7.1 C
Hamburg
Pazar, Nisan 21, 2024

SURİYELİLER

Türkiye’nin bütün şehirlerinin caddelerinde,  yanlarında birçok çocukla dilenen suriyeli ailelere rastlıyorsun. Çok küçük yaşda ki çocukların, trafiğin yoğun olduğu cadde veya yollarda su ve benzeri eşyalar satıklarına şahit oluyorsunuz.

Aslında yardıma muhtaç insanlara, yardım etmenin insanlık görevi olduğunu bilen birisiyim. Hayatmda gerçekten yardıma muhtaç olduklarına inandığım insanlara; bunlar dilençi olsalar dahi,  yardım etmişimdir. Fakat, suriyelilere karşı içimden yardı etmek hiç gelmiyor.

Evet, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın da, halkının başka ülkelerde dilenmelerinde sorumluluğu olduğunu biliyorum. Fakat tek sorumlu Esad’mı, onu biraz açmak istiyorum.

Suriye, Orta Doğu ülkeleri içerisinde laik ve çağdaş yaşamı benimsemiş bir ülkeydi ve halende öyle olduğunu biliyorum.

Orta Doğu ülkelerinin hangisi demokrasi ve hukukun üstünlüğünü benimsemişti ki, Suriye liderinden kısa sürede demokrasiye geçmesi talep edilmiştir.

Emperyalist ülkelerin Orta Doğu’da ele geçiremediği iki ülke vardı. Bunlardan birisi Libya, diğeri ise Suriye. Libya’da Kaddafi’yi kısa zaman içinde yok edenler, ikinci ülke olarak Suriye’de  Esad’ı yok etmek için, kendi besledikleri islamcıları harekete geçirdiler.

Amerika, İngiltere veya Fransa, Suriye’de kendileri sorumluluk üstlenmemiş ve Türkiye’yi devreye sokmuşlardır. Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı Erdoğan’a, Suriye’yi bölme ve islamcı hainları destekleme görevi verilmiştir. Ne yazzık ki, Erdoğan emperyalizmin oyununa gelmiştir. Oyuna getirildiğini anladığı zaman, geri dönüşün geç olduğunu görmüştür.

Emperyalistler bir konuda yanılmıştır, oda Suriye halkının laik ve çağdaş sisteme bağlı oldukları. Suriye halkıda biliyordu ki, Beşar Esad ve çevresi demokrat değiller ve totaliter bir rejimi savunuyorlar, fakat yinede onun yanında yer almışlardr, çünkü karşısındakiler islamcı canilerdi.

Suriye halkı, Esad yıkılırsa gelecek iktidarın daha kötü olacağını  biliyordu. İslamcı, yobaz ve emperyalizmin uşaklarına karşılık, diktatörde olsa laik Esad’ın yanında yer aldılar.

Bugün Türkiye sokalarında dilenenler, emperyalizmin uşaklığını yapan ve laik sistemin çökmesini isteyen dincilerdir. Ülkelerine ihanet edenlere veya Halep gibi dünya mirası şehri yok edenlere acınırmı, tabi ki acınmaz.

Kim oldukları belli olmayan ve Suriye’ye ihanet edenlerin, bütün Türkiye’ye dağılmaları, Türk halkı içinde büyük tehlikedir.

Yinede vicdanlı insanların, sokaklarda gecenin geç saatlerine kadar uyuyan çocuklara acımaması mümkünmü? Babalarının ihanetlerinin hesabını suçsuz çocuklar ödüyorlar.

BOP’nin Eşbaşkanı olduğunu söyleyenler, yalnız Suriye’nin parçalanmasına değil,  milyonlarca suriyelinin ülkelerini terk etmesine ve dilençı olmalaına sebep olmuşlardır.

Emperyalizmin temsilcileri Suriye’yi yıkarken, aynı zamanda da Türk Halkı’nın milyarlarca vergisinin yok olmasına sebep olmuşlardır.

Suriyelilere harcandığı iddia edilen kırk milyar dolara ek olarak, Türk ordusu Suriye’ye girmiş ve günde milyonlarca dolar harcanmaktadır. Neden?

Sonuçda kaybeden Suriye ve Türk halkları olmuş, kazananlar ise emperyalistlerdir.

Suriye’ye ihanet ederek, Türkiye sokaklarında dilenen hainlara değil, suçsuz çocuklarına acıyor ve mümkün oldukca yardım ediyorum.

 Buda benim kişiliğim!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

SURİYELİLER

Türkiye’nin bütün şehirlerinin caddelerinde,  yanlarında birçok çocukla dilenen suriyeli ailelere rastlıyorsun. Çok küçük yaşda ki çocukların, trafiğin yoğun olduğu cadde veya yollarda su ve benzeri eşyalar satıklarına şahit oluyorsunuz.

Aslında yardıma muhtaç insanlara, yardım etmenin insanlık görevi olduğunu bilen birisiyim. Hayatmda gerçekten yardıma muhtaç olduklarına inandığım insanlara; bunlar dilençi olsalar dahi,  yardım etmişimdir. Fakat, suriyelilere karşı içimden yardı etmek hiç gelmiyor.

Evet, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın da, halkının başka ülkelerde dilenmelerinde sorumluluğu olduğunu biliyorum. Fakat tek sorumlu Esad’mı, onu biraz açmak istiyorum.

Suriye, Orta Doğu ülkeleri içerisinde laik ve çağdaş yaşamı benimsemiş bir ülkeydi ve halende öyle olduğunu biliyorum.

Orta Doğu ülkelerinin hangisi demokrasi ve hukukun üstünlüğünü benimsemişti ki, Suriye liderinden kısa sürede demokrasiye geçmesi talep edilmiştir.

Emperyalist ülkelerin Orta Doğu’da ele geçiremediği iki ülke vardı. Bunlardan birisi Libya, diğeri ise Suriye. Libya’da Kaddafi’yi kısa zaman içinde yok edenler, ikinci ülke olarak Suriye’de  Esad’ı yok etmek için, kendi besledikleri islamcıları harekete geçirdiler.

Amerika, İngiltere veya Fransa, Suriye’de kendileri sorumluluk üstlenmemiş ve Türkiye’yi devreye sokmuşlardır. Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı Erdoğan’a, Suriye’yi bölme ve islamcı hainları destekleme görevi verilmiştir. Ne yazzık ki, Erdoğan emperyalizmin oyununa gelmiştir. Oyuna getirildiğini anladığı zaman, geri dönüşün geç olduğunu görmüştür.

Emperyalistler bir konuda yanılmıştır, oda Suriye halkının laik ve çağdaş sisteme bağlı oldukları. Suriye halkıda biliyordu ki, Beşar Esad ve çevresi demokrat değiller ve totaliter bir rejimi savunuyorlar, fakat yinede onun yanında yer almışlardr, çünkü karşısındakiler islamcı canilerdi.

Suriye halkı, Esad yıkılırsa gelecek iktidarın daha kötü olacağını  biliyordu. İslamcı, yobaz ve emperyalizmin uşaklarına karşılık, diktatörde olsa laik Esad’ın yanında yer aldılar.

Bugün Türkiye sokalarında dilenenler, emperyalizmin uşaklığını yapan ve laik sistemin çökmesini isteyen dincilerdir. Ülkelerine ihanet edenlere veya Halep gibi dünya mirası şehri yok edenlere acınırmı, tabi ki acınmaz.

Kim oldukları belli olmayan ve Suriye’ye ihanet edenlerin, bütün Türkiye’ye dağılmaları, Türk halkı içinde büyük tehlikedir.

Yinede vicdanlı insanların, sokaklarda gecenin geç saatlerine kadar uyuyan çocuklara acımaması mümkünmü? Babalarının ihanetlerinin hesabını suçsuz çocuklar ödüyorlar.

BOP’nin Eşbaşkanı olduğunu söyleyenler, yalnız Suriye’nin parçalanmasına değil,  milyonlarca suriyelinin ülkelerini terk etmesine ve dilençı olmalaına sebep olmuşlardır.

Emperyalizmin temsilcileri Suriye’yi yıkarken, aynı zamanda da Türk Halkı’nın milyarlarca vergisinin yok olmasına sebep olmuşlardır.

Suriyelilere harcandığı iddia edilen kırk milyar dolara ek olarak, Türk ordusu Suriye’ye girmiş ve günde milyonlarca dolar harcanmaktadır. Neden?

Sonuçda kaybeden Suriye ve Türk halkları olmuş, kazananlar ise emperyalistlerdir.

Suriye’ye ihanet ederek, Türkiye sokaklarında dilenen hainlara değil, suçsuz çocuklarına acıyor ve mümkün oldukca yardım ediyorum.

 Buda benim kişiliğim!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER