8.2 C
Hamburg
Pazar, Nisan 21, 2024

ÖĞRETMEN VE KAYMAKAM

Hanı bir söz vardır, yumurta mı tavukdan, tavuk mu yumurtadan çıktı diye. İşte bu söz tamda Artvin`in Kemalpaşa Kaymakamı ile Çok Programlı Anadolu Lisesi sınıf öğretmeni arasında geçen olaya çok uyuyor.

Artvin’in Kemalpaşa ilçesinin 1.5 aylık Kaymakamı Mehmet Faruk Saygın, Çok Proğramlı Anadolu Lisesi`ni denetlemek için gitmiş. Ders esnasında girdiği sınıfta kendisine “Hoş geldiniz” diyerek elini uzatan öğretmene „Bu ne hadsizlik“ diyerek öğretmeni sınıftan kovmuş ve dışarıda beklemesini söylemiş.

Kaymakam`ın tavrının yanlış olduğunu ve arkadaşını yanlış anladığını anlatmaya çalışan diğer öğretmeni de, siz kimsiniz, siz sözleşmelimisiniz diye azarlamış.

Şimdi soruyorum, ey genç kaymakam, bulunduğun makama kimlerin torpili ile geldin? Eğer liyakat sahibi olarak Kaymakam olmuş olsaydın, seni yetiştiren o değerli öğretmeni, öğrencilerinin huzurunda rencide etmene aldığın edebi terbiyen ve liyakatın müsade etmezdi.

Evet Kaymakam Bey, bugün o koltuk size güç veriyor olabilir, fakat makam kadıya mülk değildir. Dolayısıyla Kaymakam, Vali veya Başbakan olsan dahi, seni o makama getiren, o sınıfdan kovduğun öğretmen veya öğretmenlerdir. Dolayısıyla Kaymakam öğretmeni değil, öğretmen kaymakamı o makama getirmiştir.

Bu sözde Kaymakam`a soruyorum, aynı hareketi ziyaret ettiğin bir cami imamına yapabilirmiydin veya yapabilirmisin? Cevabını ben vereyim, yapamazdın, çünkü seni o makama getiren ağa babalarından korkardın.

Bu gibi olayları duyunca, insanlığımdan utanıyorum.

Dünyanın en kutsal mesleğine sahip olanlar öğretmenlerdir. Hepimiz bugün okuyup yazabiliyorsak, bunu o çapsız Kaymakam`ın sınıfdan kovduğu şerefli öğretmenlere borçluyuz.

Ne diyelim, baba oğluna, oğlum sen adam olamazsın dermiş. Buna kızan oğlu okumuş ve bir ilçeye kaymakam olmuş. Emrinde ki askerlere “Filanca köyde filanca evde bir adam var. O adamı buraya getirin” diye emir vermiş. Adamı gidip bulup Kaymakam`a getirmişler. Yaşlı adam düşünceli ve mahçup şekilde Kaymakam`ın huzuruna çıkartılmış.

Kaymakam, babasının karşısına geçmiş ve “Yaa, baba. Sen bana adam olamazsın dedin ama bak okudum Kaymakam oldum” demiş. Baba, bulunduğu konumdan hiç rahatsızlık duymadan koltuğunda oturan oğluna şöyle demiş:

“Oğlum, ben sana Kaymakam olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim. Bak hala adam olamamışsın. Adam olsaydın babanı ayağına çağırmaz, kendin gelirdin.”

Evet, Mehmet Faruk Saygın Kaymakam olmuş, fakat insan olamamış. Eğer insan olmuş olsaydı, kendisini yetiştiren bir öğretmeni öğrencilerinin huzurunda rencide etmez ve dışarı çık bekle demezdi.

Bu Kaymakam bozuntusunu lanetliyor, o sınıfdan kovulan değerli öğretmenimin önünde saygı ile eğiliyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

ÖĞRETMEN VE KAYMAKAM

Hanı bir söz vardır, yumurta mı tavukdan, tavuk mu yumurtadan çıktı diye. İşte bu söz tamda Artvin`in Kemalpaşa Kaymakamı ile Çok Programlı Anadolu Lisesi sınıf öğretmeni arasında geçen olaya çok uyuyor.

Artvin’in Kemalpaşa ilçesinin 1.5 aylık Kaymakamı Mehmet Faruk Saygın, Çok Proğramlı Anadolu Lisesi`ni denetlemek için gitmiş. Ders esnasında girdiği sınıfta kendisine “Hoş geldiniz” diyerek elini uzatan öğretmene „Bu ne hadsizlik“ diyerek öğretmeni sınıftan kovmuş ve dışarıda beklemesini söylemiş.

Kaymakam`ın tavrının yanlış olduğunu ve arkadaşını yanlış anladığını anlatmaya çalışan diğer öğretmeni de, siz kimsiniz, siz sözleşmelimisiniz diye azarlamış.

Şimdi soruyorum, ey genç kaymakam, bulunduğun makama kimlerin torpili ile geldin? Eğer liyakat sahibi olarak Kaymakam olmuş olsaydın, seni yetiştiren o değerli öğretmeni, öğrencilerinin huzurunda rencide etmene aldığın edebi terbiyen ve liyakatın müsade etmezdi.

Evet Kaymakam Bey, bugün o koltuk size güç veriyor olabilir, fakat makam kadıya mülk değildir. Dolayısıyla Kaymakam, Vali veya Başbakan olsan dahi, seni o makama getiren, o sınıfdan kovduğun öğretmen veya öğretmenlerdir. Dolayısıyla Kaymakam öğretmeni değil, öğretmen kaymakamı o makama getirmiştir.

Bu sözde Kaymakam`a soruyorum, aynı hareketi ziyaret ettiğin bir cami imamına yapabilirmiydin veya yapabilirmisin? Cevabını ben vereyim, yapamazdın, çünkü seni o makama getiren ağa babalarından korkardın.

Bu gibi olayları duyunca, insanlığımdan utanıyorum.

Dünyanın en kutsal mesleğine sahip olanlar öğretmenlerdir. Hepimiz bugün okuyup yazabiliyorsak, bunu o çapsız Kaymakam`ın sınıfdan kovduğu şerefli öğretmenlere borçluyuz.

Ne diyelim, baba oğluna, oğlum sen adam olamazsın dermiş. Buna kızan oğlu okumuş ve bir ilçeye kaymakam olmuş. Emrinde ki askerlere “Filanca köyde filanca evde bir adam var. O adamı buraya getirin” diye emir vermiş. Adamı gidip bulup Kaymakam`a getirmişler. Yaşlı adam düşünceli ve mahçup şekilde Kaymakam`ın huzuruna çıkartılmış.

Kaymakam, babasının karşısına geçmiş ve “Yaa, baba. Sen bana adam olamazsın dedin ama bak okudum Kaymakam oldum” demiş. Baba, bulunduğu konumdan hiç rahatsızlık duymadan koltuğunda oturan oğluna şöyle demiş:

“Oğlum, ben sana Kaymakam olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim. Bak hala adam olamamışsın. Adam olsaydın babanı ayağına çağırmaz, kendin gelirdin.”

Evet, Mehmet Faruk Saygın Kaymakam olmuş, fakat insan olamamış. Eğer insan olmuş olsaydı, kendisini yetiştiren bir öğretmeni öğrencilerinin huzurunda rencide etmez ve dışarı çık bekle demezdi.

Bu Kaymakam bozuntusunu lanetliyor, o sınıfdan kovulan değerli öğretmenimin önünde saygı ile eğiliyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER