13.2 C
Hamburg
Çarşamba, Haziran 5, 2024

Tuğçe kalplerde yaşayacak

halit-celikbudakFelsefe tarihi insan ve yaşamı sorgularken “erdem” (Latince, virtus) kavramını hep araştırmıştır. Peki nedir bu erdem veya erdemli insan ?  Sokrates, Platon, Aristo’nun erdem üzerine çok sayıda felsefi çalışmaları var… Örneğin Aristo’ya göre erdem, insanın aşırılıklardan ve eksiklikten kaçması, daima ortayı tercih etmesidir. Bu orta, elbette matematik kesinlikte bir orta değil, “bize göre” orta olandır. Aristo, bu ortayı “gerektiği zaman, gerektiği için, gerektiği gibi davranmak” olarak tanımlar. Filozoflara göre, cesaret de bir erdemdir. Aristo, günümüze ulaşan “Ethika Nikomakheia” adlı eserinde cesareti şöyle tanımlıyor. “Cesaret korkaklıkla gözü karalık arasında orta olma durumudur ve aynı durum tüm erdemler için geçerlidir.”

 

* * *

Günlerdir Almanya’nın gündemi 23 yaşındaki Tuğçe Albayrak… İki hafta önce Cumartesi akşamı Offenbach kentinde arkadaşlarıyla gittiği McDonald’s şubesinde, bir Sırp gencinin taciz ettiği iki Alman kızını kurtarması hayatına mal oldu… Almanya hem Tuğçe’ye ağlıyor hem de Tuğçe”nin olay akşamı iki kızın “Yardım edin” imdatlarını işitir işitmez bir an bile duraksamadan gösterdiği “medeni cesareti” konuşuyor…

 

* * *

“Cesaret” kelimesi Almanca’ya (die Courage)  16, Yüzyıl’da Fransızca’dan geçmiş… “Le Courage” kelimesi ise Latince “cor” kelimesinden geliyor.  Zaten Fransızca “cœur” kelime olarak kalp demek… Yani cesaret yürekten gelen bir şey… Tuğçe’nin gösterdiği medeni cesaret de böyle bir şey… Medeni cesaret için Almanya’nın eski başbakanlarından Otto von Bismarck, mecliste bir konuşma yapar ama destek görmez. Akrabası olan bir milletvekili ona “Haklıydın ama öyle konuşmamalıydın” der.  1864 yılında geçen bu olayda Biscmark akrabasına şu cevabı verir… “Savaş meydanlarında cesaret, her zaman göreceğiniz bir şey. Fakat  saygın insanlarda medeni cesareti her zaman göremezsiniz” (Robert von Keudell, 1901, Fürst und Fürstin Bismarck)

* * *

Anadolu’dan Almanya’ya gelen bir ailenin üç evladından biri olan Tuğçe, 23. yaş gününde yaşama veda etti. Almanya’nın Giessen Üniversitesi’nde öğretmen olmak için okuyordu. Kimbilir ne hayalleri vardı ? Sırp gencin attığı tokatla yere düşmesiyle aldığı darbe ölümüne yol açtı. Tıbbın çaresiz kaldığı vakalardan biri oldu…

* * *

Tuğçe, tatil günlerinde, hafta sonlarında harçlığını çıkarmak için oturdukları kabasaya yakın Steinau an der Strasse kasabasındaki *Brathaehnchenfarm” isimli ünlü tavuk restoranında çalışıyormuş… Ağustos ayındaydı sanırım… Sıcak bir gündü… Yakındaki bir kasabadaki sarayda yapılan ortaçağ etkinliğinden sonra o restorana eşimle gitmiştik… Restoranın bahçesinde oturmuştuk… Tuğçe’yle kısa bir süre de olsa sohbet etmiştik… Biz hemen aynı yaşlardaki kızlarımızdan bahsetmiştik, o da bize üniversiteden, eğitiminden konuşmuştu. Güler yüzü hala hafızamızdan gitmiyor…

* * *

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da yayınladığı taziye mesajında Tuğçe’nin medeni bir cesaret gösterdiğini belirterek, “Başkalarının yüzlerini çevirdiği yerde Tuğçe örnek bir şekilde yüreklilik ve medeni cesaret göstermiş ve şiddet mağdurlarının yanında durmuştur” dedi. Tuğçe’ye Alman Liyakat Nişanı verilmesi için açılan imza kampanyasında 100 bini aşkın imza toplandı. Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier ise, Tuğçe’nin gösterdiği cesaretten dolayı Federal Liyakat Nişanı için önerileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gauck ise çok nadir olan ve bugüne kadar sadece bir kez ölen bir kişiye yapılan bu uygulamanın Tuğçe’ye de yapılması için gerekli incelemeyi yaptırdığını söyledi.

* * *

Tuğçe ile ilgili günlerdir yazılıyor. Savcılık olayı araştırıyor. Tuğçe’nin tacizden kurtardığı iki Alman kız ile diğer görgü tanıklarının ifadeleri alındı. Çevredeki bir güvenlik kamerasına yansıyan görüntü ortaya çıktı. Saldırganların McDonalds şubesinden çıkan Tuğçe’nin bulunduğu yere yönelmesi ve yaşanan itişmelerin ardından saldırıya uğrayan Tuğçe’nin yere yığılması gözüküyor. Ardından olay yerinden ayrılan Sırp saldırgan tutuklandı. Olayın adalete yansıyan yönü böyle…

* * *

Tanıyan, tanımayan herkes üzüntülü… Geçen hafta Bundesliga’da Frankfurt’un golünü atan Seferovic, attığı golden sonra formasının altındaki “Tuğçe = Medeni cesaret, melek, cesaret, saygı” yazan tişörtünü gösterdi. 23’üncü doğum günü olan cuma yaşam destek ünitesi kapatılan Tuğçe, bağışladığı kalbi, böbrekleri ve karaciğeri ile başka insanlara ‘can vererek’ tüm Almanya’nın kalbine taht kurdu.

* * *

Tuğçe, yaşadıkları kasabaya yakın Bad Soden-Salmünster köyünde yarın (Çarşamba) toprağa verilecek… Romalı filozof Lucius Annaeus Seneca’yı duymuşsunuzdur. M.Ö. 4 yılında İspanya’nın Cordoba kentinde doğan Seneca, MS. 65 yılında Roma’da ölmüş. Geride sayısız eser bırakmış. Seneca bir eserinde şöyle der  “Medeni cesaret kişiyi yıldızlara götürür, korku ise ölüme.” Erdemli bir kız olan Tuğçe, gösterdiği medeni cesaret ile ölmedi… O yıldızlara gitti… O ölmedi, ölümsüzlüğe ulaştı… Her zaman kalplerde yaşacak…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Tuğçe kalplerde yaşayacak

halit-celikbudakFelsefe tarihi insan ve yaşamı sorgularken “erdem” (Latince, virtus) kavramını hep araştırmıştır. Peki nedir bu erdem veya erdemli insan ?  Sokrates, Platon, Aristo’nun erdem üzerine çok sayıda felsefi çalışmaları var… Örneğin Aristo’ya göre erdem, insanın aşırılıklardan ve eksiklikten kaçması, daima ortayı tercih etmesidir. Bu orta, elbette matematik kesinlikte bir orta değil, “bize göre” orta olandır. Aristo, bu ortayı “gerektiği zaman, gerektiği için, gerektiği gibi davranmak” olarak tanımlar. Filozoflara göre, cesaret de bir erdemdir. Aristo, günümüze ulaşan “Ethika Nikomakheia” adlı eserinde cesareti şöyle tanımlıyor. “Cesaret korkaklıkla gözü karalık arasında orta olma durumudur ve aynı durum tüm erdemler için geçerlidir.”

 

* * *

Günlerdir Almanya’nın gündemi 23 yaşındaki Tuğçe Albayrak… İki hafta önce Cumartesi akşamı Offenbach kentinde arkadaşlarıyla gittiği McDonald’s şubesinde, bir Sırp gencinin taciz ettiği iki Alman kızını kurtarması hayatına mal oldu… Almanya hem Tuğçe’ye ağlıyor hem de Tuğçe”nin olay akşamı iki kızın “Yardım edin” imdatlarını işitir işitmez bir an bile duraksamadan gösterdiği “medeni cesareti” konuşuyor…

 

* * *

“Cesaret” kelimesi Almanca’ya (die Courage)  16, Yüzyıl’da Fransızca’dan geçmiş… “Le Courage” kelimesi ise Latince “cor” kelimesinden geliyor.  Zaten Fransızca “cœur” kelime olarak kalp demek… Yani cesaret yürekten gelen bir şey… Tuğçe’nin gösterdiği medeni cesaret de böyle bir şey… Medeni cesaret için Almanya’nın eski başbakanlarından Otto von Bismarck, mecliste bir konuşma yapar ama destek görmez. Akrabası olan bir milletvekili ona “Haklıydın ama öyle konuşmamalıydın” der.  1864 yılında geçen bu olayda Biscmark akrabasına şu cevabı verir… “Savaş meydanlarında cesaret, her zaman göreceğiniz bir şey. Fakat  saygın insanlarda medeni cesareti her zaman göremezsiniz” (Robert von Keudell, 1901, Fürst und Fürstin Bismarck)

* * *

Anadolu’dan Almanya’ya gelen bir ailenin üç evladından biri olan Tuğçe, 23. yaş gününde yaşama veda etti. Almanya’nın Giessen Üniversitesi’nde öğretmen olmak için okuyordu. Kimbilir ne hayalleri vardı ? Sırp gencin attığı tokatla yere düşmesiyle aldığı darbe ölümüne yol açtı. Tıbbın çaresiz kaldığı vakalardan biri oldu…

* * *

Tuğçe, tatil günlerinde, hafta sonlarında harçlığını çıkarmak için oturdukları kabasaya yakın Steinau an der Strasse kasabasındaki *Brathaehnchenfarm” isimli ünlü tavuk restoranında çalışıyormuş… Ağustos ayındaydı sanırım… Sıcak bir gündü… Yakındaki bir kasabadaki sarayda yapılan ortaçağ etkinliğinden sonra o restorana eşimle gitmiştik… Restoranın bahçesinde oturmuştuk… Tuğçe’yle kısa bir süre de olsa sohbet etmiştik… Biz hemen aynı yaşlardaki kızlarımızdan bahsetmiştik, o da bize üniversiteden, eğitiminden konuşmuştu. Güler yüzü hala hafızamızdan gitmiyor…

* * *

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da yayınladığı taziye mesajında Tuğçe’nin medeni bir cesaret gösterdiğini belirterek, “Başkalarının yüzlerini çevirdiği yerde Tuğçe örnek bir şekilde yüreklilik ve medeni cesaret göstermiş ve şiddet mağdurlarının yanında durmuştur” dedi. Tuğçe’ye Alman Liyakat Nişanı verilmesi için açılan imza kampanyasında 100 bini aşkın imza toplandı. Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier ise, Tuğçe’nin gösterdiği cesaretten dolayı Federal Liyakat Nişanı için önerileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gauck ise çok nadir olan ve bugüne kadar sadece bir kez ölen bir kişiye yapılan bu uygulamanın Tuğçe’ye de yapılması için gerekli incelemeyi yaptırdığını söyledi.

* * *

Tuğçe ile ilgili günlerdir yazılıyor. Savcılık olayı araştırıyor. Tuğçe’nin tacizden kurtardığı iki Alman kız ile diğer görgü tanıklarının ifadeleri alındı. Çevredeki bir güvenlik kamerasına yansıyan görüntü ortaya çıktı. Saldırganların McDonalds şubesinden çıkan Tuğçe’nin bulunduğu yere yönelmesi ve yaşanan itişmelerin ardından saldırıya uğrayan Tuğçe’nin yere yığılması gözüküyor. Ardından olay yerinden ayrılan Sırp saldırgan tutuklandı. Olayın adalete yansıyan yönü böyle…

* * *

Tanıyan, tanımayan herkes üzüntülü… Geçen hafta Bundesliga’da Frankfurt’un golünü atan Seferovic, attığı golden sonra formasının altındaki “Tuğçe = Medeni cesaret, melek, cesaret, saygı” yazan tişörtünü gösterdi. 23’üncü doğum günü olan cuma yaşam destek ünitesi kapatılan Tuğçe, bağışladığı kalbi, böbrekleri ve karaciğeri ile başka insanlara ‘can vererek’ tüm Almanya’nın kalbine taht kurdu.

* * *

Tuğçe, yaşadıkları kasabaya yakın Bad Soden-Salmünster köyünde yarın (Çarşamba) toprağa verilecek… Romalı filozof Lucius Annaeus Seneca’yı duymuşsunuzdur. M.Ö. 4 yılında İspanya’nın Cordoba kentinde doğan Seneca, MS. 65 yılında Roma’da ölmüş. Geride sayısız eser bırakmış. Seneca bir eserinde şöyle der  “Medeni cesaret kişiyi yıldızlara götürür, korku ise ölüme.” Erdemli bir kız olan Tuğçe, gösterdiği medeni cesaret ile ölmedi… O yıldızlara gitti… O ölmedi, ölümsüzlüğe ulaştı… Her zaman kalplerde yaşacak…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER