9.7 C
Hamburg
Çarşamba, Haziran 12, 2024

KONUŞMAYIN VE SUSUN

Montrö tartışmasını başlatan TBMM Başkanı, Montrö`yu tartışmaya açmayın diyenler ise, ülkenin denizlerini onlarca yıl koruyan amiraller.

Demek ki, ülkenin tapusu olan Montrö ve Lozan`ı tartışmaya açmak serbest, fakat Montrö ve Lozan`ı tartışamazsınız demek suç. Eğer, bu ülkenin onlarca yıl „Mavi Vatanı“ koruyan amiralleri, Montrö hakkında görüş belirttikleri için sorgulanıyor, gözaltına alınıyor ve şahsiyetsizleştiriliyorsa, o zaman kim vatan sever diye sormak gerekmezmi?

Bu ülkede, imam Anayasa`nın değiştirilmez maddelerinin kaldırılmasını, yani laiklik Anayasa`dan çıkartılsın ve şeriat kanunları uygulansın diyorsa, hiçbir savcının kılı kıpırdamıyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bu ülkede, Yargıtay üyesi hakim taraf oluyor, bildiri yayınlayan amirallleri hainlıkla suçluyor, tarikat evinde askeri elbise ile zikir çeken amirale sahip çıkıyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bu ülkede, Cumhurbaşkanı askeri danışmanı, Türkiye Cumhuriyeti yıkılmalı, yerine İslam Cumhuriyeti kurulmalı, başkenti İstanbul ve dili ise arapça olmalı diyor, hiçbir savcının kılı kıpırdamıyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bu ülkede resmi araç ve komutanlık elbisesi ile tarikat evine giden ve orada Oratçağ paçavralarını giyerek, zikir çeken komutana soruşturma açacak bir savcı bulunamıyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bu ülkede, Montrö`nun fesih süreci başlayacaktır diyen, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı gerçek FETÖ`cu ve kıçını kurtarmak için Erdoğan`a yanaşan Mustafa Armağan için soruşturma başlatan savcı yoksa, burada bir yanlış var demektir.

Devlet Bahçeli, amirallerin apoletleri sökülmeli, maaşları kesilmeli ve cezalandırılmalıdır diyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bizler Devlet Bahçeli`yi iyi tanıyoruz. Bahçeli bir zamanlarda Erdoğan`ı yargılatacağını iddia ediyordu. Ne olduysa oldu, Devlet Bahçeli bir anda Erdoğan savunucusu oldu ve Erdoğan`ı eleştiren herkesi hain ilan etmeye başladı.

Meral Akşener kendisine karşı güven duyan milyonları hayal kırıklığına uğratmıştır. Amirallerin bildirisini eleştirirken, sınırı aşmış „Zevzekliktir“ olarak nitelendirmiştir. Üzerinde düşünülmeden yapılan açıklama ile, İYİ Parti ve kendisi hakkında ki olumlu düşünceleri bir anda yok etmiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi ve Genel Başkanı yine susmuş, korkmuş ve konuşmamıştır.

Eğer bu ülkede hükümetin icraatlarını veya Meclis Başkanı`nın ülkenin sözleşmeleri hakkında ki açıklamalarını eleştirmek suç olarak değerlendirilecekse, o zaman ifade özgürlüğü neden halen Anayasa`da yazılı?

Ben, 104 amiraller tarafından imzalanan bildirinin içerisinde bir kelimenin dahi darbe çağırısı yaptığını tespit edemedim. Her Türk vatandaşı gibi, bu ülkenin yıllarca denizlerini düşman saldırısına karşı korumuş emekli amirallerin, ülkenin önemli sözleşmelerinin tartışmaya açılmasının doğru olmadığını beyan etmeleri, neden suç olsun?

Atatürk Cumhuriyeti ve laik olması gereken Türk Ordusu mensubu bir Tuğgeneral`in tekkeye resmi elbise ile gidip zikir çekmesi doğru değildir diyorlarsa, bunun nersi suçtur?

Ordunun içine dinci kimselerin yuvalanmasına izin vermeyin ki, bir daha FETÖ darbesi gibi darbeler olmasın diyorlarsa, bunun neresi suçtur?

Dün FETÖ şakşaklığı yaparak, ordunun namuslu, atatürkcü ve laik komutanlarını onursuzlaştıran, hapislere attıran ve Kozmik Odaya hainların girmesini alkışlayanlar, yine sahnelerdeler.

Bu hükümetin 2023 vizyonunun ne olduğu yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor.

2023 Türkiyesi, konuşmayan, eleştirmeyen, susan ve tek adamı alkışlayan bir Türkiye olacaktır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

KONUŞMAYIN VE SUSUN

Montrö tartışmasını başlatan TBMM Başkanı, Montrö`yu tartışmaya açmayın diyenler ise, ülkenin denizlerini onlarca yıl koruyan amiraller.

Demek ki, ülkenin tapusu olan Montrö ve Lozan`ı tartışmaya açmak serbest, fakat Montrö ve Lozan`ı tartışamazsınız demek suç. Eğer, bu ülkenin onlarca yıl „Mavi Vatanı“ koruyan amiralleri, Montrö hakkında görüş belirttikleri için sorgulanıyor, gözaltına alınıyor ve şahsiyetsizleştiriliyorsa, o zaman kim vatan sever diye sormak gerekmezmi?

Bu ülkede, imam Anayasa`nın değiştirilmez maddelerinin kaldırılmasını, yani laiklik Anayasa`dan çıkartılsın ve şeriat kanunları uygulansın diyorsa, hiçbir savcının kılı kıpırdamıyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bu ülkede, Yargıtay üyesi hakim taraf oluyor, bildiri yayınlayan amirallleri hainlıkla suçluyor, tarikat evinde askeri elbise ile zikir çeken amirale sahip çıkıyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bu ülkede, Cumhurbaşkanı askeri danışmanı, Türkiye Cumhuriyeti yıkılmalı, yerine İslam Cumhuriyeti kurulmalı, başkenti İstanbul ve dili ise arapça olmalı diyor, hiçbir savcının kılı kıpırdamıyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bu ülkede resmi araç ve komutanlık elbisesi ile tarikat evine giden ve orada Oratçağ paçavralarını giyerek, zikir çeken komutana soruşturma açacak bir savcı bulunamıyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bu ülkede, Montrö`nun fesih süreci başlayacaktır diyen, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı gerçek FETÖ`cu ve kıçını kurtarmak için Erdoğan`a yanaşan Mustafa Armağan için soruşturma başlatan savcı yoksa, burada bir yanlış var demektir.

Devlet Bahçeli, amirallerin apoletleri sökülmeli, maaşları kesilmeli ve cezalandırılmalıdır diyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Bizler Devlet Bahçeli`yi iyi tanıyoruz. Bahçeli bir zamanlarda Erdoğan`ı yargılatacağını iddia ediyordu. Ne olduysa oldu, Devlet Bahçeli bir anda Erdoğan savunucusu oldu ve Erdoğan`ı eleştiren herkesi hain ilan etmeye başladı.

Meral Akşener kendisine karşı güven duyan milyonları hayal kırıklığına uğratmıştır. Amirallerin bildirisini eleştirirken, sınırı aşmış „Zevzekliktir“ olarak nitelendirmiştir. Üzerinde düşünülmeden yapılan açıklama ile, İYİ Parti ve kendisi hakkında ki olumlu düşünceleri bir anda yok etmiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi ve Genel Başkanı yine susmuş, korkmuş ve konuşmamıştır.

Eğer bu ülkede hükümetin icraatlarını veya Meclis Başkanı`nın ülkenin sözleşmeleri hakkında ki açıklamalarını eleştirmek suç olarak değerlendirilecekse, o zaman ifade özgürlüğü neden halen Anayasa`da yazılı?

Ben, 104 amiraller tarafından imzalanan bildirinin içerisinde bir kelimenin dahi darbe çağırısı yaptığını tespit edemedim. Her Türk vatandaşı gibi, bu ülkenin yıllarca denizlerini düşman saldırısına karşı korumuş emekli amirallerin, ülkenin önemli sözleşmelerinin tartışmaya açılmasının doğru olmadığını beyan etmeleri, neden suç olsun?

Atatürk Cumhuriyeti ve laik olması gereken Türk Ordusu mensubu bir Tuğgeneral`in tekkeye resmi elbise ile gidip zikir çekmesi doğru değildir diyorlarsa, bunun nersi suçtur?

Ordunun içine dinci kimselerin yuvalanmasına izin vermeyin ki, bir daha FETÖ darbesi gibi darbeler olmasın diyorlarsa, bunun neresi suçtur?

Dün FETÖ şakşaklığı yaparak, ordunun namuslu, atatürkcü ve laik komutanlarını onursuzlaştıran, hapislere attıran ve Kozmik Odaya hainların girmesini alkışlayanlar, yine sahnelerdeler.

Bu hükümetin 2023 vizyonunun ne olduğu yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor.

2023 Türkiyesi, konuşmayan, eleştirmeyen, susan ve tek adamı alkışlayan bir Türkiye olacaktır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER