9 C
Hamburg
Cumartesi, Nisan 20, 2024

CEMEVLERİ İBADETHANEDİR

Evet, Alevi yurtaşlarımızın inançları doğrultusunda, Allah, Muhammed, Ali diyerek ibadet ettikleri yerin adı CEMEVİDİR.  Nokta.

Bunun aksini iddia etmek, ne insanlığa ve nede evrensel hukuka sığar. Sunni Hanefi mezhebine inanan hakim sınıfın, kendileri gibi ibadet etmek istemiyenleri, zorla Sunni Hanefi Mezhebi`ne göre ibadet etmelerini istemeleri, kimsenin ne hakkı ve nede haddidir.

Hiç kimse kusura bakmasın, Alevi yurtdaşlar bu ülkenin sunniler kadar eşit yurdaşlarıdır.

Bu ülkede Alevi yurdaşlar vergi veriyormu? Veriyor

Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi diye bir bütçe varmı? Var.

Diyanet İşleri Başkanlığı, sözkonusu bütçeyi nereden alıyor? Bütçeden

Diyanet İşleri Başkanlığı Bütçesinden kimler faydalanıyor? Sunniler

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinde, Alevi yurdaşların vergileri varmı? Var

Eğer Diyanet İşleri başkanlığı bütçsinde alevilern payı varsa, yani vergilerinden oluşuyorsa, o zaman neden Alevi yurdaşların ibadethane olarak gördükleri Cemevleri`ne Dyanet İşleri Başkanlığı tarafından bütçe ayrılmaz?

Madem ki, aleviler bu ülkenin eşit vatandaşları, o zaman devletin görevi, alevilerin ibadethaneleri olan Cemevleri`ni ibadethane olarak kabul etmektir. Eğer etmiyorsa, evrensel hukuka ve Allah huzurunda suç işliyor demektir.

Kadeşim siz kimsiniz ki, Alevi yurtdaşların nerede ve nasıl ibadet etmelerine karar veriyorsunuz. Aleviler diyorsa ki, ben camiye gitmiyorum, inancım gereği ibadetimi Cemevi`nde yaacağım diyorsa, senin devlet olarak görevin onların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Örneğin, nasıl ki camilerin elektirik, su veya doğalgaz ihtiyaçlarını karşılıyorsunuz, aynı şekilde cemevlerininde ihtiyaçlarını karşılamak mecburiyetindesiniz.

Şimdi gelelim „Kul Hakkı“ konusunda.

Sen alevilerin verdiği vergilerden oluşan bütçeden, sunni kesime yaklaşık 16 milyar Lira bütçe ayırıyorsun. Söz konusu bütçe ile „Erbaşizim ve Ekibi“ en lüks araçlara biniyorlar, en lüks otellerde konaklıyorlar veya lüks camilerde ibadetlerini yapıyorlar.

O araçlara konan akaryakıtda, konakladığınız oterllerin ücretlerinde, oturduğunuz makamın döşemesinde ve altınızda ki koltuklarda Alevi yurdaşların hakları var.

O zaman sormak gerekmez mi, Allah`ın

“Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin, onu ben değil, kulum affeder. ” emri nerede kalıyor?

İslam Peygamberi Hz. Muhammed bir Hadisinde şöyle buyurmuştur:

 ” Kim birinin hakkını yediyse, ahirette zor duruma düşmemek için, o kişinin gönlünü alın, helalleşin. Borcu olan bir kişi cennete giremez.“

Şimdi o sarıklı ve cübbeli Erbaşizime soruyorum:

Alevilerin veya sunnilerin dışışında ki inanç sahiplerinden alınan vergilerden, sana ayrılan bütçeyi yalnız sunni vatandaşlar için harcaman „Kul Hakkı Yemek“ değilmi?

Eğer, bütçemin sunni müslümanlar için harcanması doğru diyorsan, o zaman Allah`ın farzları ve İslam Aleminin Peygamberi Hz. Muhammed`in hadislerine inanmıyorsun demektir.

Alevilerin yolu Ehlibeyt yoludur, bu yol ise Hz. Muhammed ve onun etrafındakilerdir.  Hz. Muhammed Veda Hutbesi`nde şöyle demiştir:

„İşte ben size iki mühim ve en değerli emaneti miras bırakıyorum. Bunlardan birincisi Kur`an, ikincisi benim Ehlibeyt’imi.” İşte Aleviler Hz. Muhammed`in bu mirasına bağlı kalan müslümanlardır. Aleviler, Hz. Muhammed`in soyunu kesen, yok eden Emevi veya Abbası yalanlarını „Hadis“ olarak kabul etmez ve onların yalanlarını lanetlerler.

Aleviler, „yolsuzluk hırsızlık değildir“ diyen Hayrettin Karaman`ın fetvalarına değil, eline, diline, beline sahip ol diyen Hacı Bektaşı Veli`nin sözünü ilke olarak kabul ederler.

Türkiye Cumhuriyeti bu insanlık suçundan biran önce kurtulmalı ve Cemevlerini ibadethane olarak tanımalıdır.

Cumhuriyet düşmanları tarikatlar, cemaatler veya vakıflara verdiğiniz destek kadar, Alevi yurtdaşların ibadethanelerine de destek olmanız anayasal bir haktır. Bu konuda sizin tanımdadığınız, fakat sıkıştığınız zaman kapısını çaldığınız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıda var.

Eğer bugün Cemevleri`ni ticaret hane olarak görüyor ve yüksek miktarda elektirik faturası gönderiyorlarsa, bu bir insanlık suçudur. Acaba, Cemevleri ticarethane olarak görenler, Alevi yurtdaşlara ne kadar büyük hakaret ettiğinin farkındalarmı?

Cemevleri`ne gelen elektirik faturalarını ödemek istemiyen ve Cemevleri`nin resmen ibadethane olarak tanınma talebinde bulunan bütün canları sonuna kadar destekliyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

CEMEVLERİ İBADETHANEDİR

Evet, Alevi yurtaşlarımızın inançları doğrultusunda, Allah, Muhammed, Ali diyerek ibadet ettikleri yerin adı CEMEVİDİR.  Nokta.

Bunun aksini iddia etmek, ne insanlığa ve nede evrensel hukuka sığar. Sunni Hanefi mezhebine inanan hakim sınıfın, kendileri gibi ibadet etmek istemiyenleri, zorla Sunni Hanefi Mezhebi`ne göre ibadet etmelerini istemeleri, kimsenin ne hakkı ve nede haddidir.

Hiç kimse kusura bakmasın, Alevi yurtdaşlar bu ülkenin sunniler kadar eşit yurdaşlarıdır.

Bu ülkede Alevi yurdaşlar vergi veriyormu? Veriyor

Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi diye bir bütçe varmı? Var.

Diyanet İşleri Başkanlığı, sözkonusu bütçeyi nereden alıyor? Bütçeden

Diyanet İşleri Başkanlığı Bütçesinden kimler faydalanıyor? Sunniler

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinde, Alevi yurdaşların vergileri varmı? Var

Eğer Diyanet İşleri başkanlığı bütçsinde alevilern payı varsa, yani vergilerinden oluşuyorsa, o zaman neden Alevi yurdaşların ibadethane olarak gördükleri Cemevleri`ne Dyanet İşleri Başkanlığı tarafından bütçe ayrılmaz?

Madem ki, aleviler bu ülkenin eşit vatandaşları, o zaman devletin görevi, alevilerin ibadethaneleri olan Cemevleri`ni ibadethane olarak kabul etmektir. Eğer etmiyorsa, evrensel hukuka ve Allah huzurunda suç işliyor demektir.

Kadeşim siz kimsiniz ki, Alevi yurtdaşların nerede ve nasıl ibadet etmelerine karar veriyorsunuz. Aleviler diyorsa ki, ben camiye gitmiyorum, inancım gereği ibadetimi Cemevi`nde yaacağım diyorsa, senin devlet olarak görevin onların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Örneğin, nasıl ki camilerin elektirik, su veya doğalgaz ihtiyaçlarını karşılıyorsunuz, aynı şekilde cemevlerininde ihtiyaçlarını karşılamak mecburiyetindesiniz.

Şimdi gelelim „Kul Hakkı“ konusunda.

Sen alevilerin verdiği vergilerden oluşan bütçeden, sunni kesime yaklaşık 16 milyar Lira bütçe ayırıyorsun. Söz konusu bütçe ile „Erbaşizim ve Ekibi“ en lüks araçlara biniyorlar, en lüks otellerde konaklıyorlar veya lüks camilerde ibadetlerini yapıyorlar.

O araçlara konan akaryakıtda, konakladığınız oterllerin ücretlerinde, oturduğunuz makamın döşemesinde ve altınızda ki koltuklarda Alevi yurdaşların hakları var.

O zaman sormak gerekmez mi, Allah`ın

“Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin, onu ben değil, kulum affeder. ” emri nerede kalıyor?

İslam Peygamberi Hz. Muhammed bir Hadisinde şöyle buyurmuştur:

 ” Kim birinin hakkını yediyse, ahirette zor duruma düşmemek için, o kişinin gönlünü alın, helalleşin. Borcu olan bir kişi cennete giremez.“

Şimdi o sarıklı ve cübbeli Erbaşizime soruyorum:

Alevilerin veya sunnilerin dışışında ki inanç sahiplerinden alınan vergilerden, sana ayrılan bütçeyi yalnız sunni vatandaşlar için harcaman „Kul Hakkı Yemek“ değilmi?

Eğer, bütçemin sunni müslümanlar için harcanması doğru diyorsan, o zaman Allah`ın farzları ve İslam Aleminin Peygamberi Hz. Muhammed`in hadislerine inanmıyorsun demektir.

Alevilerin yolu Ehlibeyt yoludur, bu yol ise Hz. Muhammed ve onun etrafındakilerdir.  Hz. Muhammed Veda Hutbesi`nde şöyle demiştir:

„İşte ben size iki mühim ve en değerli emaneti miras bırakıyorum. Bunlardan birincisi Kur`an, ikincisi benim Ehlibeyt’imi.” İşte Aleviler Hz. Muhammed`in bu mirasına bağlı kalan müslümanlardır. Aleviler, Hz. Muhammed`in soyunu kesen, yok eden Emevi veya Abbası yalanlarını „Hadis“ olarak kabul etmez ve onların yalanlarını lanetlerler.

Aleviler, „yolsuzluk hırsızlık değildir“ diyen Hayrettin Karaman`ın fetvalarına değil, eline, diline, beline sahip ol diyen Hacı Bektaşı Veli`nin sözünü ilke olarak kabul ederler.

Türkiye Cumhuriyeti bu insanlık suçundan biran önce kurtulmalı ve Cemevlerini ibadethane olarak tanımalıdır.

Cumhuriyet düşmanları tarikatlar, cemaatler veya vakıflara verdiğiniz destek kadar, Alevi yurtdaşların ibadethanelerine de destek olmanız anayasal bir haktır. Bu konuda sizin tanımdadığınız, fakat sıkıştığınız zaman kapısını çaldığınız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıda var.

Eğer bugün Cemevleri`ni ticaret hane olarak görüyor ve yüksek miktarda elektirik faturası gönderiyorlarsa, bu bir insanlık suçudur. Acaba, Cemevleri ticarethane olarak görenler, Alevi yurtdaşlara ne kadar büyük hakaret ettiğinin farkındalarmı?

Cemevleri`ne gelen elektirik faturalarını ödemek istemiyen ve Cemevleri`nin resmen ibadethane olarak tanınma talebinde bulunan bütün canları sonuna kadar destekliyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER