7.2 C
Hamburg
Cumartesi, Nisan 20, 2024

BİR ÜLKE ÖZLÜYORUM!

Evet, sokaklarında barış türküleri söylenen, halaylar çekilen ve insanları kahkahalar atan bir ülke özlüyorum.

Diyeceksiniz ki, varmı dünyada özlediğin bir ülke?

Sanmıyorum, fakat en azından demokrasisi sağlam zeminlere oturmuş, hukukun herkese eşit uygulandığı birçok ülke var. Örneğin Norveç, Finlandiya veya İsveç gibi İskandinav ülkeleri, özlediğim tam ülke olmasada, yinede en güvenli ve özgür ülkelerdir.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı makamına yalnız bir koruma ile gidiyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar normal vatandaş gibi markete veya pazar yerlerinde alışverişini kendileri yapıyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı olmadan önce ki gibi, sade bir vatandaş gibi yaşıyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı yüzlerce koruma ile Cuma namazına gitmiyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı saraylarda değil, bir apartman dairesinde oturuyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı, bakanlar, Millet Vekilleri veya valiler halkına yukarıdan bakmıyor.

Bir ülke özlüyorum, ramazan ayında hükümet fakir fukara garip gurabaya patates ve soğan dağıtmıyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı, bakanlar veya valiler ifratarlarını gösteriş için, fakir ailelerin evinde yapmıyorlar.

Bir ülke özlüyorum, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, sosyal yardım alan vatandaş sayısını 3 milyondan 6 milyona çıkartık diye övünmüyor.

Bir ülke özlüyorum, sabaha karşı kimsenin evini polis basmıyor.

Bir ülke özlüyorum, herkes Anayasa`da yazılan hak ve özgürlüklerini şidet kullanmadan kullanıyor.

Bir ülke özlüyorum, basını ve yayını hükümeti denetliyor ve tarafsız habercilik yapıyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı veya Merkez Bankası Başkanı kayıp paraların hesabını halkına veriyor.

Bir ülke özlüyorum, muhelefetin hükümeti özgürce eleştirdiği, çözüm önerileri sunduğu ve hükümetinde sorulara eksiksiz cevap verdiği.

Bir ülke özlüyorum, iktidari ile muhalefeti aynı masada, ülkenin sorunlarını tartışıyor.

Bir ülke özlüyorum, kendi seçtikleri, kendi oyları ile o makamlara getirdikleri insanların, yine o insanları seçenler tarafından ilahlaştırılmadığı.

Bir ülke özlüyorum, ben gidersem ülke batar diyen değil, ben gidersem milyonlar benim yerim doldurur diyen liderlerin olduğu.

Bir ülke özlüyorum, Üniversite rektörlerinin, hakimlerin, valilerin veya kaymakamların yandaş oldukları için değilde, liyakat sahibi olanların atandığı.

Bir ülke özlüyorum, tarikat veya cemaat şehlerinin değil, bilim adamlarının önerileri dikkate alındığı.

Bir ülke özlüyorum, devleti yönetenlerin aldıkları maaş ile normal vatandaşın maaşı arasında astronomik fark olmadığı.

Öyle bir ülke özlüyorum ki, annelerin çocuklarının geleceğini düşünmediği, işsizliğin yok denecek kadar az olduğu, işcinin hakkını aldığı, köylünün ürününü hak ettiği fiyata sattığı bir ülke özlüyorum.

Ne dersiniz, böyle bir ülkeyi yarata bilirmiyiz?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

BİR ÜLKE ÖZLÜYORUM!

Evet, sokaklarında barış türküleri söylenen, halaylar çekilen ve insanları kahkahalar atan bir ülke özlüyorum.

Diyeceksiniz ki, varmı dünyada özlediğin bir ülke?

Sanmıyorum, fakat en azından demokrasisi sağlam zeminlere oturmuş, hukukun herkese eşit uygulandığı birçok ülke var. Örneğin Norveç, Finlandiya veya İsveç gibi İskandinav ülkeleri, özlediğim tam ülke olmasada, yinede en güvenli ve özgür ülkelerdir.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı makamına yalnız bir koruma ile gidiyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar normal vatandaş gibi markete veya pazar yerlerinde alışverişini kendileri yapıyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı olmadan önce ki gibi, sade bir vatandaş gibi yaşıyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı yüzlerce koruma ile Cuma namazına gitmiyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı saraylarda değil, bir apartman dairesinde oturuyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı, bakanlar, Millet Vekilleri veya valiler halkına yukarıdan bakmıyor.

Bir ülke özlüyorum, ramazan ayında hükümet fakir fukara garip gurabaya patates ve soğan dağıtmıyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı, bakanlar veya valiler ifratarlarını gösteriş için, fakir ailelerin evinde yapmıyorlar.

Bir ülke özlüyorum, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, sosyal yardım alan vatandaş sayısını 3 milyondan 6 milyona çıkartık diye övünmüyor.

Bir ülke özlüyorum, sabaha karşı kimsenin evini polis basmıyor.

Bir ülke özlüyorum, herkes Anayasa`da yazılan hak ve özgürlüklerini şidet kullanmadan kullanıyor.

Bir ülke özlüyorum, basını ve yayını hükümeti denetliyor ve tarafsız habercilik yapıyor.

Bir ülke özlüyorum, Cumhurbaşkanı veya Merkez Bankası Başkanı kayıp paraların hesabını halkına veriyor.

Bir ülke özlüyorum, muhelefetin hükümeti özgürce eleştirdiği, çözüm önerileri sunduğu ve hükümetinde sorulara eksiksiz cevap verdiği.

Bir ülke özlüyorum, iktidari ile muhalefeti aynı masada, ülkenin sorunlarını tartışıyor.

Bir ülke özlüyorum, kendi seçtikleri, kendi oyları ile o makamlara getirdikleri insanların, yine o insanları seçenler tarafından ilahlaştırılmadığı.

Bir ülke özlüyorum, ben gidersem ülke batar diyen değil, ben gidersem milyonlar benim yerim doldurur diyen liderlerin olduğu.

Bir ülke özlüyorum, Üniversite rektörlerinin, hakimlerin, valilerin veya kaymakamların yandaş oldukları için değilde, liyakat sahibi olanların atandığı.

Bir ülke özlüyorum, tarikat veya cemaat şehlerinin değil, bilim adamlarının önerileri dikkate alındığı.

Bir ülke özlüyorum, devleti yönetenlerin aldıkları maaş ile normal vatandaşın maaşı arasında astronomik fark olmadığı.

Öyle bir ülke özlüyorum ki, annelerin çocuklarının geleceğini düşünmediği, işsizliğin yok denecek kadar az olduğu, işcinin hakkını aldığı, köylünün ürününü hak ettiği fiyata sattığı bir ülke özlüyorum.

Ne dersiniz, böyle bir ülkeyi yarata bilirmiyiz?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER