„Bana dokunmayan yılan bin yaşasın“ diye bir atasözü vardır.
Aslında çok yanlış söylenmiş bir sözdür. Bugün sana dokunmayan yılan, gün gelir senide sokar.
Türkiye`yi yönetenler veya yönetmeye talip olanlar kin ve nefret dili ile toplumu öyle zehirliyorlar ki, yarin kimin başına ne geleceğini kimse bilmiyor.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı toplumu birlik ve beraberlik içinde tutacağına, toplumu en çok kendisi geriyor. Devlet Bahçeli dersen ırgat başı gibi, önüne gelen herkese hakaret ediyor. Bundan birkaç sene önce Devlet Bahçeli ve Recep Tayyıp Erdoğan`ın bir birlerine yaptıkları hakaretler halen hafızalarımızda.
Ülkeyi yönetenlerin başka bir amaçları yoksa, konuştukları kelimeleri çok itinalı seçmeleri gerekiyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı veya İçişleri Bakanı`nın hedef hgösterme hakklar yoktur. Eğer amaçları ülkeyi gererek, sonunda ülkenin yönetilemez hale gelmesini sağlayıp OHAL ilan etmekse, bu büyük bir yanılgı olur.
Eğer bu ülkede bir politikacı veya gazeteci iktidarı veya ortağını eleştirdi diye, evinin önünde dövülüyorsa, bu çok vahim bir olay.
Selçuk Özdağ` ı tanımam, fakat bildiğim tek şey, kendisi Ülkücü ve hatta Türk İslam Sentezi`ni savunan BBP içinde önemli görevler almış. Daha sonra BBP`sindan ayrılarak AKP saflarında ve hatta kurucusu olmuş. AKP`de Genel Başkan Vekili ve üç dönem Millet Vekili olmuş.
Politikacıların kin ve nefret dili bu ülkeye çok zarar veriyor. Kendi sandalyalarını korumak için, kendi partiları içinde dahi rakiplerine hiç şans tanımıyorlar. MHP`den ayrılan Meral Akşener`e neler yapmadılar. Sayın Akşener`in evini kuşattılar ve çok çirkin iftiralar attılar. Sonrada tükürdüklerini yaladılar ve evine dön diye çağırı yaptılar.
Bu ülkede çok değerli gazeteciler katledildi. Son senelerde iktidar ve onun ortağına muhalif olan gazeteciler dövülmeye başlandı.
Bu ülkede Ana Muhalefet Partisi lideri linç edilmek istendi, kimsenin umrunda olmadığı gibi, birileri oh dedi.
Evet iktidardakiler kin ve nefret dilini kullanırken, muhalefet ne yapıyor?
Ana Muhalefet Partisi lideri Erdoğan`ın gazına gelerek, dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet dedi. Bu büyük hataydı. Çünkü hedef belliydi ve Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının tutuklanmasıydı.
Sonunda Halkların Demokratik Partisi Millet Vekilleri, Belediye Başkanları veya yöneticileri tutuklanırken, başta Ana Muhalefet Partisi olmak üzere, diğer muhalefet partiları sustular. Bakın sonunda MHP lideri, hükümetin başarısızlığını örtmek için HDP`i kapattırmayı planlıyor.
Evet AKP ve MHP`nin Genel Başkanları`nın kin ve nefret dili, çakalların sokağa inmesini sağladı. Eğer ki ormada aslanlar susarsa, çakallar kendilerini kral sanarlar.
Eğer ülkenin Merkez Bankası`nın 130 milyar doları yok oluyor ve hükümet halen iktidarda kalıyorsa, bu muhalefetin zayıflığından.
Gelecek günlerin daha karanlık olacağını seziyorum. Ülkenin ekonomisi çıkmaza girdikce, ülkenin sokaklarını çakallar yönetmeye başlıyacaktır.
Eğer muhalefet partiları birlikte hareket etmezlerse, bugün HDP kapatırlar, Gelecek Partisi Genel Başkan yardımcısı dövdürürler veya yarin İYİ Parti`ya saldırırlar.
Çok geç olmadan, bütün muhalefet partiları önyargısız birlikte hareket etmeliler.
Bunun için HDP kendisini PKK`dan soyutlamalı.
İYİ Parti HDP`i düşman olarak görmemeli.
CHP abilik görevini üstlenmeli HDP ve İYİ Parti`yi ortak payda olan DEMOKRASİ CEPESİ`NDE birlikte hareket etmeye ikna etmelidir.
Eğer birlikte hareket etmeyi başaramazsanız, yarin hepiniz için çok geç olacaktır.