11.3 C
Hamburg
Salı, Mayıs 7, 2024

IRKCILIK

Irkcılık bir insanlık suçudur. Irkçılığın evrensel tarifi çok açık ve nettir. Birleşmiş Milletler tarafından ırkçılık şöyle tarif ediliyor: 

„Irkçılık, kalıtımla aktarılan ten rengi, yüz şekilleri, saç dokusu ve benzeri fiziksel özelliklerin davranış modellerini, kişilik özelliklerini, entelektüel becerileri ve benzeri üstünlük ve aşağılık iddia edilebilecek durumları belirlediğini ifade eden teori ve doktrinler bütünüdür“. 

Son günlerde Türkiye`de ırkçılık ve dincilik birileri tarafından öne çıkarılmaktadır. Türkçeyi kin, nefret ve hakaret dili gibi kullananlar, kusura bakmasınlar türkçeye en büyük zararı vermektedirler. Örneğin zillet itifakı gibi. Hergün bu ülkenin 83 milyon vatandaşının bir birinin kardeşi olduğunu söyleyeceksin, fakat rakibini suçlamak için SEROK kelimesini kullanacaksın. Bu çok yanlış bir yaklaşım ve ülkenin ikinci dilini konuşan halka hakarettir. Bunu yapmayın. Hiç kimsenin dili, ırkı, dili veya rengi başkasından daha üstün değildir. 

Türkiye Cumhuriyeti çok değişık ırk, dil veya inançları temsil edenlerin oluşturduğu bağımsız bir devlettir. Bu devleti oluşuran topluluğa Türk Milleti denir. 

Türk Milleti kelimesi bir ırkı temsil etmemektedir. Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milleti`ni şöyle tarif etmiştir ve doğrudur: 

„Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir“. 

Bu sözün şahidi Çanakkale ve Kocatepe`de yatan ve bu ülke için savaşanlardır. Çanakkale şehitliğine giderseniz, orada gerçek Türk Milleti`nin kim olduğunu göreceksiniz. 

Evet, Atatürk Türk Milleti`ni bu şekilde tarif ederken, Türkiye içerisinde yaşayan azınlıklar ana dillerini konuşamaz dememiştir.  

Devlet`in dili Türkçe`dir. Fakat, bu demek değil ki, ülkede konuşulan ikinci büyük dil olan Kürtçe konuşulamaz. 

Keşke ülkeyi yönetenler Atatürk`ü iyi anlaya bilselerdi ve kürtçe dilini ikinci dil olarak okullarda, yani temel eğitimde okuta bilselerdi. Bir toplum ne kadar çok dil konuşuyorsa, o kadar zengindir. 

Evet Türkiye Cumhuriyeti`nin resmi dili türkçedir. Bunda hiçbir sorun yoktur ve olamazda. Fakat ikinci büyük dil olan kürtçede bu ülkenin bir gerçeğidir. Kürtçenin konuşulması veya okutulması ülkeye zenginlik kazandırır. Bundan neden korkuyorsunuz ki? 

Yaklaşık kırk senedir ırkçilığa ve faşist düşüncelere karşı mücadele vermiş ve defalarca alman faşistlerinden ölüm tehtidi almış birisi olarak, Serok diye birilerinin suçlanmasını kınıyorum. Eğer birilerini suçlamak için kürtçe dilini küçümseyerek kullanıyorsan, o zaman alman faşist ve ırkçılarının türkçe konuşan bizleri suçlamalarını destekliyorsun demektir. 

Kendilerini milliyetçi ve gerçek Türk olduklarını sananlar, kin ve nefret dili kullanarak türkçeye en büyük kötülüğü yapmaktadırlar.  

Bir tarafda hepimiz kardeşiz, hepimiz aynı geminin yolcusuyuz diyeceksiniz, sonrada kürtlerin kürtçe Serok Ahmet demelerini küçümseyeceksiniz. Bu iki yüzlülüktür ve kimseye fayda getirmez. 

Son günlerde politikada ki kutuplaşmalar, bana seksen öncesini hatırlatıyor. O zamanda Türkiye ikiye bölünmüştü. Bir tarafda „Milliyetci Cephe“ diğer tarafda buna karşı olan CHP ve benzerleri.  

Korkum o ki, bazı politikacılar ülkeyi seksen öncesine götürüp, kardeşi kardeşe kırdırmak istiyorlar. 

Herkes aklını başına almalı, kin ve nefret dilinin yerine sevgi ve hoşgörü dilini kullanmalıdır. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

IRKCILIK

Irkcılık bir insanlık suçudur. Irkçılığın evrensel tarifi çok açık ve nettir. Birleşmiş Milletler tarafından ırkçılık şöyle tarif ediliyor: 

„Irkçılık, kalıtımla aktarılan ten rengi, yüz şekilleri, saç dokusu ve benzeri fiziksel özelliklerin davranış modellerini, kişilik özelliklerini, entelektüel becerileri ve benzeri üstünlük ve aşağılık iddia edilebilecek durumları belirlediğini ifade eden teori ve doktrinler bütünüdür“. 

Son günlerde Türkiye`de ırkçılık ve dincilik birileri tarafından öne çıkarılmaktadır. Türkçeyi kin, nefret ve hakaret dili gibi kullananlar, kusura bakmasınlar türkçeye en büyük zararı vermektedirler. Örneğin zillet itifakı gibi. Hergün bu ülkenin 83 milyon vatandaşının bir birinin kardeşi olduğunu söyleyeceksin, fakat rakibini suçlamak için SEROK kelimesini kullanacaksın. Bu çok yanlış bir yaklaşım ve ülkenin ikinci dilini konuşan halka hakarettir. Bunu yapmayın. Hiç kimsenin dili, ırkı, dili veya rengi başkasından daha üstün değildir. 

Türkiye Cumhuriyeti çok değişık ırk, dil veya inançları temsil edenlerin oluşturduğu bağımsız bir devlettir. Bu devleti oluşuran topluluğa Türk Milleti denir. 

Türk Milleti kelimesi bir ırkı temsil etmemektedir. Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milleti`ni şöyle tarif etmiştir ve doğrudur: 

„Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir“. 

Bu sözün şahidi Çanakkale ve Kocatepe`de yatan ve bu ülke için savaşanlardır. Çanakkale şehitliğine giderseniz, orada gerçek Türk Milleti`nin kim olduğunu göreceksiniz. 

Evet, Atatürk Türk Milleti`ni bu şekilde tarif ederken, Türkiye içerisinde yaşayan azınlıklar ana dillerini konuşamaz dememiştir.  

Devlet`in dili Türkçe`dir. Fakat, bu demek değil ki, ülkede konuşulan ikinci büyük dil olan Kürtçe konuşulamaz. 

Keşke ülkeyi yönetenler Atatürk`ü iyi anlaya bilselerdi ve kürtçe dilini ikinci dil olarak okullarda, yani temel eğitimde okuta bilselerdi. Bir toplum ne kadar çok dil konuşuyorsa, o kadar zengindir. 

Evet Türkiye Cumhuriyeti`nin resmi dili türkçedir. Bunda hiçbir sorun yoktur ve olamazda. Fakat ikinci büyük dil olan kürtçede bu ülkenin bir gerçeğidir. Kürtçenin konuşulması veya okutulması ülkeye zenginlik kazandırır. Bundan neden korkuyorsunuz ki? 

Yaklaşık kırk senedir ırkçilığa ve faşist düşüncelere karşı mücadele vermiş ve defalarca alman faşistlerinden ölüm tehtidi almış birisi olarak, Serok diye birilerinin suçlanmasını kınıyorum. Eğer birilerini suçlamak için kürtçe dilini küçümseyerek kullanıyorsan, o zaman alman faşist ve ırkçılarının türkçe konuşan bizleri suçlamalarını destekliyorsun demektir. 

Kendilerini milliyetçi ve gerçek Türk olduklarını sananlar, kin ve nefret dili kullanarak türkçeye en büyük kötülüğü yapmaktadırlar.  

Bir tarafda hepimiz kardeşiz, hepimiz aynı geminin yolcusuyuz diyeceksiniz, sonrada kürtlerin kürtçe Serok Ahmet demelerini küçümseyeceksiniz. Bu iki yüzlülüktür ve kimseye fayda getirmez. 

Son günlerde politikada ki kutuplaşmalar, bana seksen öncesini hatırlatıyor. O zamanda Türkiye ikiye bölünmüştü. Bir tarafda „Milliyetci Cephe“ diğer tarafda buna karşı olan CHP ve benzerleri.  

Korkum o ki, bazı politikacılar ülkeyi seksen öncesine götürüp, kardeşi kardeşe kırdırmak istiyorlar. 

Herkes aklını başına almalı, kin ve nefret dilinin yerine sevgi ve hoşgörü dilini kullanmalıdır. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER