Hangi İsla, yani Hz. Hüseyin`in kafasını İslam adına kesenlerin İslamı mı?
Hangi İslam, müslüman olduğu halde, gericiliği ve yobazlığı rededen müslümanın kafasını Allah-u Ekber diye kesenin İslamı mı?
Hangi İslam, Atatürk olmasaydı da, Yunan hakim gelseydi diyen bir delinin İslamı mı?
Hangi İslam, din adına fetva verdiğini sanan ve çalışan kadın fahişe diyen yobazın İslamı mı?
Hangi İslam, insanı doğuran ananın insan olarak değerlendirilmediği İslamı, yoksa cennet anaların ayakları altında diyen İslam mı?
Hangi İslam, aynı mezhebin mensubu olmayanı dinsiz veya zındık diyenin İslam mı?
Hangi İslam, Kabe`nin anahtarını bir müslümana değilde, işinin ehlisi olan yahudiye teslim eden Hz. Muhammed`in İslamı mı?
Hangi İslam, komşusu aç iken, kendisi tok olan benim ümmetim değildir diyen peygamberin İslamı mı?
Hangi İslam, adaletin olmadığı yerde, inanç olmaz diyen bir dinin İslamı mı?
Hangi İslam, Hz. Muhammed`in karikatörünü dersinde gösteren fransız öğretmenin kafasını kesenin İslam mı?
Hangi İslam, İslam adına Hz. Muhammed`in torunu Hz. Hüseyin`in kafasını kesen Yezid ile fransız öğretmenin kafasını kesen onsekiz yaşındaki yobazın zihniyetinin İslamı mı?
Bu soruları çoğaltabiliriz.
Dün hukuk okuyan oğlum ile bu konuyu konuştuk. Oğluma, Fransa`da İslam adına öğretmenin kafasını keseni nasıl değerlendiriyorsun diye sordum. Oğlumun cevabı kısa ve özdü:
Eğer Hz. Muhammed bugün yaşasaydı ve olaya şahit olsaydı, o öğretmenin tavrını doğru bulmaya bilirdi, fakat yinede hoş görü ile karşılardı.
Ben her zaman yazıyor, konuşuyor ve iddia ediyorum ki, Hz. Muhammed çağının en üstün zekasına sahip birisidir. Cahiliye devrinin yıkılmasını sağlayıp, yerine hoşgörü, barış ve oku diyen bir dini topluma kabul ettirmiştır.
Eğer İslam dini altıncı yüzyılın koşullarına, yaşam şekillerine ve düşüncesine hapis edilirse ve dinde gerekli reforumlar yapılmaz ise, İslam dini revizyona uğrar ve sonunda yobazların hakimiyetinde bir din olarak kalır.
Eğer hiristiyanlık gerekli yenilikleri kabul etmese ve İncil`in dünya dillerine çevrilmesine müsade etmeseydi, bugün Avrupa ve birçok ülke bugün ki bilimi elde edemiyecekti. Bizde bugün bu Internet denen buluş ile yazımızı dünyaya duyaramıyacaktık.
İşte bunun için Mustafa Kemal Atatürk tehlikeyi görmüş ve yobazların, gericilerin ve miskinlerin elinde olan İslam dinini kurtarmıştır. Tarikatları, cemaatleri veya tekkeleri kapatarak, onların yerine Diyenet İşleri Başkanlığı`nı kurmuştur. Fakat, ne üzücüdür ki, bugün ki Diyanet İşleri Başkanlığı, o büyük insanın düşündüğü Diyanet olmaktan çıkmış ve yobazların eline geçmiştir.
Hangi İslam sorusuna verilecek cevap çok kolay, oda şöyle:
İslam dinini kabul eden, örneğin Sunni, Şii, Alevi veya diğer düşüncede olan gerçek İslama inanan, bilim ve çağın koşullarını kabul eden din adamlarının birlikte hareket ederek, gericiliğe karşı tavır koymaları ile gerçek İslamı korumaları mümkündür.
Tabi ki, hiç kimsenin başkalarının inançlarını küçümseme veya hakaret etme lüksü yoktur.
Aynı şekilde, hiç kimsenin de Allah adına başkalarını cezalandırma veya onun kafasını kesme hakkıda yoktur.
İslam adına Hz. Muhammed`in torunu Hz. Hüseyin`in kafasını kesen Yezid ile fransız öğretmenin kafasını kesen zihniyet aynı zihniyet.
Din bir inançtır, bilim ise var olmaktır.
