„yaşamak birgün de olsa düşmana inat için yaşıyacaksın“.

Sen kime mesaj vermek istedin sevgili Ebru?
Senin mesaj vermek istediğin insanların vicdanları kararmış, kalpleri betonlanmış, kin ve nefretlerinin esiri olmuşlardır. Sen ne ilk ve nede son olacaksın, bu kahrolası adaletsiz dünyada.

Ey Ebru`yu ölüme gönderenler, sesini duymayanlar, adil yargılamayanlar, sizler katilsiniz. Bugün iktidar, savcı veya hakim olarak kendinizi çok güçlü olarak görebilirsiniz. Fakat, gün gelir sizler bulunduğunuz makamları kayıp eder ve unutulur gidersiniz.

Bir genç avukatın haksızlığa uğradığını duymuyor ve onun adil şekilde yargılanmasına imkan sağlayamıyorsanız, sizler katilsiniz. Bu avukat terörist, cani veya katilde olabilirdi, fakat her insanın adil yargılanma hakkı vardır. Ölen avukatın teyzesinin hastane önündeki çığlığını duymayanların, insan olduğu söylenbebilirmi?

Evet, Ebru haksızlığa karşı direndi ve hayatını kayıp etti. O, en azından onuru ile ölümü seçerken, onu adil yargılamıyanlar, sizler şimdi mutlumusunuz?

Ebru`yu adil yargılamıyan, birilerinin emirlerini yerine getiren savcı ve hakımler bu gece nasıl uyudunuz? Bilmenizi isterim ki, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam sehbasına çıkaran hakim ve savcıların cenazeleri gizlice gömülmüştür. Yine iktidarda olupda, Ebru ve Aytaç Ünsal`ın adil yargılanma talebini duymayanlar veya duyupda kin ve intikam almayı düşünenler, birgün sizlerde ölümü tatacaksınız.

İktidarı kayıp etme korkusu ile, kendisinden olmayan veya kendisi gibi düşünmeyen herkesi örgüt üyesi gösterip, onlarca sene hapis cezasına çarptırılmalarını talep edenlerin vicdanları körermiş, gözleri kör ve kulakları ise duymaz olmuştur.

Haksızlık kime yapılırsa yapılsın, vicdanı olan herkes, o haksızlığa karşı durmak zorundadır.

Adaletin, hukukun ve iktidarların görev ve sorumluluğu, insanların ölmesini değil, yaşamasını sağlamaktır. İktidarlar geçici, devlet, adalet ve hukuk kalıcıdır. Hakimler ve savcılar emirle değil, vicdan ve evrensel hukukun ön gördüğü kurallara göre karar verirler.

Yanlış yaptın Ebru, çünkü yaşamak seninde hakkındı.

Yaşamak birgün de olsa, düşmana inat için yaşamalıydın.

„yaşamak birgün de olsa düşmana inat için yaşıyacaksın“.

Sen kime mesaj vermek istedin sevgili Ebru?
Senin mesaj vermek istediğin insanların vicdanları kararmış, kalpleri betonlanmış, kin ve nefretlerinin esiri olmuşlardır. Sen ne ilk ve nede son olacaksın, bu kahrolası adaletsiz dünyada.

Ey Ebru`yu ölüme gönderenler, sesini duymayanlar, adil yargılamayanlar, sizler katilsiniz. Bugün iktidar, savcı veya hakim olarak kendinizi çok güçlü olarak görebilirsiniz. Fakat, gün gelir sizler bulunduğunuz makamları kayıp eder ve unutulur gidersiniz.

Bir genç avukatın haksızlığa uğradığını duymuyor ve onun adil şekilde yargılanmasına imkan sağlayamıyorsanız, sizler katilsiniz. Bu avukat terörist, cani veya katilde olabilirdi, fakat her insanın adil yargılanma hakkı vardır. Ölen avukatın teyzesinin hastane önündeki çığlığını duymayanların, insan olduğu söylenbebilirmi?

Evet, Ebru haksızlığa karşı direndi ve hayatını kayıp etti. O, en azından onuru ile ölümü seçerken, onu adil yargılamıyanlar, sizler şimdi mutlumusunuz?

Ebru`yu adil yargılamıyan, birilerinin emirlerini yerine getiren savcı ve hakımler bu gece nasıl uyudunuz? Bilmenizi isterim ki, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam sehbasına çıkaran hakim ve savcıların cenazeleri gizlice gömülmüştür. Yine iktidarda olupda, Ebru ve Aytaç Ünsal`ın adil yargılanma talebini duymayanlar veya duyupda kin ve intikam almayı düşünenler, birgün sizlerde ölümü tatacaksınız.

İktidarı kayıp etme korkusu ile, kendisinden olmayan veya kendisi gibi düşünmeyen herkesi örgüt üyesi gösterip, onlarca sene hapis cezasına çarptırılmalarını talep edenlerin vicdanları körermiş, gözleri kör ve kulakları ise duymaz olmuştur.

Haksızlık kime yapılırsa yapılsın, vicdanı olan herkes, o haksızlığa karşı durmak zorundadır.

Adaletin, hukukun ve iktidarların görev ve sorumluluğu, insanların ölmesini değil, yaşamasını sağlamaktır. İktidarlar geçici, devlet, adalet ve hukuk kalıcıdır. Hakimler ve savcılar emirle değil, vicdan ve evrensel hukukun ön gördüğü kurallara göre karar verirler.

Yanlış yaptın Ebru, çünkü yaşamak seninde hakkındı.

Yaşamak birgün de olsa, düşmana inat için yaşamalıydın.