7.1 C
Hamburg
Cumartesi, Nisan 20, 2024

ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER

Dün yine bir gencimiz intihar ederek, hayatına son verdi. Neden?

Türkiye`yi bir Ahtapot gibi saran „Tarikatlar ve Cemaatler“ iktidar tarafından sınırsız destekleniyor. Yalnız desteklenmiyor, kızdıkları zaman „Ne istedilerde vermedik diye“ sitem edilmektedir.

Dini kurumlar olarak ve hatta Sivil Toplum Kuruluşları olarak tanımlanan söz konusu karanlık yerlere sınırsız maddi destek verilmektedir. Daha birkaç gün önce 4-5 yaşlarında ki çocuklara Kur`an öğretilmesi zorunlu olsun tartışmaları yapılmadımı, yapıldı. O zaman bizler neyi tartışıyoruz?

Enes Kara daha 20 yaşında, meyve vermeyen fidandı. Hiç kimse şunu demesin, Enes`in intiharının sebebi kaldığı „Dincilerin Ev ve Dini dersleri“ değil demesin. Dini ön plana çıkaranlar, genç nesillerin geleceğini karanlık bir tunele soktuklarının farkında değiller.

O, Nur Cemaati`ne ait olan evin kimler tarafından nasıl kullanıldığını bildiğiniz halde, iktidar olarak hiçbir önlem alınmadığı halde, birde desteklerseniz, sonunda Enes gibiler canına kıydığında, konuşma hakkınız yoktur.

Milli Eğitim Bakan yardımcısi olarak atanan Zat`ın, türkçe dilinin geçerliliğini kaybettiğini ve onun yerine „Arapça“ dilinin öğretilmesi gerektiğini söylediği bilinmektedir. Milli Eğitim`i Bilal Erdoğan`ın, Sağlık Bakanlığı`nı Menzil Cemaati işgal ettiyse, Enes neden intihar etti diye sormaya kimsenin hakkı yoktur.

Hiristiyanlık yüz yıllarca korku yayarak kendisini güçlendirdi. Cenneti satarak, kiliselerin başında olan hakim sınıfın saltanatları güçlendirilmiştir. Yahudi, yani musevilikde aynı korku ile kendilerini güçlendirmiştir.

İnsanlığa „Son Din“ olarak gönderildiği iddia edilen İslamiyet`i kendi kontrolü altına alanlar, müslüman dinine inananları korku ile, örneğin bizim gibi yaşamıyorsanız, cehenneme  gideceksiniz diyerek korkutuyorlar. Bizim gibi yaşarsanız öbür, gerçek dünyada erkeklere onlarca huri verilecek. Bizim gibi yaşamıyanlar cehennemin katran kazanında yanacaklar anlatılmaktadır.

Yeri geldiğinde İslam Dini`nin „Hoşgörü“ dini olduğunu söyleyenlerin, ne kadar hoşgörüsüz insanların elinde esir olduğunu görmüyormusunuz? Evet, görüyorlar, fakat o hoşgörüsüzler iktidarın arka bahçesi olduğu için kimse dokunamıyor.

Bu tarikatlara veya cemaatlere şu soruyu soran yoktur:

Kardeşim siz kimsiniz ki, bana Allah`ın temsilcisi olduğunuzu anlatıyorsunuz?

Kardeşim siz kimsiniz ki, kendinizi dinin temsilcisi olarak tanımlıyorsunuz?

Kardeşim siz kimsiniz ki, kendinizi tarikat şehi olarak sıfatlandırıyorsunuz?

Birer dini vakif, tarikat veya cemaat olan karanlık yerler „Din Kurumları“ değil, zehir salgılayan yılanların barındığı merkezlerdir. Pis sakallı, cübbeli ve başında sarık olanlar, kendilerini Allah adına konuşan insan vasfı taşıyan birisi sanıyorlar. Bu karanlık, kokmuş ve karanlık olduğu bilinen yerlerin biran önce kapatılarak, mal varlıklarına el konulmalıdır.

Bu iktidar zamanında kapatılırmı, kapatılmaz. Neden kapatılmaz, kapatılmaz çünkü iktidar bu karanlık kişi ve kuruluşlar tarafından nemalanmaktadır.

Hiristiyan Dini hurafelerden  bir nebze Martin Luther tarafından temizlenmiştir. Martin Luther yarğilandığı mahkeme heyetine şu soruyu sorar:

Siz neden hep cenneti satıyor, cehennemi satmıyorsunuz?

Mahkeme heyeti şu cevabı veriyor: Cehennemi kimse almaz ki. Martin Luther ben alıyorum der. Paranızı peşin vereceğim. Martin Luther dışarı çıkar ve taraftarına şöyle seslenir:

Bundan sonra sizi hiç kimse cehennem ile korkutamıyacak. Cehennemi satın aldım ve kapısına kilit vurdum.

Ümit ederim ki, gün gelir İslam alemide bir Martin Luther`e kavuşur. İslam Dini tarikat veya cemaatlerinin karanlık zihniyetlerinden kurtulmadığı sürece, daha çok Enes Kara`lar bu dünyadan genç yaşında göç edecektir.

Karanlık emelleriniz için Enes`lere kıymayın efendiler!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER

Dün yine bir gencimiz intihar ederek, hayatına son verdi. Neden?

Türkiye`yi bir Ahtapot gibi saran „Tarikatlar ve Cemaatler“ iktidar tarafından sınırsız destekleniyor. Yalnız desteklenmiyor, kızdıkları zaman „Ne istedilerde vermedik diye“ sitem edilmektedir.

Dini kurumlar olarak ve hatta Sivil Toplum Kuruluşları olarak tanımlanan söz konusu karanlık yerlere sınırsız maddi destek verilmektedir. Daha birkaç gün önce 4-5 yaşlarında ki çocuklara Kur`an öğretilmesi zorunlu olsun tartışmaları yapılmadımı, yapıldı. O zaman bizler neyi tartışıyoruz?

Enes Kara daha 20 yaşında, meyve vermeyen fidandı. Hiç kimse şunu demesin, Enes`in intiharının sebebi kaldığı „Dincilerin Ev ve Dini dersleri“ değil demesin. Dini ön plana çıkaranlar, genç nesillerin geleceğini karanlık bir tunele soktuklarının farkında değiller.

O, Nur Cemaati`ne ait olan evin kimler tarafından nasıl kullanıldığını bildiğiniz halde, iktidar olarak hiçbir önlem alınmadığı halde, birde desteklerseniz, sonunda Enes gibiler canına kıydığında, konuşma hakkınız yoktur.

Milli Eğitim Bakan yardımcısi olarak atanan Zat`ın, türkçe dilinin geçerliliğini kaybettiğini ve onun yerine „Arapça“ dilinin öğretilmesi gerektiğini söylediği bilinmektedir. Milli Eğitim`i Bilal Erdoğan`ın, Sağlık Bakanlığı`nı Menzil Cemaati işgal ettiyse, Enes neden intihar etti diye sormaya kimsenin hakkı yoktur.

Hiristiyanlık yüz yıllarca korku yayarak kendisini güçlendirdi. Cenneti satarak, kiliselerin başında olan hakim sınıfın saltanatları güçlendirilmiştir. Yahudi, yani musevilikde aynı korku ile kendilerini güçlendirmiştir.

İnsanlığa „Son Din“ olarak gönderildiği iddia edilen İslamiyet`i kendi kontrolü altına alanlar, müslüman dinine inananları korku ile, örneğin bizim gibi yaşamıyorsanız, cehenneme  gideceksiniz diyerek korkutuyorlar. Bizim gibi yaşarsanız öbür, gerçek dünyada erkeklere onlarca huri verilecek. Bizim gibi yaşamıyanlar cehennemin katran kazanında yanacaklar anlatılmaktadır.

Yeri geldiğinde İslam Dini`nin „Hoşgörü“ dini olduğunu söyleyenlerin, ne kadar hoşgörüsüz insanların elinde esir olduğunu görmüyormusunuz? Evet, görüyorlar, fakat o hoşgörüsüzler iktidarın arka bahçesi olduğu için kimse dokunamıyor.

Bu tarikatlara veya cemaatlere şu soruyu soran yoktur:

Kardeşim siz kimsiniz ki, bana Allah`ın temsilcisi olduğunuzu anlatıyorsunuz?

Kardeşim siz kimsiniz ki, kendinizi dinin temsilcisi olarak tanımlıyorsunuz?

Kardeşim siz kimsiniz ki, kendinizi tarikat şehi olarak sıfatlandırıyorsunuz?

Birer dini vakif, tarikat veya cemaat olan karanlık yerler „Din Kurumları“ değil, zehir salgılayan yılanların barındığı merkezlerdir. Pis sakallı, cübbeli ve başında sarık olanlar, kendilerini Allah adına konuşan insan vasfı taşıyan birisi sanıyorlar. Bu karanlık, kokmuş ve karanlık olduğu bilinen yerlerin biran önce kapatılarak, mal varlıklarına el konulmalıdır.

Bu iktidar zamanında kapatılırmı, kapatılmaz. Neden kapatılmaz, kapatılmaz çünkü iktidar bu karanlık kişi ve kuruluşlar tarafından nemalanmaktadır.

Hiristiyan Dini hurafelerden  bir nebze Martin Luther tarafından temizlenmiştir. Martin Luther yarğilandığı mahkeme heyetine şu soruyu sorar:

Siz neden hep cenneti satıyor, cehennemi satmıyorsunuz?

Mahkeme heyeti şu cevabı veriyor: Cehennemi kimse almaz ki. Martin Luther ben alıyorum der. Paranızı peşin vereceğim. Martin Luther dışarı çıkar ve taraftarına şöyle seslenir:

Bundan sonra sizi hiç kimse cehennem ile korkutamıyacak. Cehennemi satın aldım ve kapısına kilit vurdum.

Ümit ederim ki, gün gelir İslam alemide bir Martin Luther`e kavuşur. İslam Dini tarikat veya cemaatlerinin karanlık zihniyetlerinden kurtulmadığı sürece, daha çok Enes Kara`lar bu dünyadan genç yaşında göç edecektir.

Karanlık emelleriniz için Enes`lere kıymayın efendiler!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER