17 C
Hamburg
Cumartesi, Mayıs 18, 2024

EHLİYET

Ehliyet arapça bir kelime olup, Türk Dil Kurumu`na göre şu anlama geliyor:

„Bir kimseye, belli bir konuda yeterli olduğunu belirtmek için ilgililerce verilen belge“.

Örneğin araç kullanman için, Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen belgeye ehliyet denir.

Burada bir parentez açayım, örneğin Türk ehliyetlerini Almanya kabul etmiyor, yani yeterli bulmuyor.

Örneğin, özel arac için verilmiş olan ehliyet ile TIR kullanamazsın, çünkü TIR kullanman için özel araç kullanma ehliyeti yeterli değildir.

Ülkeleri, kurumları veya şirketleri yönetmek için ehliyet sahibi, yani yönetme yeterliliğine sahib olan insanlar seçilir veya atanırlar. Eğer ülke yönetimini ehliyetsiz birisine verirseniz, işte o ehliyetsiz insan ülkeyi ve halkını felakete götürür.

Eğer birisinin özel araç ehliyeti varsa, o ehliyete dayanarak 70 kişilik bir otobüsü kullanması kendisinden talep ediliyorsa, o şöförün yolcuları sağlıklı olarak menziline götürmesi mümkün değildir.

Bugün Türkiye`yi yönetenlerin, Türkiye Cumhuriyeti gibi köklü ve büyük bir devleti yönetme ehliyetleri yoktur. Ülkenin başında olan şahısların ehliyetleri, ancak bir ili yönetecek kadardır. Tabi ki, burada ülkenin başında ki şahsın veya şahısların hatası yoktur. Hatalı olan, o şahısları o koltuğa oturtan seçmenlerdir. Hatalı olan, özel araç ehliyeti ile otobüs koltuğuna oturtulan değil, onu o koltuğa oturmasını sağlayan otobüs şirketidir.

Dünyanın hiçbir ülkesinde, Merkez Bankası Başkanı bir şahsın kararı ile görevden alınamaz. Görevden alınan başkanda, kendisini görevden alana „KENDİSİNİ GÖREVDEN ALAN CUMHURBAŞKANI´NA ŞÜKRANLARINI“ bildirmez.

Türkiye Cumhuriyeti`ni kuranlar, ülkeyi kurarken her kurumu yerli yerine oturtmuşlardır. Örneğin, Merkez Bankası`nı ülke içinde ülke gibi tanımlamışlardır. Türkiye`de iki kurumun adının başında şöyle yazar:

Cumhuriyet Merkez Bankası ve Cumhuriyet Savcısı. Neden Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası veya Cumhuriyeti Savcısı değil? Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı arasında ki fark yalnız „İ“ harfidir. Bu bir harf, Merkez Bankası veya Cumhuriyet Savcısı`nın dokunulmazlığını ve özerk oluşunu belirler.

Ülkeyi uçuracağını söyleyen Cumhurbaşkanı, o kadar yanlış kararlar almaya başladı ki, bu kendisinin iktidarını sonlandırırken, ülkeyide ehliyetsiz otobüs şöförü gibi uçuruma sürüklüyor. Daha dört ay önce atadığı Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal`ı, cuma gecesi görevden alıyor. Görevden alanın şahısda, bir dakika, Sayın Cumhurbaşkanı yanlış yapıyorsunuz diyemiyor, şükranlarını belirtiyor.

Ne oldu, Türk Halkı pazartesi sabahı Türk Lirası`nın inanılmıyacak şekilde değer kayıp ettiğinı ve ekonominin çöktüğünü gördü. Tabi ki, yandaş basın TL`de ki kayıbın dış güçler tarafından gerçekleştiğini söylüyor. Varsın onlar söylesin. Gerçek ehliyetsiz insanların bu büyük ülkeyi yönetmeleri.

Hayır kardeşim, siz bu ülkeyi yönetecek ehliyete sahip değilsiniz ve gençlerimizin geleceğini kendi hırsınız için karartıyorsunuz. Merkez Bankası başkanları tarafsız ve özerk olmalı. Bir gecede Merkez Bankası Başkanı, bir adam tarafından değiştiriliyorsa ve uluslar arası anlaşmalar bir şahıs tarafından iptal ediliyorsa, o ülkede demokrasi ve hukuk olduğuna kimse inanmaz.

Gündemi HDP ile meşgul edeceğinize, ülkenin ekonomisini kontrol altına alınız. Ehliyetsiz otobüs şödförünün, otobüsü menziline başarı ile götürmesi mümkün değildir. Devlet yönetmek benim adamım ile olmaz. Devleti liyakatlı ve ehliyetli insanlar yönetir.

Devletin en zarif kurumlarını, ne kadar İmam Hatipli varsa doldurdurarark, hem kendinizi ve hemde ülkeyi büyük rizkler ile karşı karşıya bıraktınız. Ülkenin daha

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

EHLİYET

Ehliyet arapça bir kelime olup, Türk Dil Kurumu`na göre şu anlama geliyor:

„Bir kimseye, belli bir konuda yeterli olduğunu belirtmek için ilgililerce verilen belge“.

Örneğin araç kullanman için, Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen belgeye ehliyet denir.

Burada bir parentez açayım, örneğin Türk ehliyetlerini Almanya kabul etmiyor, yani yeterli bulmuyor.

Örneğin, özel arac için verilmiş olan ehliyet ile TIR kullanamazsın, çünkü TIR kullanman için özel araç kullanma ehliyeti yeterli değildir.

Ülkeleri, kurumları veya şirketleri yönetmek için ehliyet sahibi, yani yönetme yeterliliğine sahib olan insanlar seçilir veya atanırlar. Eğer ülke yönetimini ehliyetsiz birisine verirseniz, işte o ehliyetsiz insan ülkeyi ve halkını felakete götürür.

Eğer birisinin özel araç ehliyeti varsa, o ehliyete dayanarak 70 kişilik bir otobüsü kullanması kendisinden talep ediliyorsa, o şöförün yolcuları sağlıklı olarak menziline götürmesi mümkün değildir.

Bugün Türkiye`yi yönetenlerin, Türkiye Cumhuriyeti gibi köklü ve büyük bir devleti yönetme ehliyetleri yoktur. Ülkenin başında olan şahısların ehliyetleri, ancak bir ili yönetecek kadardır. Tabi ki, burada ülkenin başında ki şahsın veya şahısların hatası yoktur. Hatalı olan, o şahısları o koltuğa oturtan seçmenlerdir. Hatalı olan, özel araç ehliyeti ile otobüs koltuğuna oturtulan değil, onu o koltuğa oturmasını sağlayan otobüs şirketidir.

Dünyanın hiçbir ülkesinde, Merkez Bankası Başkanı bir şahsın kararı ile görevden alınamaz. Görevden alınan başkanda, kendisini görevden alana „KENDİSİNİ GÖREVDEN ALAN CUMHURBAŞKANI´NA ŞÜKRANLARINI“ bildirmez.

Türkiye Cumhuriyeti`ni kuranlar, ülkeyi kurarken her kurumu yerli yerine oturtmuşlardır. Örneğin, Merkez Bankası`nı ülke içinde ülke gibi tanımlamışlardır. Türkiye`de iki kurumun adının başında şöyle yazar:

Cumhuriyet Merkez Bankası ve Cumhuriyet Savcısı. Neden Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası veya Cumhuriyeti Savcısı değil? Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı arasında ki fark yalnız „İ“ harfidir. Bu bir harf, Merkez Bankası veya Cumhuriyet Savcısı`nın dokunulmazlığını ve özerk oluşunu belirler.

Ülkeyi uçuracağını söyleyen Cumhurbaşkanı, o kadar yanlış kararlar almaya başladı ki, bu kendisinin iktidarını sonlandırırken, ülkeyide ehliyetsiz otobüs şöförü gibi uçuruma sürüklüyor. Daha dört ay önce atadığı Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal`ı, cuma gecesi görevden alıyor. Görevden alanın şahısda, bir dakika, Sayın Cumhurbaşkanı yanlış yapıyorsunuz diyemiyor, şükranlarını belirtiyor.

Ne oldu, Türk Halkı pazartesi sabahı Türk Lirası`nın inanılmıyacak şekilde değer kayıp ettiğinı ve ekonominin çöktüğünü gördü. Tabi ki, yandaş basın TL`de ki kayıbın dış güçler tarafından gerçekleştiğini söylüyor. Varsın onlar söylesin. Gerçek ehliyetsiz insanların bu büyük ülkeyi yönetmeleri.

Hayır kardeşim, siz bu ülkeyi yönetecek ehliyete sahip değilsiniz ve gençlerimizin geleceğini kendi hırsınız için karartıyorsunuz. Merkez Bankası başkanları tarafsız ve özerk olmalı. Bir gecede Merkez Bankası Başkanı, bir adam tarafından değiştiriliyorsa ve uluslar arası anlaşmalar bir şahıs tarafından iptal ediliyorsa, o ülkede demokrasi ve hukuk olduğuna kimse inanmaz.

Gündemi HDP ile meşgul edeceğinize, ülkenin ekonomisini kontrol altına alınız. Ehliyetsiz otobüs şödförünün, otobüsü menziline başarı ile götürmesi mümkün değildir. Devlet yönetmek benim adamım ile olmaz. Devleti liyakatlı ve ehliyetli insanlar yönetir.

Devletin en zarif kurumlarını, ne kadar İmam Hatipli varsa doldurdurarark, hem kendinizi ve hemde ülkeyi büyük rizkler ile karşı karşıya bıraktınız. Ülkenin daha

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER