5.9 C
Hamburg
Pazar, Nisan 21, 2024

KIBRIS

Kıbrıs Akdeniz`in incisi bir ada olup, tarih boyu birçok imparatorluklar veya devletler tarafından ele geçirilmiş ve el değiştirmiştir. Anlıyacağınız, Kıbrıs stratejik olarak bütün devletler için çok önemlidir.

Kıbrıs ,Osmanlı döneminde de stratejik olarak büyük öneme sahip olmuş ve defalarca Kıbrıs ele geçirilmiştir. Uzun zaman Osmanlı İparatorluğu egemenliğinde kalan Kıbrıs, son olarak, o aham şaham anlatılan II. Abdulhamid zamanında İngiltere`ye bırakılmıştır.

Bu günlerde Doğu Akdeniz kaynıyor, Uluslar Arası petrol yamyamları Kıbrıs ve çevresine üşüşmüşler ve bütün ganimete sahip olmak istiyorlar. Bir zamanlar tamamen bize ait olan Kıbrış, hanı „Büyük Han II.Abdulhamid”, yaklaşık 141 sene önce, yani 1 Temmuz 1878 tarihinde İngiltere`ye kiralanmıştır.

Daha sonraları Osmanlı`nın zayıf düşmesi sonucunda, 13 haziran 1878 tarihinde Berlin Konferensi toplanmış ve Kıbrısı`da kapsayan 64 maddelik bir anlaşma metni kabul edilmiştir (Sinan Meydan, Sözcü 1 Temmuz 2019). Kongreye Osmanlı, Almanya, Rusya, İngiltere, Fransa, Avusturya ve İtalya katılmıştır.

Bugün Lozan`ı eleştirenler, aslında Berlin Anlaşması`nı eleştirmeliler, yani II. Abdulhamid Han`ı. Abdulhamid döneminde Kıbrıs tamamen İngiltere`nin egemenliğine bırakılmıştır. Son olarak İngiltere Kıbrıs`ı 5 Kasım 1914 tarihinde ilhak etmiştir.

Uzun yıllar İngiliz egemenliğinde kalan Kıbrıs Rum ve Türk Milletleri Kıbrıs`ı vatan olarak kabul etmişlerdir. Irkcı ve dinci rumlar tarafından Türk ve müslüman azınlığa karşı devamlı saldırılar olmuştur. Son olarak Kıbrıs`da ENOKA`cılar tarafından Makaryos`a karşı darbe düzenlenmiştir. Faşitlerin darbesi sonunda, Kıbrıs`da Türk azınlığa karşı saldırı ve katliamlar başlatılmıştır.

1974 Kıbrıs hareketi, o günün CHP-MSP kualisyonu ve Başbakan Bülent Ecevit tarafından başlatılmış ve Kuzey Kıbrış`da yaşayan Türk halkı özgürlüğüne kavuşmuştur. İyi bir devlet adamı olan ve bütün yaşamını Kıbrıs halkına adamış Rauf Denktaş, Kuzey Kıbrıs Türk devletini kurmuştur. Üzücü olan ise, KKTC`tini hiçbir Türk ve İslam ülkesi tanımamıştır.

AKP hükümeti Kıbrıs Türk toplumuna büyük haksızlıklar yapmıştır. Kıbrıs türklerini Annan Planı doğrultusunda çıkmaz sokağa sokmuştur. Öngörüşü olmayan Türkiye hükümeti ve başındakiler, sonunda Kuzey Kıbrıs halkına Annan Planı`na evet dedirtmişlerdir. Türk toplumu evet derken, Güney Kıbrıs rumları hayır demiştir. Hayır diyen rumlar Avrupa Birliği`ne kabul edildikleri halde, Kuzey Kıbrıs AB`ye alınmamıştır. Bu durum dahi AKP hükümeti ve başında ki Erdoğan`ın ne kadar ileriyi göremediğinin bir kanıtıdır. Yani kandırılmıştır.

Son günlerde yine Kıbrıs Türkiye`nin gündeminde. Giden hafta yapılan Cumhurbaşkanı seçiminde Türkiye hükümeti taraf olmuştur. Halen görevde bulunan Mustafa Akıncı`ya karşı Başbakan Ersin Tatar`ı desteklemişir. Bu çok yanlş ve tehlikeli bir karardır.

Kuzey Kıbrıs Türkiye`nin bir ili değildir. O nedenledir ki, Türk hükümeti Kıbrış`da taraf olma hakkına sahip değildir. Bütün komşuları ile kötü olan Erdoğan, sonunda Kuzey Kıbrıs halkına karşı tavır almıştır.

Kıbrış Türk toplumu, 1974 senesinde Türk hükümetinin kararlı tutumu ile yeniden özgürlüğüne kavuşmuştur. Abdulhamit tarafından yapılan hatayı Ecevit hükümeti düzeltmiştir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Kıbrıs Türk halkının seçimine müdahil olması gaflet ve hatta dalalettir.

Kıbrıs halkının iradesine birilerinin ipotek koymasını Kıbrıs halkı kabul etmiyecek ve Pazar günü yapılacak ikinci oylamada Mustafa Akıncı`yı yeniden Cumhurbaşkanı seçecektir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

KIBRIS

Kıbrıs Akdeniz`in incisi bir ada olup, tarih boyu birçok imparatorluklar veya devletler tarafından ele geçirilmiş ve el değiştirmiştir. Anlıyacağınız, Kıbrıs stratejik olarak bütün devletler için çok önemlidir.

Kıbrıs ,Osmanlı döneminde de stratejik olarak büyük öneme sahip olmuş ve defalarca Kıbrıs ele geçirilmiştir. Uzun zaman Osmanlı İparatorluğu egemenliğinde kalan Kıbrıs, son olarak, o aham şaham anlatılan II. Abdulhamid zamanında İngiltere`ye bırakılmıştır.

Bu günlerde Doğu Akdeniz kaynıyor, Uluslar Arası petrol yamyamları Kıbrıs ve çevresine üşüşmüşler ve bütün ganimete sahip olmak istiyorlar. Bir zamanlar tamamen bize ait olan Kıbrış, hanı „Büyük Han II.Abdulhamid”, yaklaşık 141 sene önce, yani 1 Temmuz 1878 tarihinde İngiltere`ye kiralanmıştır.

Daha sonraları Osmanlı`nın zayıf düşmesi sonucunda, 13 haziran 1878 tarihinde Berlin Konferensi toplanmış ve Kıbrısı`da kapsayan 64 maddelik bir anlaşma metni kabul edilmiştir (Sinan Meydan, Sözcü 1 Temmuz 2019). Kongreye Osmanlı, Almanya, Rusya, İngiltere, Fransa, Avusturya ve İtalya katılmıştır.

Bugün Lozan`ı eleştirenler, aslında Berlin Anlaşması`nı eleştirmeliler, yani II. Abdulhamid Han`ı. Abdulhamid döneminde Kıbrıs tamamen İngiltere`nin egemenliğine bırakılmıştır. Son olarak İngiltere Kıbrıs`ı 5 Kasım 1914 tarihinde ilhak etmiştir.

Uzun yıllar İngiliz egemenliğinde kalan Kıbrıs Rum ve Türk Milletleri Kıbrıs`ı vatan olarak kabul etmişlerdir. Irkcı ve dinci rumlar tarafından Türk ve müslüman azınlığa karşı devamlı saldırılar olmuştur. Son olarak Kıbrıs`da ENOKA`cılar tarafından Makaryos`a karşı darbe düzenlenmiştir. Faşitlerin darbesi sonunda, Kıbrıs`da Türk azınlığa karşı saldırı ve katliamlar başlatılmıştır.

1974 Kıbrıs hareketi, o günün CHP-MSP kualisyonu ve Başbakan Bülent Ecevit tarafından başlatılmış ve Kuzey Kıbrış`da yaşayan Türk halkı özgürlüğüne kavuşmuştur. İyi bir devlet adamı olan ve bütün yaşamını Kıbrıs halkına adamış Rauf Denktaş, Kuzey Kıbrıs Türk devletini kurmuştur. Üzücü olan ise, KKTC`tini hiçbir Türk ve İslam ülkesi tanımamıştır.

AKP hükümeti Kıbrıs Türk toplumuna büyük haksızlıklar yapmıştır. Kıbrıs türklerini Annan Planı doğrultusunda çıkmaz sokağa sokmuştur. Öngörüşü olmayan Türkiye hükümeti ve başındakiler, sonunda Kuzey Kıbrıs halkına Annan Planı`na evet dedirtmişlerdir. Türk toplumu evet derken, Güney Kıbrıs rumları hayır demiştir. Hayır diyen rumlar Avrupa Birliği`ne kabul edildikleri halde, Kuzey Kıbrıs AB`ye alınmamıştır. Bu durum dahi AKP hükümeti ve başında ki Erdoğan`ın ne kadar ileriyi göremediğinin bir kanıtıdır. Yani kandırılmıştır.

Son günlerde yine Kıbrıs Türkiye`nin gündeminde. Giden hafta yapılan Cumhurbaşkanı seçiminde Türkiye hükümeti taraf olmuştur. Halen görevde bulunan Mustafa Akıncı`ya karşı Başbakan Ersin Tatar`ı desteklemişir. Bu çok yanlş ve tehlikeli bir karardır.

Kuzey Kıbrıs Türkiye`nin bir ili değildir. O nedenledir ki, Türk hükümeti Kıbrış`da taraf olma hakkına sahip değildir. Bütün komşuları ile kötü olan Erdoğan, sonunda Kuzey Kıbrıs halkına karşı tavır almıştır.

Kıbrış Türk toplumu, 1974 senesinde Türk hükümetinin kararlı tutumu ile yeniden özgürlüğüne kavuşmuştur. Abdulhamit tarafından yapılan hatayı Ecevit hükümeti düzeltmiştir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Kıbrıs Türk halkının seçimine müdahil olması gaflet ve hatta dalalettir.

Kıbrıs halkının iradesine birilerinin ipotek koymasını Kıbrıs halkı kabul etmiyecek ve Pazar günü yapılacak ikinci oylamada Mustafa Akıncı`yı yeniden Cumhurbaşkanı seçecektir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER