7.2 C
Hamburg
Cumartesi, Nisan 20, 2024

Tarikat-Siyaset- Darbe

cosk15 Temmuz kalkışması tarikatlara verilen imtiyazların yarattığı noktada gelinen zirvenin göstergesidir.

12 Eylül 1980 darbesiyle beraber Türkiye´de yapılmak istenen Ilımlı İslam-Yeşil Kuşak projesi, 15 Temmuz 2016´da bir kalkışmayla beraber devleti topyekün ele geçirme harekatına dönüştü. Şimdilik bertaraf edilen bu gelişme ve beraberindeki sorunlar  içerisinden nasıl çıkılacağı konusunda hala karanlık gözükmektedir.

Darbe sonrası ortamı fırsat bilen iktidar Olağanüstü Hal´i(OHAL) Kanun Hükmünde Kararnamelerle kullanarak ülkeyi yeni oldu bittilerle  yönetmeye çalışmaktadır.

Sözüm ona Milli İrade, Yeni Kapı fırsatı ilk etapta herkese hoş gelen bir görüntü olmakla beraber uygulmaları, mevcut iktidarın en sürekli yeni dayatmalarıyla toplumun tamamını kucaklamayan tam tersine dışlayan bir uygulamalar silsilesine dönüşmüştür.

Yapılan hukuksuzluklar, tutuklamalar gelinen durum bizler için hiçte umutlu değildir.

Sürekli tedhit ve terör algısıyla toplumsal muhalefet susturulmaya çalışılmaktadır. Darbelerin siyasi sorumluların henüz ortaya çıkarılmış değildir. Darbenin gerçek siyasi sorumluları ortaya çıkarılmadan bu işin ciddi anlamda üzerine gidildiği söylenemez. Genel algı şuanda Türkiye´de bir „Cadı Avı“ yapıldığı, hukuk kurallarının genel anlamda çiğnendiği, toplumda vicdanları karartan birçok uygulların olduğu görmekteyiz .

Özellikle geçmişte FETO olarak adlandırılan Cemaatin yerine devlet içinde farklı Cemaat mensuplarının yerleştirildiği büyük oranda izlenmektedir. Akıl ve bilimden uzak, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü kendisine referans almayan bir ülke bu sorunların  üstesinden sağlıklı bir biçimde gelemeyecektir.

FETO ile içiçe girmiş bir AKP bu sorunu çözemez. Bu konuda AKP hükümetinin hemen istifa etmesi, Meclis içinden diğer partilerle kurulacak seçim hükümetinin ülkeyi bir yıl içinde süratle seçime götürmesi gerekiyor.

Toplumun umudu her şeye rağmen toplumsal barışı, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü savunan bir anlayışla beraber, mücadelenin bulunduğumuz her ortamda devam ettirilmesidir.

Özellikle Suriye´ye yapılan fiili operasyon ilk etapta göze hoş gelse de içinde birçok soru ve  kuşkuyu barındırmaktadır. Türkiye, Ortadoğu bataklığına çekilmek mi isteniyor sorusu hepimizi ediyor.

Umudumuz arzumuz Türkiye´nin bir an önce bu badereden kurtulup Mustafa Kemal Atatürk´ün gösterdiği yolda ve onun felsefesinde ülkeyi yeniden inşaa etmektir.

Almanya´da yükselen „Aşırı Sağ“

Bu arada Almanya´nın gündemide sıcak geçmete özellikle son Eyalet seçimlerinde ırkçı, yabancı düşmanı partiler, aldıkları yüksek oylarla beraber burada yaşayan göçmenlerin tehdit eder boyutlara ulaşmaktadır. Türkiye´de bizim coğrafyamızdaki gelişmeler Suriye ve Irak´ta yaşanan durum Avrupa´ya yoğun bir göç akınını beraberinde getirmektedir. Bu göç Avrupa´da yaşayan vatandaşlar tarafından kaygıyla karşılanmakta ve bu ülkedeki özelikle yabancı düşmanı partiler bunu bir seçim malzemesi yaparak, popülist eylemlerle düşmanlığı artırıp toplumda bunun karşılığı sandığa oy olarak yansımaktadır. Özelikle doğu eyaletlerinde ırkçı partiler ikinci, üçüncü sıraya gelmsilerdir. Bu durum biz yabancı ve göçmen kökenli insanlar açısından büyük kaygı yaratan gelişmelerdir.

Yabancılara yönelik saldırıların artması bizleri zor günler beklidiğinde göstergesidir.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Tarikat-Siyaset- Darbe

cosk15 Temmuz kalkışması tarikatlara verilen imtiyazların yarattığı noktada gelinen zirvenin göstergesidir.

12 Eylül 1980 darbesiyle beraber Türkiye´de yapılmak istenen Ilımlı İslam-Yeşil Kuşak projesi, 15 Temmuz 2016´da bir kalkışmayla beraber devleti topyekün ele geçirme harekatına dönüştü. Şimdilik bertaraf edilen bu gelişme ve beraberindeki sorunlar  içerisinden nasıl çıkılacağı konusunda hala karanlık gözükmektedir.

Darbe sonrası ortamı fırsat bilen iktidar Olağanüstü Hal´i(OHAL) Kanun Hükmünde Kararnamelerle kullanarak ülkeyi yeni oldu bittilerle  yönetmeye çalışmaktadır.

Sözüm ona Milli İrade, Yeni Kapı fırsatı ilk etapta herkese hoş gelen bir görüntü olmakla beraber uygulmaları, mevcut iktidarın en sürekli yeni dayatmalarıyla toplumun tamamını kucaklamayan tam tersine dışlayan bir uygulamalar silsilesine dönüşmüştür.

Yapılan hukuksuzluklar, tutuklamalar gelinen durum bizler için hiçte umutlu değildir.

Sürekli tedhit ve terör algısıyla toplumsal muhalefet susturulmaya çalışılmaktadır. Darbelerin siyasi sorumluların henüz ortaya çıkarılmış değildir. Darbenin gerçek siyasi sorumluları ortaya çıkarılmadan bu işin ciddi anlamda üzerine gidildiği söylenemez. Genel algı şuanda Türkiye´de bir „Cadı Avı“ yapıldığı, hukuk kurallarının genel anlamda çiğnendiği, toplumda vicdanları karartan birçok uygulların olduğu görmekteyiz .

Özellikle geçmişte FETO olarak adlandırılan Cemaatin yerine devlet içinde farklı Cemaat mensuplarının yerleştirildiği büyük oranda izlenmektedir. Akıl ve bilimden uzak, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü kendisine referans almayan bir ülke bu sorunların  üstesinden sağlıklı bir biçimde gelemeyecektir.

FETO ile içiçe girmiş bir AKP bu sorunu çözemez. Bu konuda AKP hükümetinin hemen istifa etmesi, Meclis içinden diğer partilerle kurulacak seçim hükümetinin ülkeyi bir yıl içinde süratle seçime götürmesi gerekiyor.

Toplumun umudu her şeye rağmen toplumsal barışı, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü savunan bir anlayışla beraber, mücadelenin bulunduğumuz her ortamda devam ettirilmesidir.

Özellikle Suriye´ye yapılan fiili operasyon ilk etapta göze hoş gelse de içinde birçok soru ve  kuşkuyu barındırmaktadır. Türkiye, Ortadoğu bataklığına çekilmek mi isteniyor sorusu hepimizi ediyor.

Umudumuz arzumuz Türkiye´nin bir an önce bu badereden kurtulup Mustafa Kemal Atatürk´ün gösterdiği yolda ve onun felsefesinde ülkeyi yeniden inşaa etmektir.

Almanya´da yükselen „Aşırı Sağ“

Bu arada Almanya´nın gündemide sıcak geçmete özellikle son Eyalet seçimlerinde ırkçı, yabancı düşmanı partiler, aldıkları yüksek oylarla beraber burada yaşayan göçmenlerin tehdit eder boyutlara ulaşmaktadır. Türkiye´de bizim coğrafyamızdaki gelişmeler Suriye ve Irak´ta yaşanan durum Avrupa´ya yoğun bir göç akınını beraberinde getirmektedir. Bu göç Avrupa´da yaşayan vatandaşlar tarafından kaygıyla karşılanmakta ve bu ülkedeki özelikle yabancı düşmanı partiler bunu bir seçim malzemesi yaparak, popülist eylemlerle düşmanlığı artırıp toplumda bunun karşılığı sandığa oy olarak yansımaktadır. Özelikle doğu eyaletlerinde ırkçı partiler ikinci, üçüncü sıraya gelmsilerdir. Bu durum biz yabancı ve göçmen kökenli insanlar açısından büyük kaygı yaratan gelişmelerdir.

Yabancılara yönelik saldırıların artması bizleri zor günler beklidiğinde göstergesidir.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER