5.9 C
Hamburg
Pazar, Nisan 21, 2024

YÜZDE DOKSAN DOKUZU MÜSLÜMAN

YÜZDE DOKSAN DOKUZU MÜSLÜMAN

Öylemi, gerçekten Türk Milleti`nin yüzde doksan dokuzu müslümanmı, inanmıyorum. Bırakakın müslüman olmayı, eğer her hangi bir dine inansa dahi, bu toplumun yüzde doksan dokuzunun inançlı olmadığına inanıyorum.

Biliyorum, bazıları bana kızacaklar, fakat ben yinede iddiamda kararlıyım ve öyle olduğunada inanıyorum. Bırakın kiliseleri cami yapmayı, bırakın her köşeye onbinlerce insanın namaz kılacağı camileri yapmayı, siz bütün okulları cami yapsanız dahi, bu toplumu gerçek inanç sahibi yapamazsınız.

Neden bu kadar iddialı konuşuyorum, müsade edin bir bir sorayım.

Soru bir: İnançlı insan, yani Allah, Peygamber ve Kur`an`a gerçekten inanan insan yalan söylermi?
Soru iki: İnançlı insan, yani Allah, Peygamber ve Kur`an`a inanan insan hile yaparmı?
Soru üç: İnançlı insan, yani Allah, Peygamber ve Kur`an`a inanan insan haram yermi?
Soru dört: İnançlı insanm, yani Allah, Peygamber ve Kur`an`a inanan insan başkasını aldatırmı?

Bu soruları çoğaltırım, fakat sizleri okurken sıkıntıya sokmak istemiyorum.

Eğer bir müslüman, hiristiyan, yahudi veya budist, inandığı değerler üzerine yemin ediyor ve inandığı değerleri kendisi için şahit gösteriyorsa, o insan yalan söylüyor demektir.

Eğer bir müslüman, hiristiyan, yahudi veya budist, inandığı değerler üzerine yemin ederek malını satmak istiyorsa, o insan hilekardır.

Eğer bir müslüman, hiristiyan, yahuidi veya budist, inandığı değerler üzerine yemin ederek karşisındakini ikna etmek istiyorsa, o insan haram yiyor demektir.
Eğer bir müslüman, hiristiyan, yahudi veya budist, inandığı değerler üzerine yemin ederek, birisine mal satmak istiyorsa, o insan müşterisini aldatıyor demektir.

Bütün bu örnekleri neden veriyorum, onuda kısa olarak anlatmak istiyorum. Avrupanın birçok ülkesinde izin yaptım. Türkiye dışında ki başka bir ülkede, kendimi Türkiye`de ki kadar yabancı hissetmedim. Turizim bölgelerinde yabancıya ayrı bir fiyat, gurbetciye ayrı bir fiyat ve yerliye ayrı bir fiyat uygulanıyor.

Bir Alman, İngiliz, Fransız veya Finlandiya vatandaşı Türkiye`ye izine geliyor. Bu yabancı lokantada, pastanede veya başka bir alanda yerli vatandaşlara göre üç veya beş katı fiyat ödüyorsa, bu ülkenin inançlı toplum olduğunu düşüne biliyormusunuz?

Benim gibi yıllarını Almanya`da geçirmiş birisi Türkiye`ye geliyor, ilk yemek yediği lokantada kazıklanıyorsa, bu toplumun inançlı olduğu düşünüle bilirmi?

Bu toplumu daha fazla cami yapmakla, Kur`an okutmakla inançlı insan yapamazsınız. Bir toplumun inançlı olabilmesi için önce ahlaklı, dürüst, başkasının hak ve hukukuna saygılı olması gerekir. Yoksa, hoca ezanı okuduğunda camiye koşup, camiden çıkandan sonra ilk müşterisine hilakerlık yapan insan müslüman olmadığı gibi, ahlaksız bir insandır.

Demek ki, önce insanlara ahlaklı, dürüst ve güven sahibi olmayı öğreteceğiz. Başkasının hakına ve hukukuna saygı duyan insan hiç bir dine inanmasa dahi, en iyi insandır.

Şu sözü duyunca ülkem ve insanlarım adına çok üzülüyorum ve kahroluyorum:
Burası Türkiye kardeşim, sen işini yürütmene bak.

Düşüne biliyormusunuz, demek ki Türkiye`de yaşamak demek ahlaksız olmak demek.

İşte bu örneklerden dolayı, bu toplumun yüzde doksan dokuzunun bırakın müslüman olmasını, başka bir dine dahi inanmadığını düşünüyorum.

Tabi ki, bu arada gerçek imanlı, ahlaklı, hak ve hukuka inanan bütün müslümanları ve diğer dinlere inanan insanları, bu iddialarımın dışında tutuyor ve onlara en büyük saygı duyduğumuda vurgulamak istiyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

YÜZDE DOKSAN DOKUZU MÜSLÜMAN

YÜZDE DOKSAN DOKUZU MÜSLÜMAN

Öylemi, gerçekten Türk Milleti`nin yüzde doksan dokuzu müslümanmı, inanmıyorum. Bırakakın müslüman olmayı, eğer her hangi bir dine inansa dahi, bu toplumun yüzde doksan dokuzunun inançlı olmadığına inanıyorum.

Biliyorum, bazıları bana kızacaklar, fakat ben yinede iddiamda kararlıyım ve öyle olduğunada inanıyorum. Bırakın kiliseleri cami yapmayı, bırakın her köşeye onbinlerce insanın namaz kılacağı camileri yapmayı, siz bütün okulları cami yapsanız dahi, bu toplumu gerçek inanç sahibi yapamazsınız.

Neden bu kadar iddialı konuşuyorum, müsade edin bir bir sorayım.

Soru bir: İnançlı insan, yani Allah, Peygamber ve Kur`an`a gerçekten inanan insan yalan söylermi?
Soru iki: İnançlı insan, yani Allah, Peygamber ve Kur`an`a inanan insan hile yaparmı?
Soru üç: İnançlı insan, yani Allah, Peygamber ve Kur`an`a inanan insan haram yermi?
Soru dört: İnançlı insanm, yani Allah, Peygamber ve Kur`an`a inanan insan başkasını aldatırmı?

Bu soruları çoğaltırım, fakat sizleri okurken sıkıntıya sokmak istemiyorum.

Eğer bir müslüman, hiristiyan, yahudi veya budist, inandığı değerler üzerine yemin ediyor ve inandığı değerleri kendisi için şahit gösteriyorsa, o insan yalan söylüyor demektir.

Eğer bir müslüman, hiristiyan, yahudi veya budist, inandığı değerler üzerine yemin ederek malını satmak istiyorsa, o insan hilekardır.

Eğer bir müslüman, hiristiyan, yahuidi veya budist, inandığı değerler üzerine yemin ederek karşisındakini ikna etmek istiyorsa, o insan haram yiyor demektir.
Eğer bir müslüman, hiristiyan, yahudi veya budist, inandığı değerler üzerine yemin ederek, birisine mal satmak istiyorsa, o insan müşterisini aldatıyor demektir.

Bütün bu örnekleri neden veriyorum, onuda kısa olarak anlatmak istiyorum. Avrupanın birçok ülkesinde izin yaptım. Türkiye dışında ki başka bir ülkede, kendimi Türkiye`de ki kadar yabancı hissetmedim. Turizim bölgelerinde yabancıya ayrı bir fiyat, gurbetciye ayrı bir fiyat ve yerliye ayrı bir fiyat uygulanıyor.

Bir Alman, İngiliz, Fransız veya Finlandiya vatandaşı Türkiye`ye izine geliyor. Bu yabancı lokantada, pastanede veya başka bir alanda yerli vatandaşlara göre üç veya beş katı fiyat ödüyorsa, bu ülkenin inançlı toplum olduğunu düşüne biliyormusunuz?

Benim gibi yıllarını Almanya`da geçirmiş birisi Türkiye`ye geliyor, ilk yemek yediği lokantada kazıklanıyorsa, bu toplumun inançlı olduğu düşünüle bilirmi?

Bu toplumu daha fazla cami yapmakla, Kur`an okutmakla inançlı insan yapamazsınız. Bir toplumun inançlı olabilmesi için önce ahlaklı, dürüst, başkasının hak ve hukukuna saygılı olması gerekir. Yoksa, hoca ezanı okuduğunda camiye koşup, camiden çıkandan sonra ilk müşterisine hilakerlık yapan insan müslüman olmadığı gibi, ahlaksız bir insandır.

Demek ki, önce insanlara ahlaklı, dürüst ve güven sahibi olmayı öğreteceğiz. Başkasının hakına ve hukukuna saygı duyan insan hiç bir dine inanmasa dahi, en iyi insandır.

Şu sözü duyunca ülkem ve insanlarım adına çok üzülüyorum ve kahroluyorum:
Burası Türkiye kardeşim, sen işini yürütmene bak.

Düşüne biliyormusunuz, demek ki Türkiye`de yaşamak demek ahlaksız olmak demek.

İşte bu örneklerden dolayı, bu toplumun yüzde doksan dokuzunun bırakın müslüman olmasını, başka bir dine dahi inanmadığını düşünüyorum.

Tabi ki, bu arada gerçek imanlı, ahlaklı, hak ve hukuka inanan bütün müslümanları ve diğer dinlere inanan insanları, bu iddialarımın dışında tutuyor ve onlara en büyük saygı duyduğumuda vurgulamak istiyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER