Biliyormusunuz, sabah sabah okuduğunuz veya aldığınız kötü bir haber, bütün gününüzü zehir eder.
Sözcü gazetesinde bir haber okudum. Haberde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu`nun anasına küfür eden serserinin serbest bırakıldığı yazıyor. Süleyman Soylu isyan etmiş. Soylu diyor ki, „ne yapmalıyım, bakan olsam ne yazar“.
Hiç kimsenin bir anaya küyür etme hakkı ve hukuku olamaz.
Karşında ki düşmanında olsa, onun anasına, eşine veya kardeşlerine küfür etme hakkın olamaz. Bizler hem toplum olarak ve hemde inanç olarak ananın kutsal birisi olduğunu kabul ederiz. Sayın Soylu`nun muhterem anasına küfür edilmesini kınıyor ve küfür edeni lanetliyorum.
Fakat burada bir noktaya parmak basmak istiyorum. Oda şu, demek ki herkesin onuru, şerefi, anası veya kişiliği çok önemliymiş. Hanı bir atasözümüz vardır, „iyneyi önce kendine, çuvaldızı başkasına batır“.
Bu ülkede önüne gelen herkese küfür, hakaret ve hatta tehtit edilirken, küfür edilen insanın onurunun, şerefinin veya namusunun incindiğini düşünmek mecburiyetindeyiz ve en ağır şekilde tepki göstermek zorundayız.
Ülkenin Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı linç edilmek istendiğinde, bir mafya lideri tarafından, seni kazzığa oturturum dendiğinde veya başka bir mafya liderinin sizin kanlarınız ile banyo yaparım dendiğinde, aynı tepkiyi göstermek zorundaydın Sayın Soylu.
Tekrar ediyorum, Sayın Bakan`ın muhterem anasına küyür edilmesini ve küfür edeni lanetliyor, serbest bırakılmasını kınıyorum.
Bu ülkede politikacılara, gazetecilere, politikacıların analarına, eşlerine veya kardeşlerine küfürlü yazılar yazıldığında da aynı tepkiyi toplum olarak göstermek zorundayız. Atatürk`ün anası Zübeyde Hanım`a, Selahattin Demirtaş`ın eşi Başak Demirtaş`a, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu`na veya gazeteci Sedef Kabaş`a yapılan küfürleri yapanlarada Sayın Soylu aynı tepkiyi göstermeliydi.
Bu ülkede bir muhalefet partisının Genel Başkanı olan Sayın Meral Akşener`e karşı yapılan çirkin iftiraya karşıda aynı tavır gösterilmeliydi. Ankara`nın ortasında eski bir Millet Vekili, AKP Genel Başkan Yardımcısı olmuş ve şimdi başka bir partinın Genel Başkan Yardımcısı`nı ve Millet Vekili Barış Atay`ı dövenlerin serbest bırakılması içinde, aynı tavır gösterilmeliydi.
Biliyorum türkçe çok güzel dil olduğu halde, yinede dünyanın en küfürlü dillerinin önünde gelmektedir. Tercümanlık yaparken en çok zorlandığım anlar, küfürlü cümleleri çevirmektir. Çünkü almancada çok fazla küfür kelimesi bulunmamakta.
Bir anaya küfür etmek adiliktir, kişiliksizliktir ve onursuzluktur.
Bir daha tekrar ediyorum,“ iyneyi kendine, çuvaldızı başkasına batıracaksın“.
Nasıl bir toplum oldik ki, beğenmediğin insanın anasına küfür edecek kadar adileştik.