9 C
Hamburg
Cumartesi, Nisan 20, 2024

İSTİKRARLI ÜLKE NASIL OLUR?

İSTİKRARLI ÜLKE NASIL OLUR?

Evet, bir ülkenin istikrarlı olması için, nasıl bir sistem ile idare edilmesi gerekir, isterseniz bu konuyu biraz inceliyelim.

Dün, CHP PM üyesi ve eski Millet Vekili Eren Erdem özgürlüğüne kavuştu. Yani, Silivri Üniversitesi`nin sekiz metrekarelik anfisinden, dışarıda ki açık hava üniversitesine yatay geçiş yaptı, iyi de oldu.

Eren Erdem özgürlüğüne kavuşurken sevinmek yetmez. Eren gibilerin bir daha o zindanlara girmemesi gereken hukuk ve adalet sistemini ülkemizde yerleştirmemiz gerekir.
Belki Eren tanınmış bir şahsiyetci olduğu ve arkasında CHP gibi bir örgütün bulunması, kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Fakat, aynı gün binlerce insan, o zindanlara gönderilmiştir.

İşte bundan dolayı diyorum ki, ülkemiz istikrarlı bir yönetime kavuşursa, sabah kapımızı sütcümü, yoksa polismi çalacak korkusu taşımayız. Eren Erdem`in serbest bırakıldığı esnada, onun İÇ adlı eserini okuyordum. Onun özgürlüğünü sosyal medyada şöyle duyurdum:

EĞER DIŞARIDA ÖZGÜR OLACAKSAN, ÖZGÜRLÜĞE HOŞ GELDİN SEVGİLİ EREN ERDEM!

Evet, biliyoru

m ki, Eren gibilerin dışarıda da özgürlükleri olmayacak ve her an bir gözaltı ile karşı karşıya kalacaktırlar. Daha bugün, birkaç HDP`li Belediye Başkanlarının gözaltına alındığı haberlerini okudum. Gazetelerin manşetleri hazır ve şöyle:

Gözaltina alınan Belediye Başkanlarının evlerinde çok sayıda dijital bilgiler ve örgüt propogada malzemeleri ele geçirildi. Bu gibi haberler sizlere bir şeyler çağırıştırıyorumu, evet bana çağırıştırıyor, örneğin Ergenekon, Balyoz veya Askeri casusluk davaları.

Türkiye içeride ve dışarıda çok sıkışmış durumda iken, içeride neden huzuru sağlamak için adımlar atılmaz, anlamıyorum.

Ne olduğunu kendilerinin de anlamadığı, ucube bir sistem getirdiler. Ülkenin ekonomisi uçacak, demokrasisi ileri ülkeler seviyesine getirilecek veya insan hak ve özgürlükleri güvence altında olacak dediler. Bunların yerine getirildiğini ben gözlemleyemiyorum, ya sizler iyileşme görüyormusunuz?

Türkiye istikrarlı ve dışarıda sözü geçen bir ülke olmak istiyorsa, yapması gerekenler çok basiz, şöyle ki:
– Ucube sistemden vazgeçilerek, acilen Parlamenter Sisteme geçilmesi gerekir.
– Türk Ceza Kanunu acilen yenilenmeli ve suç unsurları yeniden düzenlenmeli.
– Demokratik Hak ve Özgürlükler sözde değil, özde güvence altına alınmalıdır.
– Parlamento güçlendirilmeli, Cumhurbaşkanı her kesimi temsil etmelidir.
– Devlet, ne kadar dinci tarikat ve cemaatler varsa, onlardan arındırılmalıdır (Dindar demiyrum, dinci diyorum).
– İç İşleri Bakanı`nın iki dudağı arasından çıkan tek kelime ile tutuklanan bütün muhalif Belediye Başkanları serbest bırakılmalı.
– Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün parti yetkilileri ile aynı mesafede olmalı ve AKP Genel Başkanlığı`nı bırakmalı.

Eğer bunları gerçekleştirirsek, ne Trump ve nede Putin`e ihtiyacımız kalır. Çünkü içeride güçbirliği, bizi dışarıda güçlü kılacaktır.

Eğer, halen Selahattin Demirtaş, Gülşen Kışanak ve benzerleri „seni Cumhurbaşkanı yaptırmıyacağız“ dedikleri için içeride tutuluyorlarsa, siz ülkede istikrar sağlayamazsınız. Evet, hata yapmış olabilirler, evet, PKK terör örgütünün baskısından kurtulamamış olabilirler, fakat, onları içeride tutmakla, HDP`lilerin PKK ile ilişkilerini keseceğini mi sanıyorsunuz. Eğer böyle düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.

Ülkenin çıkarı ve toplumun huzuru için, gerekirse düşmanın ile de el sıkışmak zorunda kalabilirsin.

EĞER DIŞARIDA ÖZGÜR OLACAKSAN, ÖZGÜRLÜĞE HOŞ GELDİN SEVGİLİ EREN ERDEM!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

İSTİKRARLI ÜLKE NASIL OLUR?

İSTİKRARLI ÜLKE NASIL OLUR?

Evet, bir ülkenin istikrarlı olması için, nasıl bir sistem ile idare edilmesi gerekir, isterseniz bu konuyu biraz inceliyelim.

Dün, CHP PM üyesi ve eski Millet Vekili Eren Erdem özgürlüğüne kavuştu. Yani, Silivri Üniversitesi`nin sekiz metrekarelik anfisinden, dışarıda ki açık hava üniversitesine yatay geçiş yaptı, iyi de oldu.

Eren Erdem özgürlüğüne kavuşurken sevinmek yetmez. Eren gibilerin bir daha o zindanlara girmemesi gereken hukuk ve adalet sistemini ülkemizde yerleştirmemiz gerekir.
Belki Eren tanınmış bir şahsiyetci olduğu ve arkasında CHP gibi bir örgütün bulunması, kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Fakat, aynı gün binlerce insan, o zindanlara gönderilmiştir.

İşte bundan dolayı diyorum ki, ülkemiz istikrarlı bir yönetime kavuşursa, sabah kapımızı sütcümü, yoksa polismi çalacak korkusu taşımayız. Eren Erdem`in serbest bırakıldığı esnada, onun İÇ adlı eserini okuyordum. Onun özgürlüğünü sosyal medyada şöyle duyurdum:

EĞER DIŞARIDA ÖZGÜR OLACAKSAN, ÖZGÜRLÜĞE HOŞ GELDİN SEVGİLİ EREN ERDEM!

Evet, biliyoru

m ki, Eren gibilerin dışarıda da özgürlükleri olmayacak ve her an bir gözaltı ile karşı karşıya kalacaktırlar. Daha bugün, birkaç HDP`li Belediye Başkanlarının gözaltına alındığı haberlerini okudum. Gazetelerin manşetleri hazır ve şöyle:

Gözaltina alınan Belediye Başkanlarının evlerinde çok sayıda dijital bilgiler ve örgüt propogada malzemeleri ele geçirildi. Bu gibi haberler sizlere bir şeyler çağırıştırıyorumu, evet bana çağırıştırıyor, örneğin Ergenekon, Balyoz veya Askeri casusluk davaları.

Türkiye içeride ve dışarıda çok sıkışmış durumda iken, içeride neden huzuru sağlamak için adımlar atılmaz, anlamıyorum.

Ne olduğunu kendilerinin de anlamadığı, ucube bir sistem getirdiler. Ülkenin ekonomisi uçacak, demokrasisi ileri ülkeler seviyesine getirilecek veya insan hak ve özgürlükleri güvence altında olacak dediler. Bunların yerine getirildiğini ben gözlemleyemiyorum, ya sizler iyileşme görüyormusunuz?

Türkiye istikrarlı ve dışarıda sözü geçen bir ülke olmak istiyorsa, yapması gerekenler çok basiz, şöyle ki:
– Ucube sistemden vazgeçilerek, acilen Parlamenter Sisteme geçilmesi gerekir.
– Türk Ceza Kanunu acilen yenilenmeli ve suç unsurları yeniden düzenlenmeli.
– Demokratik Hak ve Özgürlükler sözde değil, özde güvence altına alınmalıdır.
– Parlamento güçlendirilmeli, Cumhurbaşkanı her kesimi temsil etmelidir.
– Devlet, ne kadar dinci tarikat ve cemaatler varsa, onlardan arındırılmalıdır (Dindar demiyrum, dinci diyorum).
– İç İşleri Bakanı`nın iki dudağı arasından çıkan tek kelime ile tutuklanan bütün muhalif Belediye Başkanları serbest bırakılmalı.
– Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün parti yetkilileri ile aynı mesafede olmalı ve AKP Genel Başkanlığı`nı bırakmalı.

Eğer bunları gerçekleştirirsek, ne Trump ve nede Putin`e ihtiyacımız kalır. Çünkü içeride güçbirliği, bizi dışarıda güçlü kılacaktır.

Eğer, halen Selahattin Demirtaş, Gülşen Kışanak ve benzerleri „seni Cumhurbaşkanı yaptırmıyacağız“ dedikleri için içeride tutuluyorlarsa, siz ülkede istikrar sağlayamazsınız. Evet, hata yapmış olabilirler, evet, PKK terör örgütünün baskısından kurtulamamış olabilirler, fakat, onları içeride tutmakla, HDP`lilerin PKK ile ilişkilerini keseceğini mi sanıyorsunuz. Eğer böyle düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.

Ülkenin çıkarı ve toplumun huzuru için, gerekirse düşmanın ile de el sıkışmak zorunda kalabilirsin.

EĞER DIŞARIDA ÖZGÜR OLACAKSAN, ÖZGÜRLÜĞE HOŞ GELDİN SEVGİLİ EREN ERDEM!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER