11.2 C
Hamburg
Pazar, Mayıs 12, 2024

IRKCILIK

IRKCILIK

Irkcılık, yani benim ırkım bütün ırklardan üstün demenin, insanlık suçu olduğunu, ülkeleri yönetenler bilmelidir. Eğer ülkeleri yönetenler, iktidarlarını sürdürmek için, devamlı insanları ırk ve din konusunda ayrıştırmayı sürdürürlerse, gün gelir, o ırkcı canavarlar kendilerini besleyen efendilerinide yemeye başlar.

Amerika`yı işgal eden beyazlar, o kara parçasına ayak basar basmaz, önce kızılderili insanları, yani yerlileri yok ettiler. Daha sonra kendi refahları için, Afrika kıtasından getirdikleri köleleri insanlık dışı koşullarda çalıştırarak, zenginliklerine zenginlik kattılar. Kendilerini zengin eden siyahi insanları, hiçbir zaman eşit yurtdaş olarak kabul etmediler.

Düşünün, bir beyaz polis siyahi bir vatandaşını, yani amerikan Anayasası`ı üzerine yemin etmiş bir siyahiyi boğarak öldürebiliyor. Burada yalnız o beyaz polismi suçlu, hayır. Suçlu olan, o polisi ırkcı, kinci ve nefretle donatan iktidardakiler. Bütün dünyayı silahları ile kontrol edebildiğine inanan, toplumların isyanlarını da silahları ile bastıracaklarını düşünenler yanılıyorlar. Trump diyor ki, orduyu o şehirlere gönderirim. Ordunu değil, bütün silahlarınıda göndersen, halkın ayaklanmasını durduramazsın.

Orduyu gönderirim diyenler, toplumun bütün katmanlarının Amerika halkı olduğunu ve eşit haklara sahip olduklarını söyleseler, iç barışa daha büyük katkı sağlamış olurlar.

Ülkeleri yönetmekte başarısız olanlar, önce kendi taraftarlarını diğerlerine karşı kışkırtarak, ülkede korku salarlar. Bu yalnız Amerika için geçerli değil, Avrupa ülkeleri ve Türkiye içinde geçerlidir. Avrupa ülkelerinde gelişen ırkcılık ve ırkcı iktidarların arkasında sermayeyi elinde tutanlar bulunmaktadır. Eğer Fransa, Avusturya, Macaristan, Almanya veya Hollanda`da ırkcılık yükseliyorsa, ülkenin seçmenleri ve demokratik kuruluşları oturup sebebini düşünmelidirler.

Yedisene önce bugün, İstanbul`da bir parkda ki ağaçları korumak için başlatılan hareketi, ülkeyi yönetenler iyi okuyabilselerdi ve o gençlerin isteklerini anlayabilselerdi, belki Türkiye bugün çok ileri bir demokrasi ile idare edilecekti. Daha fazla demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını güvence edeceklerine, polis gücü ile, o hareketi bastırmakla, başarı sağladıklarını sananlar yanılıyorlar.

Eğer bugün Türkiye`de polisin her yaptığı hareket kahramanlık olarak ödüllendiriliyorsa, demek ki ülkede halen bir şeyler doğru gimiyor demektir. Tabi ki, terör hangi tarafdan gelirse gelsin lanetlemek zorundayız, fakat toplumun haklı taleplerinide polis gücü ile bastırmaya çalışanlara da dur diyebilmeliyiz. Eğer bugün, kürtçe müzik dinliyen 20 yaşında bir genç, ırkcı ve faşıst düşünceliler tarafından biçaklanarak öldürülüyorsa, demek ki bu ülkede ortak ve eşit şekilde yaşamayı istemiyenler halen var demektir.

Her kim ki, benim ırkım ve dinin diğerinkinden üstündür diyor, o insan barış ve hoşgörüden yoksundur. Allah adına kelle kesen ile, kendi ırkı adına başka ırkdan olanı katledenler, aynı zihniyetin sahipleridir.

Irkcılık ve dincilik insanlık suçudur. Her kim ki ırkcılığı destekler veya överse, sağ duyulu ve ortak yaşamı ilke sayan herkesin, bu hainlara karşı koymaları insanlık görevidir. Unutulmamalıdır ki, ırkcılık ve dincilik insanlık tarihinde kara lekeler ile anılmaktadır.

Nazım Hikmet diyor ki:

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşcesine.
Bu hasret bizim.

Beyaz amerikalının siyahi amerikalıyı, almanın türkü, türkün kürdü, ingilizin asyalıyı kardeş gördüğü zaman, insanlık huzur ve barış içinde yaşıyacaktır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

  1. Değerli Tahsin Bey,
    yüreğinize sağlık, inanın bu olaylar hepimizi üzüyor, aklımızdan ve kalbimizden geçenleri dile getirmenize çok sevindim. Teşekkürler
    Sağlıcakla kalınız?
    Rahime Sürücü

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

IRKCILIK

IRKCILIK

Irkcılık, yani benim ırkım bütün ırklardan üstün demenin, insanlık suçu olduğunu, ülkeleri yönetenler bilmelidir. Eğer ülkeleri yönetenler, iktidarlarını sürdürmek için, devamlı insanları ırk ve din konusunda ayrıştırmayı sürdürürlerse, gün gelir, o ırkcı canavarlar kendilerini besleyen efendilerinide yemeye başlar.

Amerika`yı işgal eden beyazlar, o kara parçasına ayak basar basmaz, önce kızılderili insanları, yani yerlileri yok ettiler. Daha sonra kendi refahları için, Afrika kıtasından getirdikleri köleleri insanlık dışı koşullarda çalıştırarak, zenginliklerine zenginlik kattılar. Kendilerini zengin eden siyahi insanları, hiçbir zaman eşit yurtdaş olarak kabul etmediler.

Düşünün, bir beyaz polis siyahi bir vatandaşını, yani amerikan Anayasası`ı üzerine yemin etmiş bir siyahiyi boğarak öldürebiliyor. Burada yalnız o beyaz polismi suçlu, hayır. Suçlu olan, o polisi ırkcı, kinci ve nefretle donatan iktidardakiler. Bütün dünyayı silahları ile kontrol edebildiğine inanan, toplumların isyanlarını da silahları ile bastıracaklarını düşünenler yanılıyorlar. Trump diyor ki, orduyu o şehirlere gönderirim. Ordunu değil, bütün silahlarınıda göndersen, halkın ayaklanmasını durduramazsın.

Orduyu gönderirim diyenler, toplumun bütün katmanlarının Amerika halkı olduğunu ve eşit haklara sahip olduklarını söyleseler, iç barışa daha büyük katkı sağlamış olurlar.

Ülkeleri yönetmekte başarısız olanlar, önce kendi taraftarlarını diğerlerine karşı kışkırtarak, ülkede korku salarlar. Bu yalnız Amerika için geçerli değil, Avrupa ülkeleri ve Türkiye içinde geçerlidir. Avrupa ülkelerinde gelişen ırkcılık ve ırkcı iktidarların arkasında sermayeyi elinde tutanlar bulunmaktadır. Eğer Fransa, Avusturya, Macaristan, Almanya veya Hollanda`da ırkcılık yükseliyorsa, ülkenin seçmenleri ve demokratik kuruluşları oturup sebebini düşünmelidirler.

Yedisene önce bugün, İstanbul`da bir parkda ki ağaçları korumak için başlatılan hareketi, ülkeyi yönetenler iyi okuyabilselerdi ve o gençlerin isteklerini anlayabilselerdi, belki Türkiye bugün çok ileri bir demokrasi ile idare edilecekti. Daha fazla demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını güvence edeceklerine, polis gücü ile, o hareketi bastırmakla, başarı sağladıklarını sananlar yanılıyorlar.

Eğer bugün Türkiye`de polisin her yaptığı hareket kahramanlık olarak ödüllendiriliyorsa, demek ki ülkede halen bir şeyler doğru gimiyor demektir. Tabi ki, terör hangi tarafdan gelirse gelsin lanetlemek zorundayız, fakat toplumun haklı taleplerinide polis gücü ile bastırmaya çalışanlara da dur diyebilmeliyiz. Eğer bugün, kürtçe müzik dinliyen 20 yaşında bir genç, ırkcı ve faşıst düşünceliler tarafından biçaklanarak öldürülüyorsa, demek ki bu ülkede ortak ve eşit şekilde yaşamayı istemiyenler halen var demektir.

Her kim ki, benim ırkım ve dinin diğerinkinden üstündür diyor, o insan barış ve hoşgörüden yoksundur. Allah adına kelle kesen ile, kendi ırkı adına başka ırkdan olanı katledenler, aynı zihniyetin sahipleridir.

Irkcılık ve dincilik insanlık suçudur. Her kim ki ırkcılığı destekler veya överse, sağ duyulu ve ortak yaşamı ilke sayan herkesin, bu hainlara karşı koymaları insanlık görevidir. Unutulmamalıdır ki, ırkcılık ve dincilik insanlık tarihinde kara lekeler ile anılmaktadır.

Nazım Hikmet diyor ki:

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşcesine.
Bu hasret bizim.

Beyaz amerikalının siyahi amerikalıyı, almanın türkü, türkün kürdü, ingilizin asyalıyı kardeş gördüğü zaman, insanlık huzur ve barış içinde yaşıyacaktır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

  1. Değerli Tahsin Bey,
    yüreğinize sağlık, inanın bu olaylar hepimizi üzüyor, aklımızdan ve kalbimizden geçenleri dile getirmenize çok sevindim. Teşekkürler
    Sağlıcakla kalınız?
    Rahime Sürücü

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER