze olması için alınan Bakanlar Kurulu Atatürk tarafından imzalanan karar iptal edilerek, yeniden Cami statüsüne geçilmesi karara bağlamıştır.

Yaklaşık altyüz sene cami olduğu için Osmanlı ve müslümanlar kalkınmış, ilerlemiş, teknoloji üretmiş ve dünyayı kendilerinin yönetimine sokmuşlar. Bu kadar başarılı olan müslüman Osmanlı, nasıl olduysa bir Mustafa Kemal diye birisi gelmiş, müslümanların ibadet yeri olan ve başarıların temelini oluşturan Ayasofya Müze yapılmış. Buna kızan Allah hü Tala, Türkleri ve türk müslümanları fakir ve geri bırakmış. Hayır kimse kendini aldatmasın ve bunu bir inanç açısından değerlendirmesin, bu bir Atatürk`e karşı intikam kararıdır.

Danıştay kararının hemen arkasından, yani birkaç dakika sonra Cumhurbaşkanı Ayasofya`nın cami olması için gerekli kararnameyi imzalamış. Demek ki, herşey önceden hazırlanmış. Madem bunu yapıyorsunuz, birkaç gün bekleyin, aceleniz nedir kardeşim.

Bugünden itibaren Türkiye`nin işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik, hukuksuzluk, ahlaksızlık, hırsızlık veya eğitim sorunu yok olacak ve Ayasofya`da birkaç tarikat mensuplarının kılacakları namaz ile Türkiye uçacak.

Selahattin Demirtaş dün Sosyal Medya üzerinden görüşlerini açıkladı, iyide yaptı. Hapishanede olduğu halde, Türkiye gündemini çok iyi takip ediyor ve gelecek için önemli açıklamalarda ve önerilerde bulunuyor.

Dünkü açıklamalarını bir bir yorumlamak istiyorum.

Demirtaş diyor ki, Demokrasi için Parlamento içinde ve dışında etkili mücadele etmenin şart olduğunu belirten Demirtaş, bu mücadelede Türk, Kürt, Alevi, Sünni, laik veya muhafazakar ayrımı yapılmamalı diyor. Haklı bir öneri, çünkü bugün ki karanlıkdan ancak güç birliği ile çıkılır.

Demirtaş diyor ki, Türkiye hepimizin, hepimiz birlikte Türkiye`yiz. O halde, birlikte yönetebilme ve geleceği birlikte inşa edebilme erdemini ortaya koymak zorundayız. Bundan daha somut bir öneri olabilirmi? Bence olmaz, madem ki Türkiye bizim, biz bu ülkeye sahip çıkmak zorundayız.

Demirtaş diyor ki, sırf AKP karşıtlığı üzerinden gelecek inşa edilmez. AKP`yi değil geleceği konuşmamız gerekiyor.
Selahattin Demirtaş`ın demek istediği, AKP sonrası ülkeyi yönetmeye biz demokrasi güçleri talipsek, proğramımızı ve kadrolarımızı hazırlamak zorundayız.İlkemiz Demokrasi olmalı ve onun etrafında birlikte hareket etmeliyiz demek istiyor. Doğrusu bu değilmi, ortak payda Demokrasi olmalı.

Demirtaş diyor ki, Muhalefet kendisini iktidara yakın görmeli ve ona göre hazırlıklarını yapmalıdır. Seçim çalışmalarına 81 ilde başlamalı ve paneller veya toplantılar düzenlenerek seçime hazırlanılmalı.
Demek istiyor ki, seçime Ankara`da konuşmak ile hazır olunmaz, sahaya inmek gerekiyor.

Demirtaş diyor ki, dolayısıyla hem umutlu olun hem dirençli; hem kaygılı olun hemde cesur. Az kaldı, iyiler kazanack, hep birlikte kazanacağız.
Selahattin Demirtaş demek istiyor ki, pısırık ve korkak olmayın, umudunuzu kayıp etmeyin, birlikte olursak yarınlar çok güzel olacak.

Ben senelerdir aynı görüşü savunuyorum ve diyorum ki, madem ki Demokrasi, İnsan Hakları ve Özgürlük ilkelerimiz, o zaman kendi parti proğramlarımızı ve tüzüklerimizi bir tarafa koyarak, „Demokratik Birliği“ oluşturmak zorundayız. Ön yargılardan soyutlanmış ve terör dışında ki her görüş ve düşünceye saygılı olarak, geleceğin projesini hazırlamak zorundayız.

AYASOFYA müze statüsünden çıkartıldığı gün; yani dün Adana Büyük Şehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar`ın makam odası haciz edilmiş. Demek ki toplumların kalkınması, hoşgörü sahibi olması veya barışcı olunması için ibatet haneler yeterli olmuyor. Öyle bir ülke olduk ki, benden değilsen senin makam odanı dahi haciz eder, seni toplum gözünde rezil ederim demek istiyorlar.

Bir ülkenin en büyük şehirlerinden birisi olan Adana`nın Belediye Başkanı Zeydan Karalar`ın makam odası haciz ediliyorsa, bu ayıp hepimize yeter.

Onun için soygunculardan, çıkarcılardan, haramilerden ve hırsızlardan bu ülkeyi kurtarmak için hepimize büyük sorumluluk düşmektedir. Eğer Türkiye Demokrasi Güçleri birlikte hareket eder ve Selahattin Demirtaş gibi düşünürse, karanlıklardan çıkmak hiçde zor değil!

Önceki İçerikYaşam Durdu
Sonraki İçerikSU               

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

AYASOFYA, DEMİRTAŞ VE ADANA

AYASOFYA, DEMİRTAŞ VE ADANA

Gündem o kadar hızlı değişiyor ki, hangi konuda görüş ve düşüncelerimi açıklayayım diye zorlanıyorum.

Selahattin Demirtaş`ın dün yayınlanan görüşlerini yorumlamak isterken, Sakarya`da ikinci patlama sonucu üç fidan gibi askerimiz katledildi. Dün onu yazmak ve insanların dikkatini çekmek istedim.
Danıştay verdiği kararla, pardon verdirilen kararla, 1934 tarihinde Ayasofya Müze olması için alınan Bakanlar Kurulu Atatürk tarafından imzalanan karar iptal edilerek, yeniden Cami statüsüne geçilmesi karara bağlamıştır.

Yaklaşık altyüz sene cami olduğu için Osmanlı ve müslümanlar kalkınmış, ilerlemiş, teknoloji üretmiş ve dünyayı kendilerinin yönetimine sokmuşlar. Bu kadar başarılı olan müslüman Osmanlı, nasıl olduysa bir Mustafa Kemal diye birisi gelmiş, müslümanların ibadet yeri olan ve başarıların temelini oluşturan Ayasofya Müze yapılmış. Buna kızan Allah hü Tala, Türkleri ve türk müslümanları fakir ve geri bırakmış. Hayır kimse kendini aldatmasın ve bunu bir inanç açısından değerlendirmesin, bu bir Atatürk`e karşı intikam kararıdır.

Danıştay kararının hemen arkasından, yani birkaç dakika sonra Cumhurbaşkanı Ayasofya`nın cami olması için gerekli kararnameyi imzalamış. Demek ki, herşey önceden hazırlanmış. Madem bunu yapıyorsunuz, birkaç gün bekleyin, aceleniz nedir kardeşim.

Bugünden itibaren Türkiye`nin işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik, hukuksuzluk, ahlaksızlık, hırsızlık veya eğitim sorunu yok olacak ve Ayasofya`da birkaç tarikat mensuplarının kılacakları namaz ile Türkiye uçacak.

Selahattin Demirtaş dün Sosyal Medya üzerinden görüşlerini açıkladı, iyide yaptı. Hapishanede olduğu halde, Türkiye gündemini çok iyi takip ediyor ve gelecek için önemli açıklamalarda ve önerilerde bulunuyor.

Dünkü açıklamalarını bir bir yorumlamak istiyorum.

Demirtaş diyor ki, Demokrasi için Parlamento içinde ve dışında etkili mücadele etmenin şart olduğunu belirten Demirtaş, bu mücadelede Türk, Kürt, Alevi, Sünni, laik veya muhafazakar ayrımı yapılmamalı diyor. Haklı bir öneri, çünkü bugün ki karanlıkdan ancak güç birliği ile çıkılır.

Demirtaş diyor ki, Türkiye hepimizin, hepimiz birlikte Türkiye`yiz. O halde, birlikte yönetebilme ve geleceği birlikte inşa edebilme erdemini ortaya koymak zorundayız. Bundan daha somut bir öneri olabilirmi? Bence olmaz, madem ki Türkiye bizim, biz bu ülkeye sahip çıkmak zorundayız.

Demirtaş diyor ki, sırf AKP karşıtlığı üzerinden gelecek inşa edilmez. AKP`yi değil geleceği konuşmamız gerekiyor.
Selahattin Demirtaş`ın demek istediği, AKP sonrası ülkeyi yönetmeye biz demokrasi güçleri talipsek, proğramımızı ve kadrolarımızı hazırlamak zorundayız.İlkemiz Demokrasi olmalı ve onun etrafında birlikte hareket etmeliyiz demek istiyor. Doğrusu bu değilmi, ortak payda Demokrasi olmalı.

Demirtaş diyor ki, Muhalefet kendisini iktidara yakın görmeli ve ona göre hazırlıklarını yapmalıdır. Seçim çalışmalarına 81 ilde başlamalı ve paneller veya toplantılar düzenlenerek seçime hazırlanılmalı.
Demek istiyor ki, seçime Ankara`da konuşmak ile hazır olunmaz, sahaya inmek gerekiyor.

Demirtaş diyor ki, dolayısıyla hem umutlu olun hem dirençli; hem kaygılı olun hemde cesur. Az kaldı, iyiler kazanack, hep birlikte kazanacağız.
Selahattin Demirtaş demek istiyor ki, pısırık ve korkak olmayın, umudunuzu kayıp etmeyin, birlikte olursak yarınlar çok güzel olacak.

Ben senelerdir aynı görüşü savunuyorum ve diyorum ki, madem ki Demokrasi, İnsan Hakları ve Özgürlük ilkelerimiz, o zaman kendi parti proğramlarımızı ve tüzüklerimizi bir tarafa koyarak, „Demokratik Birliği“ oluşturmak zorundayız. Ön yargılardan soyutlanmış ve terör dışında ki her görüş ve düşünceye saygılı olarak, geleceğin projesini hazırlamak zorundayız.

AYASOFYA müze statüsünden çıkartıldığı gün; yani dün Adana Büyük Şehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar`ın makam odası haciz edilmiş. Demek ki toplumların kalkınması, hoşgörü sahibi olması veya barışcı olunması için ibatet haneler yeterli olmuyor. Öyle bir ülke olduk ki, benden değilsen senin makam odanı dahi haciz eder, seni toplum gözünde rezil ederim demek istiyorlar.

Bir ülkenin en büyük şehirlerinden birisi olan Adana`nın Belediye Başkanı Zeydan Karalar`ın makam odası haciz ediliyorsa, bu ayıp hepimize yeter.

Onun için soygunculardan, çıkarcılardan, haramilerden ve hırsızlardan bu ülkeyi kurtarmak için hepimize büyük sorumluluk düşmektedir. Eğer Türkiye Demokrasi Güçleri birlikte hareket eder ve Selahattin Demirtaş gibi düşünürse, karanlıklardan çıkmak hiçde zor değil!

Önceki İçerikYaşam Durdu
Sonraki İçerikSU               

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER