Her sabah olduğu gibi, eşimle birlikte yürüyüş yapıyorduk. Didim`de ki Atatürk Bulvarı üzerinden Altınkuma doğru yürüyorduk. Simit fırınının önünden geçerken, eşim simit alalım dedi.
Unlu mamüller üreten küçük ebatlı bir mekana girdim. İçeri girdiğimde genç birisi beni karşıladı, buyurun dedi. İki simit rica ediyorum dedim ve altı lira verdir.
Parayı verenden sonra, nasıl işleriniz diye sordum. Bunu genelde herkese soruyorum ve birkaç cümle sohbet ediyorum. Keşke sormasaydım, abi ne işi, abi usandım, burama kadar geldi diye isyan etti. Abi, ben beş yaşındaydım bunlar iktidar oldu, ben 25 yaşındayım halen bunlar iktidarda.
Abi geçen ay ki elektirik faturam 1700 TL iken, bu ay 5 800 TL fatura geldi. Abi, çıldıracağım. Ham madde çok pahalandı, örneğin daha birkaç sene öncesine kadar 55 liraya aldığım susamın torbası 550 lira oldu abi. Un torbalarında rusya yazısı bulunuyor. Zaten kış döneminde işler iyi değil. Üç beş dakika içerisinde, içinde biriktirdiğini benimle paylaşan gence, ümidini yitirme, gelecek günler iyi olacak demek kaldı bana.
Düşüne biliyormusunuz, genç bir girişimci kendi çabaları ile bir simit fırını açmış ve yanında üç beş kişi çalıştırıyor. İki çalışanını ağlayarak işden çıkardım diye feryat ediyor. İktidar ve onun beslemeleri Elektirik Dağıtım Şirketleri, bir gecede bu gencin bütün hayallerini yok ediyor.
Beyler, bu genç gibilerin feryadını duyun. Sizler saraylarınızda, lüks uçaklarınızda ve kurşun geçirmez araçlarınızda yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Unutmayın ki, o oturduğunuz saraylar, uçtuğunuz uçaklar veya araçlar bu genç gibilerin verdiği vergiler ile alındı.
Evet bu ülkenin paralarını çaldınız, yetim hakkı yediniz, yandaşlarınızı zengin ettiniz, fakat aynı zamanda bu ülkenin gençlerinin geleceğinide çaldınız. Sanırım bu utanç sizin çocuklarınız için yeterlidir.
*********
Biliyorsunuz Kuzey Kıbrıs`da bir kumarhaneler kralı suikasta kurban gitti. Bu adamın adı Halil Falyalı. Falyalı bir röpördajında, bizler Türk Mukavement Teşkilatı`nda mücadele edenleriz demiş.
Halktv proğramcısı Ayşenur Arslan yaptığı bir yorumunda, TMT`nin „İllegel – legal“ örgüt olarak söylediği için, aman Allah`ım başta RTÜK başkanı olmak üzere, ne kadar yandaş yalaka gazeteci veya televizyon şarlatanları varsa, var güçleri ile Ayşenur Arslan`a saldırdılar.
TMT nedir ve ne zaman kurulmuş diye Google`de bir araştırma yaptım.
Türk Mukavemet Teşkilatı, 23 Kasım 1957 akşamı Türkiye Kıbrıs Büyükelçiliği görevlisi Mustafa Kemal Tanrısevdi’nin evinde, Rauf Denktaş, Burhan Nalbantoğlu ve Mustafa Kemal Tanrısevdi tarafından kurulmuş.
TMT`nin kuruluş amacı TMT kısaltmasıyla bilinen Türk Mukavemet Teşkilatı, Kıbrıs Türklerini EOKA saldırılarına karşı korumak için kurulmuş.
Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş, 2 Ocak 1958 günü Ankara`ya giderek, zamanın Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile TMT üzerine bir görüşme yaparlar. Fazıl Küçük ve Rauf Denkdaş Türkiye`nin desteğini talep ederler. Talepleri Türkiye tarafından kabul görür ve silah desteği verilir.
Halil Falyali 1950`li yıllarda doğmuştur. Gençlik yıllarında birçok kumarhane veya cazinolarda koruma görevlisi olarak çalışmış, kendi beyanı. Her ne hikmetse Allah yürü Halil demiş ve yüz milyon dolarlarca servet sahibi olmuş. Kıbrıs Barış Hareketi yapıldığı 1974 senesinde, Falyalı yaklasık 24 yaşındaymış. TMT kurulduğunda üç beş yaşında olan Faydali nasıl TMT içerisinde görev almış, o bilinmiyor.
Bugün Halil Falyalı`yı kumarhaneler kralı değilde, iş insanı olduğunu anlatanlar, Falyalı`yı neredeyse Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş ile aynı seviyede gösteriyorlar.
Doğrudur, TMT Dr. Küçük ve Denktaş tarafından kurulmuş ve EOKA`ya karşı onurlu bir mücadele vermiştir. Fakat, kumarhaneler kralının aynı kişiler ile birlikte mücadele ettim demesinin doğru olacağını sanmıyorum.
Daha birkaç sene önce Rauf Denktaş`ı neredeyse hain ilan edenler, bugün Ayşenur Aslan`a aynı dil ile saldiyorlar. Bu iki yüzlülüktür. Ayşenur Arslan`ın ne kadar vatan sever olduğunu bildikleri halde, çirkin iftiralar yapıyorlar.
Bir kumarhaneler kralı ile Rauf Denktaş ve Fazıl Küçük`ü aynı paydada göstmek, başta Kıbrıs Tükü, Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş`a hakarettir.
Ne garip insanlar, gün geliyor KKTC`tinin kurucu babası Rauf Denktaş`ı yuhalatıyorlar, hain ilan ediyorlar, neredeyse hapise attıracaklardı, gün geliyor kumarhaneler kralı ve karanlık işlerle uğraşan birisini kahraman ilan ediyorlar.
Enterasan olan, Falyalı vurulduğu gün, cinayetin faili olduğu düşünülen kişiler yakalandı. Bunda bir gariplik yokmu? Uğur Mumcu, Ahmet taner Kışlalı veya diğerlerinin failleri onlarca senedir bulunmazken, Falyalı`nın failleri hemen bulunu vermiş. Yoksa birileri Falyalı`nın kimler tarafından öldürüleceğini biliyormuydu?
Şimdi, Abi kaçacağım, bu ülkeyi terk edeceğim diye isyan eden genci anlıyormusunuz?
