9.7 C
Hamburg
Pazar, Nisan 21, 2024

BAŞKONSOLOS FATİH AK’IN KONUŞMASININ TAM METNİ

Sehr geehrte Senatorin Frau Dr. Leonhard,

Sehr geehrte Abgeordnete der Hamburger Bürgerschaft,

Geehrte Kolleginnen und Kollegen des Konsularischen Korps,

geehrte Vertreter der Presse,

Liebe Gäste,

Zunächst bedanke ich mich für Ihre so zahlreiche Teilnahme und möchte Sie alle, auch im Namen meiner Gattin Ayşen Ak und dem gesamten türkischen Generalkonsulat, herzlich willkommen heißen!

Es ist uns eine große Ehre und eine Freude den 92. Jahrestag unserer Republik mit Ihnen gemeinsam und mit großer Begeisterung feiern zu dürfen.

Mit Ihrer Erlaubnis möchte ich vorher ein paar Worte in Türkischer Sprache an meine Landsleute richten.

 

Sevgili vatandaşlarım,

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının 92. yılı münasebetiyle bu akşam burada toplanmış bulunuyoruz. Bu onurlu ve mutlu günümüz, Bayramımız kutlu olsun!

Tüm Başkonsolosluğumuz adına Sizleri bu en büyük milli bayramımızda, bu gurur gününde saygıyla ve muhabbetle selamlıyor, hepinize en güzel dileklerimizi sunuyorum.

Öncelikle Sizlerle Sayın Cumhurbaşkanımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajını paylaşmak istiyorum:

“Bugün, millet olarak istiklalimiz ve istikbalimiz için verdiğimiz son büyük mücadele olan Kurtuluş Savaşımızı zafere ulaştırmamızın ardından ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizin 92’nci kuruluş yıldönümüdür. 81 ilimizde ve dünyanın dört bir yanında yaşayan tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.

29 Ekim 1923’te ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizin 92’nci kuruluş yıldönümü coşkusunu, Millet olarak hep birlikte paylaşıyoruz. Cumhuriyetimizin 92 yıllık tarihi, milletimizin en zor şartlarda nasıl yeniden ayağa kalkabileceğini gösteren, geleceğimiz için bize umut veren, attığımız her adımda ders almamız gereken bir dönemdir.

600 yıllık bir cihan devletinin enkazı üzerinde yükselen genç Cumhuriyetimizi, Aziz Atatürk’ün veciz bir şekilde ifade ettiği “muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma” mücadelesini, ilk günkü heyecanla, azimle ve şevkle sürdürüyoruz.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sadece kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda bölgemizdeki ve dünyadaki tüm mağdurların, mazlumların, soydaş ve kardeş toplulukların da umut kaynağıdır.

Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize yönelik saldırıların gerisinde, Cumhuriyetimizin işte bu seviyeye ulaşmış olmasından duyulan rahatsızlık vardır.

1919’da çok zor şartlarda başlattığımız Kurtuluş Savaşımızı, 1923’te nasıl yeni devletimizin kuruluşunu ilan ederek taçlandırdıysak, bugün karşılaştığımız sıkıntıları da, inşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak geride bırakacağız.

Milletimizin ortak eseri olan Cumhuriyetimize sahip çıkmak, ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışmak, mücadele etmek, gerektiğinde fedakârlıkta bulunmak, hepimizin müşterek vazifesidir. 78 milyon vatandaşımızın her bir ferdi, bu ülkenin, Cumhuriyetin, aynı haklara sahip, ortak bir geçmişi ve ortak bir geleceği paylaşan, tasada ve kıvançta bir evlatlarıdır. Milletimizin fertlerini kökeni, inancı, mezhebi, meşrebi, kültürü, kılık-kıyafeti üzerinden ayrıştırmaya kalkan herkes, Cumhuriyetin ruhuna, özüne ihanet içindedir.

Geçtiğimiz yıllarda, devletle milletin, tıpkı 92 yıl önce olduğu gibi, birlik ve beraberlik içinde büyük hedeflere yöneldiği bir dönemi hep birlikte inşa ettik.

Önümüzdeki dönemde, ülkemizin diğer tüm kazanımlarıyla birlikte bu mirasa da, yine hep beraber sahip çıkmalıyız. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılına, hem 2023 hedeflerimize ulaşmış, hem de birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi en üst seviyeye çıkarmış olarak gireceğimize yürekten inanıyorum.

Bu duygularla, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, bu toprakları bir kez daha bizlere vatan kılan tüm gazilerimizi, şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum.

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

Cumhurbaşkanı”

 

Sevgili vatandaşlarım,

Bu mutlu günümüzü, Cumhuriyetimizin yıldönümünü olabildiğince geniş katılımla sizlerle kutlamaktan büyük sevinç duyuyoruz.

Bayramımızı bu yıl aslında buruk kutluyoruz. Hepinizin bildiği gibi son dönemde meydana gelen menfur terör saldırılarında çok sayıda güvenlik görevlimiz ve vatandaşımız hayatlarını kaybettiler. Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilen terör saldırısı gibi ülkemizin barış ve huzur ortamını, milletimizin kardeşlik ve birliğini hedef alan menfur saldırılarda şehit olan devlet görevlileri ve hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Yakınlarının acısını yürekten hissediyoruz. Hepimizin başı sağolsun.

Uzun yıllar Hamburg’da ikamet etmiş olan ve uluslararası arenada tanınmış bir isim olan milli boksörümüz Sinan Şamil Sam’ı da kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.  Allah rahmet eylesin.

Değerli konuklar,

Ülkemiz, 92 yıllık Cumhuriyet tarihinde büyük inkılaplar ve kalkınma hamlelerini başarıyla hayata geçirebilmiş ve hayata geçirmeye devam etmektedir. Kuruluş yıllarında tarım ülkesi olan ülkemiz bugün üst orta gelirli bir sanayi ülkesi haline gelmiştir. Türkiye, bugün 900 milyar ABD Dolarını aşan milli geliri, 300 Milyar ABD Dolarını aşkın dış ticaret hacmiyle, genç ve dinamik nüfusuyla dünyanın 16. Avrupa’nın ise 6. büyük ekonomisine sahiptir.
Sevgili misafirler,

Türkiye ile Almanya arasındaki her alanda gelişen ve derinleşen ilişkilerin etkilerine Hamburg ve Schleswig-Holstein Eyaletlerinde de hep birlikte memnuniyetle şahit olmaktayız.

Bu yoğunlaşan ve gelişen ilişkilerin çekirdeğinde sizler, burada yaşayan vatandaşlarımız yer almaktadır. Almanya’da yaşayan 3 Milyon, Hamburg ve Schleswig Holstein’da Eyaletlerinde yaşayan 150 bin civarında Türk vatandaşı ve Türkiye kökenli insanımız iki ülke arasındaki en büyük köprüdür. Her yıl yaklaşık 5 Milyon Alman Türkiye’yi ziyaret etmektedir.

Yaklaşık 60 yıl önce ekonomik sebeplerle ekmek parası için Almanya’ya gelmiş bu insanlarımız artık hemen her alanda yaşadıkları topluma önemli katkılar sağlamaktadır.  Bugün sanatta, edebiyatta, siyasette ve sporda Türk toplumundan birçok isimle karşılaşmak mümkündür.

Almanya’daki Türk toplumunun gelecekte bu başarılı çizgiyi devam ettireceğine inancım tamdır. Hepimizin ihtiyacı olan karşılıklı saygı, sevgi ve anlayışın güçlendirilmesidir. Aslında günümüzde tüm insanlığın gereksinimidir budur: farklı kültürden, dinden, inançtan ve görüşten olanları anlamaya, tanımaya çalışmak, saygı ve sevgiyle karşılamak.

Hepinize tekrar hoşgeldiniz diyor, keyifli bir akşam geçirmenizi diliyorum.

Şimdi izninizle Alman misafirlerimize de kısaca Almanca hitap etmek istiyorum:

Meine Damen und Herren,

Vor 92 Jahren, am 29. Oktober 1923 wurde die Türkische Republik verkündet. Eine Republik ist eine Regierungsform, welche auf der Souveränität (Zuverenitet) des Volkes beruht.

Die türkische Republik ist das Ergebnis eines großen Befreiungskampfes, der mit der großer Hingabe und Ehrgeiz des türkischen Volkes geführt wurde und der am Ende, dank weiser, vorbildlicher Führung von Gazi Mustafa Kemal Atatürk die Souveränität unseres Staates möglich gemacht hat.

Heute gedenken wir den Gründern unserer Republik, Mustafa Kemal Atatürk und seinen Weggefährten, den Veteranen und Märtyrern (Mertürern); denjenigen, die ihr Leben für die Unabhängigkeit unseres Landes geopfert haben.

Atatürk hat mit dem Ziel, die Türkei zu einem modernen Staat zu entwickeln, eine Reihe von umfänglichen Reformen in Bereichen der Politik, der Gesellschaft, der Justiz, der Wirtschaft, der Bildung und der Kultur durchgeführt. Durch diese Reformen ist die Türkei zu einem säkularen, sozialen Rechtsstaat geworden.

Die Gewährleistung gleicher Rechte für Frauen und Männer ist einer der wichtigsten Reformen von Atatürk und hat unter anderem auch dazu geführt, dass unsere Frauen als freie und gleichberechtigte Bürgerinnen, den ihnen zustehenden Platz und Stellenwert in der Gesellschaft eingenommen haben und dem entsprechend aktives und passives Wahlrecht besitzen.

Meine Damen und Herren,

Wir haben die Möglichkeit geschaffen, dass 83 tausend in Hamburg und Schleswig-Holstein lebende wahlberechtigte türkische Staatsbürger ihre Stimmen bei den 25. und 26. Parlamentswahlen abgeben konnten.

Bei den Wahlen im Mai haben 31,6 tausend, bei den Wahlen jetzt im Oktober haben 37,4 tausend wahlberechtigte Bürger im Hoheitsgebiet des Generalkonsulates, ohne jegliche Vorkommnisse, ihre Stimme abgegeben und dass die Wahlbeteiligung, bei den 18 Tage andauernden Wahlen, bei über 45 % lag, hat uns sehr erfreut.

Ich möchte den heutigen Anlass dazu benutzen, meinen Dank an alle Wahlhelfer, den Mitarbeitern und Mitarbeiterinnen des Generalkonsulates und auch der “Polizei Hamburg”, welche für die notwendigen Sicherheitsmaßnahmen in der Umgebung des Generalkonsulates gesorgt hat, auszusprechen.

Für die am kommenden Sonntag in der Türkei stattfindende Wahl erhoffe ich für die Türkei das beste Ergebnis.

Meine lieben Gäste,

Die Türkei, die in einer von Turbulenzen geprägten Region liegt, unternimmt intensive Anstrengungen, um zur Stabilität in der Region beizutragen. Sie tritt für eine friedliche Lösung von regionalen Konflikten als Vermittler hervor. Hierunter ist ohne jeglichen Zweifel die humanitäre Dimension die Wichtigste. Auf der ganzen Welt befinden sich mehr als 60 Millionen Flüchtlinge. Dies ist die höchste Zahl seit dem Zweiten Weltkrieg.

Der Bürgerkrieg in Syrien ist die größte und schlimmste humane Tragödie der letzten 70 Jahre. Die Hälfte der 23 Millionen Einwohner zählenden Bevölkerung Syriens ist vertrieben worden. Rund fünf Millionen Syrer haben ihr Land verlassen und getrieben vom Traum einer besseren Zukunft und unter Einsatz ihres Lebens die Reise über das Mittelmeer angetreten.

Die Türkei hat diesen menschlichen Tragödien in ihrer Region nicht untätig zugesehen und über 2 Millionen Syrer und Iraker, seien es Araber, Türkmenen, Kurden, Jesiden, Nusairier, Assyrer und andere Christen, warmherzig aufgenommen. Nach Angaben des Flüchtlingskommissariats der Vereinten Nationen hat unser Land weltweit die meisten Flüchtlinge aufgenommen.

Werte Gäste,

Deutschland war schon immer ein Land, in dem über Einwanderung und Integration debattiert wird. Im Grunde sollte akzeptiert werden, dass Einwanderer wichtige Beiträge zum Aufschwung ihrer Aufnahmeländer leisten. Am besten lässt sich dies in unseren beiden Ländern sehen. Die Türkei stämmigen Migranten, von denen heute Abend einige unter uns sind, haben zum Aufschwung Deutschlands einen wichtigen Beitrag geleistet. Gleiches gilt für die Wissenschaftler und Akademiker, die in den 1930iger Jahren aus Deutschland in die Türkei ausgewandert sind.

Die Hilfe, die heute die hier lebende türkische Gemeinschaft für Flüchtlinge vor allem aus Syrien und dem Irak leistet, verfolge ich mit Stolz. Man darf nicht zulassen, dass rechtsradikale Organisationen, die in Europa an Zulauf gewinnen, den Frieden in der freien und multikulturellen Gesellschaft Deutschlands zerstören.

Bevor ich nun das Wort der Frau Senatorin Dr. Leonhard übergebe, möchte ich Ihnen Frau Senatorin alles Gute für Ihr Neues Amt wünschen und ich hoffe, dass die Zusammenarbeit mit Ihrer Behörde und Ihnen persönlich sich so gut gestaltet, wie es auch mit Ihrem Vorgänger Herrn Detlef Scheele war. Ich möchte hier betonen, dass Ihre Behörde eine wichtige Bedeutung für die in Hamburg lebende Türkische Gemeinde einnimmt.

 

Vielen Dank für Ihre Aufmerksamkeit.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

BAŞKONSOLOS FATİH AK’IN KONUŞMASININ TAM METNİ

Sehr geehrte Senatorin Frau Dr. Leonhard,

Sehr geehrte Abgeordnete der Hamburger Bürgerschaft,

Geehrte Kolleginnen und Kollegen des Konsularischen Korps,

geehrte Vertreter der Presse,

Liebe Gäste,

Zunächst bedanke ich mich für Ihre so zahlreiche Teilnahme und möchte Sie alle, auch im Namen meiner Gattin Ayşen Ak und dem gesamten türkischen Generalkonsulat, herzlich willkommen heißen!

Es ist uns eine große Ehre und eine Freude den 92. Jahrestag unserer Republik mit Ihnen gemeinsam und mit großer Begeisterung feiern zu dürfen.

Mit Ihrer Erlaubnis möchte ich vorher ein paar Worte in Türkischer Sprache an meine Landsleute richten.

 

Sevgili vatandaşlarım,

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının 92. yılı münasebetiyle bu akşam burada toplanmış bulunuyoruz. Bu onurlu ve mutlu günümüz, Bayramımız kutlu olsun!

Tüm Başkonsolosluğumuz adına Sizleri bu en büyük milli bayramımızda, bu gurur gününde saygıyla ve muhabbetle selamlıyor, hepinize en güzel dileklerimizi sunuyorum.

Öncelikle Sizlerle Sayın Cumhurbaşkanımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajını paylaşmak istiyorum:

“Bugün, millet olarak istiklalimiz ve istikbalimiz için verdiğimiz son büyük mücadele olan Kurtuluş Savaşımızı zafere ulaştırmamızın ardından ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizin 92’nci kuruluş yıldönümüdür. 81 ilimizde ve dünyanın dört bir yanında yaşayan tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.

29 Ekim 1923’te ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizin 92’nci kuruluş yıldönümü coşkusunu, Millet olarak hep birlikte paylaşıyoruz. Cumhuriyetimizin 92 yıllık tarihi, milletimizin en zor şartlarda nasıl yeniden ayağa kalkabileceğini gösteren, geleceğimiz için bize umut veren, attığımız her adımda ders almamız gereken bir dönemdir.

600 yıllık bir cihan devletinin enkazı üzerinde yükselen genç Cumhuriyetimizi, Aziz Atatürk’ün veciz bir şekilde ifade ettiği “muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma” mücadelesini, ilk günkü heyecanla, azimle ve şevkle sürdürüyoruz.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sadece kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda bölgemizdeki ve dünyadaki tüm mağdurların, mazlumların, soydaş ve kardeş toplulukların da umut kaynağıdır.

Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize yönelik saldırıların gerisinde, Cumhuriyetimizin işte bu seviyeye ulaşmış olmasından duyulan rahatsızlık vardır.

1919’da çok zor şartlarda başlattığımız Kurtuluş Savaşımızı, 1923’te nasıl yeni devletimizin kuruluşunu ilan ederek taçlandırdıysak, bugün karşılaştığımız sıkıntıları da, inşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak geride bırakacağız.

Milletimizin ortak eseri olan Cumhuriyetimize sahip çıkmak, ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışmak, mücadele etmek, gerektiğinde fedakârlıkta bulunmak, hepimizin müşterek vazifesidir. 78 milyon vatandaşımızın her bir ferdi, bu ülkenin, Cumhuriyetin, aynı haklara sahip, ortak bir geçmişi ve ortak bir geleceği paylaşan, tasada ve kıvançta bir evlatlarıdır. Milletimizin fertlerini kökeni, inancı, mezhebi, meşrebi, kültürü, kılık-kıyafeti üzerinden ayrıştırmaya kalkan herkes, Cumhuriyetin ruhuna, özüne ihanet içindedir.

Geçtiğimiz yıllarda, devletle milletin, tıpkı 92 yıl önce olduğu gibi, birlik ve beraberlik içinde büyük hedeflere yöneldiği bir dönemi hep birlikte inşa ettik.

Önümüzdeki dönemde, ülkemizin diğer tüm kazanımlarıyla birlikte bu mirasa da, yine hep beraber sahip çıkmalıyız. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılına, hem 2023 hedeflerimize ulaşmış, hem de birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi en üst seviyeye çıkarmış olarak gireceğimize yürekten inanıyorum.

Bu duygularla, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, bu toprakları bir kez daha bizlere vatan kılan tüm gazilerimizi, şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum.

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

Cumhurbaşkanı”

 

Sevgili vatandaşlarım,

Bu mutlu günümüzü, Cumhuriyetimizin yıldönümünü olabildiğince geniş katılımla sizlerle kutlamaktan büyük sevinç duyuyoruz.

Bayramımızı bu yıl aslında buruk kutluyoruz. Hepinizin bildiği gibi son dönemde meydana gelen menfur terör saldırılarında çok sayıda güvenlik görevlimiz ve vatandaşımız hayatlarını kaybettiler. Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilen terör saldırısı gibi ülkemizin barış ve huzur ortamını, milletimizin kardeşlik ve birliğini hedef alan menfur saldırılarda şehit olan devlet görevlileri ve hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Yakınlarının acısını yürekten hissediyoruz. Hepimizin başı sağolsun.

Uzun yıllar Hamburg’da ikamet etmiş olan ve uluslararası arenada tanınmış bir isim olan milli boksörümüz Sinan Şamil Sam’ı da kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.  Allah rahmet eylesin.

Değerli konuklar,

Ülkemiz, 92 yıllık Cumhuriyet tarihinde büyük inkılaplar ve kalkınma hamlelerini başarıyla hayata geçirebilmiş ve hayata geçirmeye devam etmektedir. Kuruluş yıllarında tarım ülkesi olan ülkemiz bugün üst orta gelirli bir sanayi ülkesi haline gelmiştir. Türkiye, bugün 900 milyar ABD Dolarını aşan milli geliri, 300 Milyar ABD Dolarını aşkın dış ticaret hacmiyle, genç ve dinamik nüfusuyla dünyanın 16. Avrupa’nın ise 6. büyük ekonomisine sahiptir.
Sevgili misafirler,

Türkiye ile Almanya arasındaki her alanda gelişen ve derinleşen ilişkilerin etkilerine Hamburg ve Schleswig-Holstein Eyaletlerinde de hep birlikte memnuniyetle şahit olmaktayız.

Bu yoğunlaşan ve gelişen ilişkilerin çekirdeğinde sizler, burada yaşayan vatandaşlarımız yer almaktadır. Almanya’da yaşayan 3 Milyon, Hamburg ve Schleswig Holstein’da Eyaletlerinde yaşayan 150 bin civarında Türk vatandaşı ve Türkiye kökenli insanımız iki ülke arasındaki en büyük köprüdür. Her yıl yaklaşık 5 Milyon Alman Türkiye’yi ziyaret etmektedir.

Yaklaşık 60 yıl önce ekonomik sebeplerle ekmek parası için Almanya’ya gelmiş bu insanlarımız artık hemen her alanda yaşadıkları topluma önemli katkılar sağlamaktadır.  Bugün sanatta, edebiyatta, siyasette ve sporda Türk toplumundan birçok isimle karşılaşmak mümkündür.

Almanya’daki Türk toplumunun gelecekte bu başarılı çizgiyi devam ettireceğine inancım tamdır. Hepimizin ihtiyacı olan karşılıklı saygı, sevgi ve anlayışın güçlendirilmesidir. Aslında günümüzde tüm insanlığın gereksinimidir budur: farklı kültürden, dinden, inançtan ve görüşten olanları anlamaya, tanımaya çalışmak, saygı ve sevgiyle karşılamak.

Hepinize tekrar hoşgeldiniz diyor, keyifli bir akşam geçirmenizi diliyorum.

Şimdi izninizle Alman misafirlerimize de kısaca Almanca hitap etmek istiyorum:

Meine Damen und Herren,

Vor 92 Jahren, am 29. Oktober 1923 wurde die Türkische Republik verkündet. Eine Republik ist eine Regierungsform, welche auf der Souveränität (Zuverenitet) des Volkes beruht.

Die türkische Republik ist das Ergebnis eines großen Befreiungskampfes, der mit der großer Hingabe und Ehrgeiz des türkischen Volkes geführt wurde und der am Ende, dank weiser, vorbildlicher Führung von Gazi Mustafa Kemal Atatürk die Souveränität unseres Staates möglich gemacht hat.

Heute gedenken wir den Gründern unserer Republik, Mustafa Kemal Atatürk und seinen Weggefährten, den Veteranen und Märtyrern (Mertürern); denjenigen, die ihr Leben für die Unabhängigkeit unseres Landes geopfert haben.

Atatürk hat mit dem Ziel, die Türkei zu einem modernen Staat zu entwickeln, eine Reihe von umfänglichen Reformen in Bereichen der Politik, der Gesellschaft, der Justiz, der Wirtschaft, der Bildung und der Kultur durchgeführt. Durch diese Reformen ist die Türkei zu einem säkularen, sozialen Rechtsstaat geworden.

Die Gewährleistung gleicher Rechte für Frauen und Männer ist einer der wichtigsten Reformen von Atatürk und hat unter anderem auch dazu geführt, dass unsere Frauen als freie und gleichberechtigte Bürgerinnen, den ihnen zustehenden Platz und Stellenwert in der Gesellschaft eingenommen haben und dem entsprechend aktives und passives Wahlrecht besitzen.

Meine Damen und Herren,

Wir haben die Möglichkeit geschaffen, dass 83 tausend in Hamburg und Schleswig-Holstein lebende wahlberechtigte türkische Staatsbürger ihre Stimmen bei den 25. und 26. Parlamentswahlen abgeben konnten.

Bei den Wahlen im Mai haben 31,6 tausend, bei den Wahlen jetzt im Oktober haben 37,4 tausend wahlberechtigte Bürger im Hoheitsgebiet des Generalkonsulates, ohne jegliche Vorkommnisse, ihre Stimme abgegeben und dass die Wahlbeteiligung, bei den 18 Tage andauernden Wahlen, bei über 45 % lag, hat uns sehr erfreut.

Ich möchte den heutigen Anlass dazu benutzen, meinen Dank an alle Wahlhelfer, den Mitarbeitern und Mitarbeiterinnen des Generalkonsulates und auch der “Polizei Hamburg”, welche für die notwendigen Sicherheitsmaßnahmen in der Umgebung des Generalkonsulates gesorgt hat, auszusprechen.

Für die am kommenden Sonntag in der Türkei stattfindende Wahl erhoffe ich für die Türkei das beste Ergebnis.

Meine lieben Gäste,

Die Türkei, die in einer von Turbulenzen geprägten Region liegt, unternimmt intensive Anstrengungen, um zur Stabilität in der Region beizutragen. Sie tritt für eine friedliche Lösung von regionalen Konflikten als Vermittler hervor. Hierunter ist ohne jeglichen Zweifel die humanitäre Dimension die Wichtigste. Auf der ganzen Welt befinden sich mehr als 60 Millionen Flüchtlinge. Dies ist die höchste Zahl seit dem Zweiten Weltkrieg.

Der Bürgerkrieg in Syrien ist die größte und schlimmste humane Tragödie der letzten 70 Jahre. Die Hälfte der 23 Millionen Einwohner zählenden Bevölkerung Syriens ist vertrieben worden. Rund fünf Millionen Syrer haben ihr Land verlassen und getrieben vom Traum einer besseren Zukunft und unter Einsatz ihres Lebens die Reise über das Mittelmeer angetreten.

Die Türkei hat diesen menschlichen Tragödien in ihrer Region nicht untätig zugesehen und über 2 Millionen Syrer und Iraker, seien es Araber, Türkmenen, Kurden, Jesiden, Nusairier, Assyrer und andere Christen, warmherzig aufgenommen. Nach Angaben des Flüchtlingskommissariats der Vereinten Nationen hat unser Land weltweit die meisten Flüchtlinge aufgenommen.

Werte Gäste,

Deutschland war schon immer ein Land, in dem über Einwanderung und Integration debattiert wird. Im Grunde sollte akzeptiert werden, dass Einwanderer wichtige Beiträge zum Aufschwung ihrer Aufnahmeländer leisten. Am besten lässt sich dies in unseren beiden Ländern sehen. Die Türkei stämmigen Migranten, von denen heute Abend einige unter uns sind, haben zum Aufschwung Deutschlands einen wichtigen Beitrag geleistet. Gleiches gilt für die Wissenschaftler und Akademiker, die in den 1930iger Jahren aus Deutschland in die Türkei ausgewandert sind.

Die Hilfe, die heute die hier lebende türkische Gemeinschaft für Flüchtlinge vor allem aus Syrien und dem Irak leistet, verfolge ich mit Stolz. Man darf nicht zulassen, dass rechtsradikale Organisationen, die in Europa an Zulauf gewinnen, den Frieden in der freien und multikulturellen Gesellschaft Deutschlands zerstören.

Bevor ich nun das Wort der Frau Senatorin Dr. Leonhard übergebe, möchte ich Ihnen Frau Senatorin alles Gute für Ihr Neues Amt wünschen und ich hoffe, dass die Zusammenarbeit mit Ihrer Behörde und Ihnen persönlich sich so gut gestaltet, wie es auch mit Ihrem Vorgänger Herrn Detlef Scheele war. Ich möchte hier betonen, dass Ihre Behörde eine wichtige Bedeutung für die in Hamburg lebende Türkische Gemeinde einnimmt.

 

Vielen Dank für Ihre Aufmerksamkeit.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER